19- Küçük Kıyamet

41 12 18
                                    

Samet
"Babanın dedikleri doğru mu?" diye sordu annem. Ben yatıyordum. Sırtım anneme dönüktü. Camdan dışarıyı izlerken sessiz kaldım. "Samet?"

Bir şey demedim yine. Ne diyecektim ki? Annem de anlamayacaktı beni. Sevmenin cinsiyet değil kalp meselesi olduğunu anlamıyorlardı.

"Doğru olsa ne olacak anne?" dedim kırık sesimle. Annem dönük olduğum tarafa gelip yatağıma oturdu. Yüzünde babamınki gibi bir ifade yoktu. Hâlâ aynı bakıyordu bana.

"Ben seni anlıyorum oğlum. Baban gibi düşünmüyorum." dediğinde, şaşkın bir şekilde ona baktım. Gülümseyerek elimi tuttu. "Ben daha liseye giderken bir arkadaşım vardı. Bir gün bana gay olduğunu söylemişti. Onu hiç yadırgamadım. Aksine anlamaya çalıştım. O hâlâ benim arkadaşımdı. Değişen bir şey yoktu." dedi ve elimi sıktı. "Sen de hâlâ benim oğlumsun. Kimi sevdiğinin bir önemi yok benim için. Seni her zaman her şekilde desteklerim. Baban da zamanla anlayacak."

Anneme sarılmak için toparlanmak istedim ama sırtım ağrıyordu. Annem de yüzümdeki ifadeyi görünce ciddileşti.

"Ne oldu? Bir yerin mi ağrıyor?"

"Sırtım.. babam kahvede biraz..." dedim ama devamını getirmedim. Annemin yüzü öfkeyle büründü bir anda.

"Dövdü mü? Ne yaptığını sanıyor bu adam? Elinde olmayan bir şey için sana şiddet mi uyguladı gerçekten?" dedi sinirle.

"Anne önemli değil o kadar. Boşver." dedim ama dinliyor gibi değildi.

"Önce şu sırtına krem falan süreyim, sonra beyefendiye de soracağım bunun hesabını." dedi ve odamdan çıktı.

En azından annem yanımdaydı. Beni anlıyordu. Bu biraz da olsa keyfimi yerine getirmişti işte.

***

"Yeter dinlemiyorum artık seni!" diye bağıran kişi annemdi. Sesini duyunca, kapıya yaklaştım ve çok az araladım kapıyı. Şimdi sesler çok daha netti. "Çocuğun vücudu mosmor olmuş! Delirdin mi sen? Nasıl döversin oğlunu? Bunu nasıl yaparsın?"

Annem, sırtıma kremi elleri titreyerek sürmüş, ardından hızla odamdan çıkmıştı. Bir süre sonra da kavga sesleri duyulmaya başladı.

"Şermin kabullenemiyorum diyorum sana. Anlattım sana gördüklerimi. Nasıl kabulleneyim bunu?" dedi babam da yüksek sesle. Artık ikisi de birbirine bağırıyordu. İlk kez seslerinin bu kadar yükseldiğini duyuyordum. Resmen küçük kıyamet kopuyordu şu an evde.

"Ne yapmış ya? Adam mı öldürmüş? Banka mı soymuş ne yapmış? Birinin namusuna mı göz dikmiş?" diye beni savunuyordu annem. Dediklerini duyunca gözlerim doldu. Beni gerçekten de anliyordu.

"Beni anlamıyorsun değil mi Şermin? Bu duyulursa burada duramayız artık. Barındırırlar mı bizi burada?"

"Anlamıyorum seni evet. İki kişi birbirini sevdi diye barındırmazlarsa barındırmasınlar zaten. Ama herkesten önce sen karşı çıkıyorsun. O insanlardan ne farkın kaldı şimdi? Oğlunu dövdün de ne oldu? Daha mı iyi hissettin? Yoksa artık gay değil mi? Dövünce birden kadınlardan mı hoşlanmaya başladı Samet?" diye devam ediyordu annem. O kadar doluymuş ki bu konuda, babama döküyordu içini.

"Eğer Samet'i sırf bir erkeği seviyor diye itip kakacaksan buna izin vermem. Kusura bakma da, ben oğlumu sokakta bulmadım. Kimseye yedirmem. En başta sana." dedi ve suskunluk oldu bir dakika kadar. Babamın sesi çıkmıyordu. Ardından yine annem konuştu.

"Sen bu akşam annenlerde kal. İyice düşün taşın. Aklını başına topla. Kendine çeki düzen ver. Eğer bu şekilde devam edersen, Samet'i de alıp giderim ve bir daha dönmem. "dediğinde şokla kalakaldım kapının ardında.

NE???

Şermin annemiz canımız 👸

Bu arada ben de içimi dökmüş oldum oh 🤭

Yorumlarda buluşalım 🩷

GAY MİSİN? *bxb*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin