"İki tarafta gözünü kırpmadan savaşıyordu. Her iki tarafdan da çok kayıp vardı ama yinede hiçkimse durmuyordu. Orhan ve Alaeddin de büyük bir hırsla savaşıyordular. En sonunda Karacelesun ve Alaeddin karşı karşıya gelir"
Karacelesun: geçen sefer seni elimden kurtardılar ama bu sefer kaçışın yok bugün öleceksin Osmanın oğlu!
Alaeddin: orasını ancak Allah bilir!
"Ve ikiside savaşmaya başlar. İkilinin kılıçları bir birine değdikten sonra Alaeddin çabuk davranarak Karacelesuna yumruk atar. Karacelesun yumruğun etkisinden çıkar çıkmaz oda hemen atağa geçer ve o da Alaeddine tekme atar ve Alaeddin yere savrulur. Karacelesun Alaeddinin yanına gelip kılıcını kaldırır"
Karacelesun: şimdi işin bitdi Alaeddin
"Karacelesun tam kılıcını kaldırıp Alaeddini öldürecekken hemen Orhan müdahale ederek Karacelesunun kılıcını durdurur ve yumruk atar. Geriye savrulan Karacelesun dengesini sabitleyemeden Orhan Karacelesunu kolundan ve bacağından yaralar"
Orhan: ben varken gardaşıma hiçbir şey yapamazsın
"Orhan hemen Alaeddine taraf gelip elinden tutup onu kaldırdı"
Alaeddin: Eyvallah ağabey
Orhan: eyimisin gardaşım
Alaeddin: eyiyim ağabey
Orhan: eyi o vakit hayde öldürmemiz gereken bir it sürüsü vardır
"Karacelesun acıdan kıvranırken Orhan hemen yanına gelip Karacelesunu öldürmek isterken önünü birkaç moğol çıkar. Orhan onlarla savaşırken Karacelesun yavaş yavaş arkaya kaçardı. Ama niyeti kaçmak değildi. Hemen arkadaki moğola gidip yakındaki desdek moğol birliğini yardıma çağırmasını emreder ve nökerde hemen gider"
Orhan: hele kaçmayasın Karacelesun hele gelesin
Karacelsun: kaçtığımı kim söyledi ben burdayım ama birazdan sen böyle konuşamayacaksınız
Alaeddin: ağabey moğollar azalır ama alplarımızında çoğu şehit olmuşdur
Orhan: hele bu iti geberteyim, şehitlerimizi de defn ederiz
Alaeddin: o zaman bu it senindir ağabey ben kalan moğolları durduracam
Orhan: tamam gardaşım
Karacelesun: hele ikinizde gelesiniz
Orhan: ben sana yeterim zaten it!
"Orhan tam Karacalesuna taraf saldrıcakken birden dörd bir tarafdan moğollar gelmeğe başlar. Böyelce moğolların sayı epeği bir çoğaldı"
Karacelesun: hele şimdi gelesin bakalım Orhan bey
"Moğollar Orhan, Alaeddin ve kalan birkaç alpın etrafını sarmışdılar. Kaçacak bir yerde yoktu"
Alaeddin: şimdi ne yapacağız ağabey
Orhan: bilmiyorum Alaeddin
Karacelesun: ne oldu korktunuzmu ? Artık kaçacak bir yeriniz de yok. Elime düşdünüz Osmanın oğulları
Orhan: alplar ölmek var ama esir düşmek yok saldırın!
Karacelesun: hayde nökerler Orhan ve Alaeddinden başka hepsini öldürün
"Orhan, Alaeddin ve alpları büyük bir mücadele veriyordu ama nafile. Moğolların sayı bu sefer daha fazlaydı. Alpalrda artık hepsi şehit düşmüşdüler"
Alaeddin: ağabey alplar şehit düşer kapana kısıldık
Orhan: yapacak tek birşey var Alaeddin. O da ölene kadar savaşmak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYASİ EVLİLİK
Ficción históricaİki beyliğin birliyi için evlenen ama sonradan bir-birine sevdalanan çift