"çağlar neden değişti fikrin çıkmayacaktın." diyerek selam faslından sonra sessizliğe bürünmüş olan ortamı yumuşatmak istemişti ali.
"he ya öyle oldu, emir hava almak istedi. bizde sizin yanınıza gelmek daha iyi olur dedik."
"iyi iyi oldu, bende merak ediyordum seni. kim bu odaya gelen yeni kişi diye."
emir hafif tebessümle çaprazında oturan adama doğru baktı. adamın bir şeyler daha söyleyeceğini anlayarak gözlerini ondan çekmedi.
"bu arada ben vural" yanında ki kadını göstererek " bu da güzeller güzeli eşim çiğdem" diyerek çiğdeme bakarak gülümsedi.
emir tam o sırada önündeki kurabiyelerden yiyordu. duyduğu bu cümleyle kurabiye boğazına takılıp öksürmeye başlamıştı.
yanında oturan adam ne yapacagını bilemeyerek emirin sırtını sıvazladı. sıvazlamak yetmeyince sırtına vurmaya başladı.
"helal lan helal"
emir birden yanındaki adama dönüp "yavaş lan öldürdün beni" diyerek öksürüğünün geçtiğini belli ederek parmağınla boğazını gösterip bitti işareti yaptı.
emir önüne dönmüşken yanında ki adamın, önündeki masanın üzerinden bereyi aldığını yan gözle görmüştü. birden kafasında hissettiği ağırlık ile gözlerini yukarı doğru kaldırdı.
"saçların hafif ıslak gibi duruyor. dışarıda oturuyoruz hasta olursun." diyerek emirin kafasına bereyi takmıştı.
emir ne yapacagını bilemeyerek hızlı bir şekilde teşekkür ederek hemen konuyu değiştirmek istedi.
"ben aslında şey için öksürmedim. yani öksürmedim derken öksürdüm de ama yadırgadığım için filan değil gerçi niye yadırgayayım. ben çağların, alinin evli arkadaşı olur diye düşünmemiştim. gençsiniz ya hala."
saçmalamaya devam ederken çiğdem kahkaha atarak "tamam tamam biz seni yanlış anlamadık zaten" diyerek diğerlerinin de gülmesini sağladı.
çağlar söze atlayıp "eee o zaman" diyerek emirin yanında ki iki yeni kişiye baktı.
"ben çağlar"
emirin yanında ki adam hafif başını aşağı yukarı sallayarak " berk ben gökberk. berk yeterli oluyor ama" diyerek devam ettirdi.
berkin yanında ki kız ise avuç içini havaya kaldırdı, selam verir gibi "dilara bende" diyerek tatlı bir gülüş sergiledi.
"memnun oldum, esma sizi bizimle tanıştırdıysa baya seviyordur sizi."
"sağ olsun, biz de onu seviyoruz."
bütün gözler emirin üzerine dönmüşken, emir kendisini tanıtması gerektiğini anladı.
"eee emir bende işte" diyerek kısa kesti.
*******
oturdukları masada gülme sesleri hiç susmadı. herkes bir şeyler anlatıyor ve herkes birbirlerini güzelce dinliyorlardı. boşalan çay bardaklarının yerini tekrar dolu bardaklar alıyordu.
sohbetin sonlarına doğru ali telefonu çıkarıp "rahatsız olmayacaksanız fotoğraf çekeyim, anı kalsın"
kimseden ses çıkmayınca dilara "olur olur, çok güzel olur."
ali telefonu arka kamerada 0,5e alarak telefonu ters çevirip kolunu uzattı. fotoğrafı çekip fotoğrafa baktı. "güzel çıktık hee"
"bakalım bizde" diye sabırsızlanan esmaya dönüp "ben yurda geçince grup açacagım oraya atıcam orda görürsün" diyerek inatlaştı.
"evet evet aç güzel olur"
bi süre daha konuştuktan sonra herkes gideceği yere dağıldı.
emir, ali ve çağlar odaya geçip akşamlarının ne kadar güzel olduğunu dillendirdi.
emir zaten yorgunken daha da çok yorgun düşmüş yatağın içerisine hızlıca girmişti. sosyal medya da dolaşırken gözü üstten gelen bildirime erişti.
" devbeça grubuna eklendiniz"
gruba tıkladığında atılmış olan fotoğraflardan alinin grubu açmış olduğunu anladı.
fotoğraflara bakarken kendini yakınlaştırarak biraz kendine baktı. gözü kafasında ki bereye ilişti, mor bir bere çok küçük işlenmiş bisiklet resmi çaprazında duruyordu.
fotoğraf yakınlaştırılmışken kadrajda kalan emir ve berk olmuştu. emir gözlerini yana kaydırdığında berki görüp biraz da onu inceledi. çok ama çok hafif olan sakallarına burnunun üzerinde biraz belli olan çillere ardından gözlerine baktı. ve biraz daha yakınlaştırdı. bi gözü hafif yeşilken diğer gözü hafif kahverengi gibiydi. acaba ışıktan dolayı mı böyle çıkmıştı, bilmiyordu. çok yüzüne bakmamıştı o ara berkin.
aklına gelen bereyle duraksadı. bere onda kalmıştı, berke geri vermeyi unutmuştu.
berke tekrar teşekkür etmek için ve ona bereyi ne zaman götürmesi gerektiğini sormak için grup kişilere baktı.
sırayla kişilere bakıyordu, dilarada ve vuralda fotoğraf vardı. ali ve çağlar onda zaten kayıtlıydı. esma ve çiğdem biyografisine isimlerini yazmıştı.
tek bir numara kalmıştı, profili olmayan ve biyografisine ismini yazmayan bu kişinin berk olacağını düşünerek kişiyi kaydetti.
"gökberk"
birden yüklenen profile baktı .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
gözleri diye mırıldandı. sahiden öyle mi yoksa burdada mı ışık vurdu.
sohbete tıklayıp ona yazacaktı. sohbete tıkladığında hiç beklemediği bir şeyle karşılaşmıştı.
yattığı yerden dikleşerek telefona tekrar baktı. gördüğü şey aynıydı. gözlerini sımsıkı kapayıp inanmıyormuşçasına gözlerini açıp ovuşturdu. gördüğü manzara yine değişmemişti.
daha dün hiç tanımadan konuştuğu adamın emir olduğunu hazmetmesi biraz onu zorlayacaktı.
