6.Bölüm

881 91 14
                                    

İlk olarak beklettiğim için üzgünüm. Cezalıydım. Oy ve yorumlar o kadar güzel ki hepinizi çok seviyorum. Kısa bir bölüm çünkü çok acil çıkmam gerek. Devamını yine sarışın ve beyaz tenli olarak gece yayınlamaya çalışacağım. Hoşçakalın.

İyi okumalar.

#

Okuldan içeriye adımladığımda konuşanların, gülenlerin ve haykıranların oluşturduğu gürültü tabakası yüzüme çarptı. Kafamı yine yerden ayırmayarak ilerliyordum. Kırılmış ve çatlamış kalebodurların içleri siyah bir renk almıştı ve bu her ne kadar mide bulandırıcı gözükse de şu an kafamı kaldırmaktan korkuyordum. 

Evet korkuyordum. Kafamı kaldırdığımda o çocuğu göreceğimden korkuyordum. Daha önce onu hiç fark etmemiştim. Oysa şimdi tanıyordum. Yüzünün her bir milimi hafızama yerleşmiş tam gözümün önündeydi. Bu yüzden onu fark etmek oldukça kolay olacaktı. 

Dolabıma geldiğimi üstünde ''Bize basma.'' yazan kalebodurdan anladım. Bu okulun öğrencilerinden bir tane normal insan çıksa şaşardım zaten. Kafamı kaldırıp dolap kapağını açtım ve içine çantamdaki kitapları koyup sadece lazım olanları aldım. 

''Yere bakan yürek yakan da gelmiş.'' Arkadan gelen ani sesle korktum ve kalp atışlarımın hızlanmasıyla daha hızlı nefes almaya başladım. Arkamı döndüm ve tanıdık sesin sahibiyle göz göze geldim. 

''Max ne yapıyorsun ya ödüm bokuma karıştı.'' Elimi kalbimin üstüne koydum ve birkaç derin nefes daha aldıktan sonra gülen Max'e bir tane geçirdim. 

''Ya ödeştik işte. Sende sabah attığım mesajı görüp cevap vermedin.'' Ah kesinlikle öyle olmuştu. Mesajı okumadan geri kapatmıştım ve uyumaya devam etmiştim. 

''Uyuyordum ya.''

''Dalgın görünüyorsun,'' dedi bana bakarak. Dalgındım evet. Etrafa bakmamak için sürekli bir noktaya bakıyordum. Ve bom, gözümün önünde yine beliriyordu. 

''Yok canım ne dalgını. Sınıfa yetişmeliyim.'' Anladığım kadarıyla Max iyi bir gözlemciydi ve ona o çocuktan bahsedemezdim. Muhtemelen tanıyordu ve bilmiyorum işte birilerine anlatsam büyür gibiydi. 

''Ay haklısın ben de senden biraz uzak durayım sonra küçük sınıflardaki kızlarla takılıyorum diye karizmam yerlere düşer.'' Bir kahkaha attığımda birkaç kişinin bakışları bize döndü. Yanına biraz yaklaştım ve kulağına yükseldim.

''Senin karizma kanguru gibi yürüdüğün için zaten yerlerde.'' Max dehşete düşmüş yüz ifadesini takınırken kaşlarımı çattım. 

''Nerden biliyorsun? Yoksa gizli gizli beni mi gözetliyorsun?'' dedi korkuyla. Şakasına dediğim şeyi cidden yaptığını görünce bu sefer ben dehşete düştüm.

''Ne yani sen cidden kanguru gibi mi yürüyorsun? Ben onu şakasına demiştim.'' 

''Hah iyi. Yok canım kanguru gibi zıp zıp yürümek bana yakışır mı? Bak şu surata, bu suratta kanguru gibi yürüyecek tip var mı?'' 

''Aynen tam da o tip var,'' dedim ve onu mors ettikten sonra saçımı savurup sınıfıma yürüdüm. Bu çatlak çocuk bana iyi geliyordu ve sanırım artık bir arkadaşım vardı. 

*

Yemekhaneye indiğimde henüz kimse gelmemişti. Bunu fırsat bilerek hızlıca yemeğimi aldım ve tam sıradan çıkacakken biriyle çarpıştım. Hadi ama klişeliğin ırzına geçtim diye kendime söverken yemeklerimin üstünde halı deseni oluşturmuş olan kişinin yüzüne baktım. Gözlerini büyütmüş bir şekilde bana bakan Jim'i görünce gözlerimi kırpıştırdım. Eğer bu bir iki yıl önce olsaydı, oha Jim'le çarpıştım diye ortalığı yıkardım ama artık o da bitmişti sanırım. Evet tanıştırayım benim iki yıllık platoniğim. yani geçen yıl tokat yedikten sonra onunla ilgili tüm bağımı kesmiştim. Önceden zaten öyle aşık falan değildim. Sadece takıntılıydım ve onu izlemek hoşuma gidiyordu. Öyle garip bir his. 

''Ben üzgünüm,'' dedim sesimi sakin tutmaya çalışırken ama yinede eskiden hoşlandığım çocukla çarpışmak beni heyecanlandırmıştı. 

''Bana bir tişört borçlusun Selena.'' Adımı söylediğinde gözlerimi kocaman açtım. Demek adımı biliyordu. Titrek bir nefes verdim. 

''Bunu telafi edeceğim. İstersen aldığın mağazayı söyle sana yenisini alayım.'' Birkaç kişi bizi izliyordu.

''Ya da birlikte çıkışta kahve içeriz? Anlaştık mı?'' Soruyla içimde bir şeyler uçuşurken kafamı olumlu anlamda salladım. 

''Anlaştık.''   

Karanlığın Güneşi (Dylena fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin