Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen🌸
Keyifli okumalar...
*Başladığınız Tarihi bırakın♡*
_____________________________________________
Deva Kıraç
Kendimin değerini bilmeden bir cehennem yaratmışım kendi etrafımda, korunmaya muhtaç olduğum anlarda arkamda kimse durmadığı için bir insan nasıl korunur bilmeden yaşayıp gitmişim. Öyle ki ezildiğim her an susarak kendimi daha da batırmışım bu bataklığa...
Yine düşünmekden uyuyamadığım gecelerden birisiydi. Ne kadar uykum gelirse gelsin kendimi güvende hissetmediğim yerde çok düşünüp bir türlü uykuya dalamıyordum. Sağıma dönsem olmuyor soluma dönsem olmuyordu. Saat gecenin üçünü geçerken ayaklanıp sesiz adımlarla mutfağa doğru ilerledim. Şu saatte ne yengemi uyandırıp çenesini dinlemek ne de amcamı uykusundan etmek istemezdim.
Bir bardak su doldurup sandalyeye kendimi bıraktım. Uykusuzluktan başıma giren ağrıları göz ardı etmek istiyordum ama imkansızdı, şiddeti fazlacaydı.
Annemle babamın geçirdiği trafik kazası sonucu vefatlarının ardından amcamlara emanet edilmiştim. Dört yıllık gastronomi okuduktan sonra işsiz bir şekilde amcamların başına kalmıştım. İş yoksa para da yoktu ve para yoksa bende burada biraz daha zaruri misafirdim. Aslında bayadır bunu sıkıntı ediyordum ne de olsa kendimi güvende hissetmediğim bir evde on iki yılımı geçirmiştim ve yeterince masraf olmuş yengemin şikayetlerine maruz kalmıştım. Arkadaşlarıma anlattığımda sesini çıkaramıyor musun? ezik misin? Gibi sorular almaya da alışmıştım ama beni benim yerimde olan anlardı. Bu insanlar bana bakmak zorunda değildi bense ilk geldiğim zamanlar bakıma muhtaçtım. Reşit oldum şimdi de param olmadığı için ayrılamıyordum, yengemlerin söylenmelerine de sesimi çıkartamıyordum çünkü ne olursa olsun üzerimde azdan çoktan on iki yılın emeği vardı.
Anahtar çevirme sesi kulaklarıma dolduğunda ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldim, herkesin evde olduğunu zannediyordum ama görüş hizama Esin girmişti. Kendisi evin tek kızıydı haliyle biraz şımarık büyütülmüştü ben ne istersem o kafasındaydı.
Bana sesiz olmamı işaret etmek için sağ elinin işaret parmağını dudaklarının üzerine koyarak eve girip kapıyı kapattı. Çantasını vestiyere koyduktan sonra koluma girerek beni mutfağa geri sürükledi. "Babamlar yokluğumu fark etmedi değil mi?" Diye nefes nefese sordu. Üzerine dar siyah mini boy bir elbise geçirmişti, kızıla boyadığı saçlarını dalgalandırmış, dolgun dudaklarına kırmızı ruj sürmüştü.
"Hayır" dedim kolumu elinden kurtararak ardından birlikte masanın etrafındaki sandalyelere oturduk. "Sen neredeydin?"
Dudaklarında sinsi bir gülüş belirerek omzunu yavaş bir şekilde silkti. "Kaanlaydım..." dediğinde dudaklarındaki gülümseme daha da büyüdü. "Birlikte birazcık vakit geçirdik, baş başa. İnanabiliyor musun! Fazlaca romantikti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM (Görücü Usulü)
Novela JuvenilAnnesinin ve babasının vefatından sonra amcasının yanında kalmaya başlayan Deva gastronomi mezunu yirmi bir yaşında bir kadındır. İş bulamadığı için ve amcası maddi zorluklar yaşadığı için yengesinin uygun gördüğü bir adam olan Cumhuriyet Savcısı Ya...