Mia: hadi ama elizabeth. Çok güzel oldun.
Elizabeth: bak. Sorun o değil.. gelmek istemiyorum.
Emma: bu kadar inatçı olma. Can sıkıcı.
Mia: neyse ne. Biz gidiyorsak sende geliyorsun.
Emma: zorunluluğu yok aslında saklanmana yardımcı oluru-
Mia: emma!
Emma: ne var? Ne hissettiğini anlayabiliyorum. Sadece yardım etmek istedim.
Elizabeth: teşekkür ederim..
Mia: neyse ne. Teşekkür etme. Geliyorsun o kadar. Bir söz söyledim ve o son sözdü
Emma: elizabeth'e inatçı dedim ama sen daha çok inatçisın mia. Her neyse. Sen burda kalıp ona yardimcı olabilirsin. Ben odamda hazırlanırım.
Mia: yine her şeyi yanlız yapıyorsun
Elizabeth: aslında bende kendim yapabilir-
Mia: olmaz. Ben yardım edeceğim.
Göz devirdim ve derin nefes alıp vererek yatağa oturdum
Bu iş çok sıkmaya başlamıştı. Bir an önce eski hâlime dönmek istiyordum
Bu kadar ilgiye alışık degildim.
Mia getirdiği elbiseleri zorla denetti ve bir tane seçti.
Mia: bu daha çok yakıştı bunu giyin.
Söylediğini giyindiğimde ona baktim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elizabeth: sence de fazla gösterişli değil mi?
Mia: bu zaten balo. Gösterişli olmasi gerek. Parti veya bir davet olsaydı daha sadece ve şık şeyler verirdim.
Bir iç çektim ve tekrar aynadan üzerime baktım
Çok güzel durmuştu gercekten. Yani belki de hayatım boyunca ilk kez böyle bir elbise giyiniyordum.
Yani elbiselerim vardı ama asla okuldaki balo veya partilere katılmadığım icin giyinme zahmetinde bulunmuyordum
Buna da gitmek istemiyordum ama bu sefer anlamadığım bir şekilde mia ve emma çok fazla ısrar etmişti
Mia normalde de gelip onlara katılmamı isterdi ama ben red ettiğimde ısrar etmezdi
Saçlarımı kendim yaptığımda yüzüme dokunmasinı istememistim
Bundan nefret ederdim. Zaten şuan kalabalık bir ortamın icine gireceğimi bildiğim icin aşırı derece de stresliydim
Neredeyse heyecandan ölecektim.
Mia: balo saati gelmiş. Hadi gidelim.
Elizabeth: sen jack ile gitmiyor muydun?
Mia: beni almamasını söyledim. Seninle ineceğim. Sonra onun yanına giderim sende emma ile kalırsin. O da büyük ihtimalle yanlız kalır zaten.
Kaşlarim çatılırken merakla baktım.
Elizabeth: sebep?
Mia: erkek düşmanı kendisi.
Benim gibi yani.
Mia: her neyse. Hadi gidelim. Geç kalmak istemiyorum.
Göz devirdim ve
Elizabeth: 3 dakika da geç kalmazsın
Beraber aşağıya indiğimizde derin nefes alıp heyecanımı bastırarak salona giriş yapmıştım
Burda kestimmm umarim güzel olmuşturr bölüm biriktirip hepsini bir anda atıyorum xheidhsi💚💚💚💚
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR HUFFLEPUFF VARİSİ
Short Storysuskun ve çok sosyal olmayan neşeli bir kızın hikayesi.
