Onunla sakin, keyifli anlara birk seferde öyle alışmıştım ki- daha doğrusu ona o kadar alışmıştım ki, şu anda içinde bulunduğum gece kulübü çok sıkıcı geliyordu.O, hayatımın merkezindeydi. Onunla eğleniyordum, gülüyordum. Onunla huzurluydum ve bende onun gibi ondan çok hoşlanıyordum.
Pasta kesildikten sonra, barın etrafındaki sandalyelerden birine oturmuş orada kokteylimi içerken onunla mesajlaşıyordum. Ona çok sıkıldığıma dair bir fotoğraf atmıştım, bana tekrardan çok güzel olduğumu söylemişti.
Öyle güzel hissettiriyordu ki, ben kendimi daha önce hiç bu kadar güzel hissetmemiştim. Esmer bir kızdım, genlerimde de vardı ve esmer olmayı da seviyordum.
Topçu;
Çok içtin mi?
Topçu;
Eve nasıl döneceksin?
Topçu;
Gelip alayım mı seni?Ard arda attığı bı mesajlar istemsizce bana ağlama isteği veriyordu. Babam ve annem Şile'ye taşındığından beri çok az görüşebiliyorduk. Bu haftasonu yanlarına gidecektim ama işte, çok özlüyordum.
Ne cevap vereceğimi bilemedim ama bunu kabul edemezdim. Ertesi gün sabah erkenden antremanı vardı, dinlenmeliydi.
Kayra Tekin;
Taksiyle döneceğim, hiç zahmet
etme sen.
Kayra Tekin;
Kokteyli çok güzel yapıyorlarmış,
biraz daha içip kalkarım.
Kayra Tekin;
Bayıldım kokteyle 😍😍Ona detay vermeyi, fotoğraf atmayı da çok seviyordum. İlgileniyordu, beni dinliyordu, o da anlatıyordu. Her şey karşılıklı gibi çok dengede ilerliyordu ama dengeyi bozup bazen salyalarımı akıtana dek onu öpmek istiyordum.
Beni deli dehşet etkiliyordu, daha önce hiçbir erkekden bu kadar etkilenmemiştim. Hisler öyle yabancıydı ki, karşısında tek kelime edemiyordum.
Topçu;
Sen bilirsin tabii de, yaz bana haber ver.
Topçu;
Yüzünü at da gözüm,
gönlüm açılsın bi.Hızlıca kamerayı açıp kaşlarımı düzelterek, dudağımı büzdüm ve onu çekerek ona yolladım. Ona olduğum halde fotoğraf atmayı seviyordum, çünkü o da öyle atıyordu. Birbirimizin yanında oldukça rahattık, bu çok daha iyiydi.
Tam yazdığı şeyi okuyacağım sıra, telefonumun kapanması kaşlarımın çatılmasına neden oldu. Ama çakırkeyif olmanın boş vermişliğiyle, telefonu çantama koydum ve ayaklandım. Eve gidecektim, sikimde değildi doğum günü.
Öylece yürüyeceğim sırada kolumdan arkadaşım İrem tuttu, "Nereye kızım? Bu saatte..." ayıplarca konuşmasına acil bir bahane buldum. "Yarın çok erkenden bir işim var İrem ya... Sen Selen'e onu çok öptüğümü iletsen? Bir de alkol aldım, inşallah uyanırım." dediğimde başını salladı.