BİR HUFFLEPUFF VARİSİ

3.Bölüm

Sabah uyandığımda hafta sonu olmasının rahatlığını yaşamıştım.

Kısa bir duş aldıktan sonra direk üzerimi giyindin

Bugün bir kaç kitap almak için hogsmade'e gidecektim.

Aşagıya inip hufflepuff masasına oturduğunda yanıma cedric geldi

Cedric: naber eli?

Elizabeth: iyi ced sen nasılsın?

Cedric: bende iyiyim. Sadece nasıl olduğunu sormak istedim

Elizabeth: iyiyim. Düşündüğün için teşekkür ederim.

Cedric: beraber kahvaltı edelim mi? Onlar çok sıkıcılar. Sen eğlenceli ve neşelisin. Tabii senin icin sorun olmazsa

Elizabeth: tabii ki edebiliriz. Benim için sorun değil.

Beraber sohbet ederek yemek yemeye başlayınca ortak salonda ki herkesin (daha çok kızların) bakışları kapıya dönünce biz de merak edip baktık.

İçeri okulun en ünlü , zeki ve yakışıklı kişilerinden 2 kişi girmişti

Tom Marvolo Riddle
Ve sevgili ikizi canım arkadaşım
Mattheo Thomas Riddle
Girmişti

İkisi de her zaman ki gibi herkesin gözünü kendi üzerlerine çekmişlerdi.

Tom'un bakışları benimkiyle buluşunca hemen çekip cedric'e döndüm.

Elizabeth: bugün hosgmade'e gideceğim.. bana katılmak ister misin?

Cedric: inan çok isterdim ama cho'ya sözüm var eli. Sorun olmazsa yarın gidebiliriz

Elizabeth: yarın kütüphaneye gitmem gerekiyordu. Neyse senin sözün varsa sorun değil.

Cedric: gerçekten gelmek isterdim eli.

Elizabeth: sorun değil ced biliyorum.

Cedric: peki o zaman. Sonra görüşürüz.

Elizabeth: görüşürüz.

O kalkınca bende kahvaltımı bitirdim.

Salondan çıktım ve bahçeye indim.

Mattheo: hey. Hufflepuff prensesi. Nereye?

Elizabeth: hogsmade'e gideceğim. Kitap almak istiyorum.

Mattheo: kül kedisi olmayı kes bence. O kadar prenses varken gidip kül kedisi olmayı kim tercih eder ki?

Elizabeth: mattheo. Canım benim. Karışma bana. Senin abin de kütüphaneden çıkmıyor o da shrek'de ki kendini zeki sanan adam mı oluyor?.

Mattheo: öhöm!

Mattheo'nun uyarıcı öksürüğünü duyunca yutkundum.

Kesinlikle arkamdaydı.

Elizabeth: b-ben gidiyorum geç kalmamam gerek.

Hızla gideceğim sırada boynumdan biri tutup geri cekti

Tom: gerçekten o kadad karakter varken o iğrenç karakter mi?

Elizabeth: boynumu bırakır mısın lütfen?

Tom: cevap verirsen neden olmasın?

Elizabeth: kendi ikizine sor! Bana kül kedisi diyen o!

Tom: bence sen daha çok  belle'sin.. yani hiçbir zaman hak ettiğini bulamıyacaksın..

Elizabeth: asla öyle değil.. belle sadece sizin gibi olmayıp dış görünüşe değilde içine baktı.. asıl hak ettiğini sizin gibilee bulamayacak..

Boynumu elinden kurtardım ve üzerimi düzelttim

Elizabeth: ve lütfen bir daha bana temasta bulunma

Arkamı döndüğümde mattheo elinde ki mandalinayı soymuş kafasına koymuştu

Mattheo: bende kral mı olsam acaba? Bence yakışırdı. Değil m-
Öhöm. Yani evet eli haklı to-

Tom'un bakışlarını görünce kaşlarinı çatıp bana bakmıştı

Mattheo: biricik varis olan tom her zaman haklı eli.

Elizabeth: iyi!

Göz devirdim ve onları arkamda bırakıp hosgmade'e gittim.

Sonunda atabildim hdwihdeihds tatil diye kendimi daha çok c.ai ile yoruyorum. Tatil bitince bolumler daha sık gelmeye başlar💚