Babam

19 0 0
                                    

Sadya ile birbirimize olan aşkımızı itiraf ettikten sonra beni eve bırakmıştı. Saat 12 ye geliyordu babam çoktan eve gelmiştir ve beni beklerken salonda uyuyup kalmıştır dedim içimden gülümseyerek. Eve girdiğimde salonda babam yoktu yatak odasındadır dedim ve oraya doğru yöneldim ama yatakta ne annem nede babam vardı. Endişelenmeye başlıyordum abim daha bu saatte eve gelmezdi ama ne olur olmaz onunda odasına baktım dediğim gibi oda yoktu. Merak ediyordum hemen telefonumu çıkardım. Annem 5 kere aramıştı ve bilmediğim bir numarada 2 kez aramıştı. Hemen babamın numarasını bulup aradım, telefon çalıyordu ama açan yoktu kapattım ve bir daha aradım yine kimse açmamıştı. Annemi aradığımda o da cevap vermiyordu, abimi hiç aramadım çünkü o benim telefonlarımı açmazdı. Ne yapacağımı bilmez halde sadya'yı aradım daha yeni ayrıldığı için 10 dakika sonra yanımdaydı.


 'Ne oldu sevgilim'

 'Babam evde yok arıyorum açmıyor annemde açmıyor bir şey oldu diye korkuyorum acaba fazla mesaiye mi kaldı babana bir sorar mısın'


'Alo baba birşey sorucam sana ayza'nın babası fazla mesaiye kaldı mı'

 'Ne.. Tamam baba anladım görüşürüz'


Telefonu kapattı suratı kirec gibiydi birşey oldugu hemen anladım.


'Ne oldu'

 'Ayza sakin ol bebeğim ben yanındayım. Baban felaşmış ve hastaneye kaldırmışlar durumu kritikmiş hadi hemen gidelim'

Başımdan aşağı kaynar sular döküldü yerimden hakeret edicek halim yoktu. Sadya elimden tutarak beni götürüyordu arabaya binip hastaneye doğru gazı kökledi. Babam kalp hastasıydı bazen atak geçiriyordu ama ilaçlarını alıyordu hemen. Şimdi ne olmuştu, fazla mı çalışıyordu, yorulmuş muydu yoksa, keşke çalıştırmasaydım. Ona bir şey olursa ben ne yapardım. Hayata tutunacak hiçbir şeyim kalmazdı. Ne olur hiçbir şey olmasın diye dua ederken hastaneye gelmiştik. Kapıyı açıp hastaneye doğru koşmaya başladım. Yoğun bakım ünitesinin olduğu yere geldiğimde annem ve abim kapının önünde oturuyordu. Annem ağlamaktan gözleri kızarmış, abim ise aynı soğuklukta şaşkın şaşkın duvara bakıyordu benim geldiğimi anlasa bile kafasını çevirip bakmamıştı. Ben ağlayamıyordum. Camın arkasında cihazlara bağlı yatan babamı gördüğümde bile gözlerime yaş bile gelmemişti. Sadya yanıma gelip beni kendisine çekti, omuzuna yaslandım. O bile ağlıyordu ama ben ağlayamıyordum. Hemşire gelip kontrollerini yaptı, dışarı çıkınca ne olduğunu soracaktım ki doktor geldi.

Fazla sinirlendiği ve üzüldüğü için atak geçirmiş ve ilaçları yanında olmadığı için hastaneye getirilmiş. Aslında biraz daha geç getirselermiş şuan o yatakta bile yatamazmış. Allah'ıma şükürler olsun ki hemen hastaneye getirmişler. Ama onu bu kadar üzecek ve sinirlendirecek ne olabilirdi ki. Uyandığında sorup yapan kişiye haddini bildirecektim.

-----------------------------------------------------------------------------------------------


Gözlerimi açtığım hastane odalarından birinde Sadya'nın kollarında yatıyordum. Koltukta da doğu ve esen sarılarak yarım yamalak yatıyorlardı. Yataktan ses çıkarmadan kalkmak isterken sadya engel oldu. Gözleri hala kapalıydı.

'Günaydın sevgilim saat daha erken uyu'

'Babamı görmek istiyorum sen yat gelirsiniz sonra'

Tam ayaklanıp gidecektim ki sadyada benimle beraber kalktı. Elimden tutup sessizce odadan çıktık. Annemi ve abimi eve yollamıştım zaten burda dursalar bile bir işe yaramıyorlardı. Sadece annem saatte bir ağlayıp benim sinirlerimi bozuyordu. Onun hıçkırıklarını duyduğumda kafamı duvarlara vuruyordum. Nefret ediyordum ağlamaktan, o yüzden kendimde ağlayamıyordum. Babam hala aynı şekilde yatağında yatıyordu. Yanına gidip elinde tutup saçlarını karıştırsam belki uyanırdı, ama beni içeri almıyorlardı. Lanet olsun mikrop kaparmışmış, nefret ediyorum hastaneden.


----------------------------------------------------------------------


4 saat sonra


Esen, doğu, sadya ve ben yoğun bakımın olduğu katta sessizce oturuyorduk. Kafamı sadyanın göğüsüne yaslamıştım. Hemşire babamın yanına gidip kontrollerini yaptı. Ardından doktor yanımıza geldi ve içeriye iki dakika girebileceğimi söyledi. Hemen uygun kıyafetleri giyip babamın yanına gittim. Bedeni soğuktu gerçi babam soğuğu severdi favori mevsimi kıştı. Ellerinden tuttum ve saçlarını karıştırdım, çok severdi bunu yapmamı her seferinde gülerdi bu hareketime. Ama bu sefer tepki vermememişti. Yüzü sapsarıydı, gözleri şişmişti, çaresiz ve masum gözüküyordu.

Uyan be babam, sana ihtiyacım var aşkım, sensiz yapamam. Hayallerimiz var, verdiğimiz sözler var. Uyumak sana yakışmıyor prensim. Uyanda gidelim şu pis yerden bak üşümüşsünde. Sakın beni bırakma ilkim, ben sensiz yapamam.

Son sözlerimi söyledikten sonra hemşire gelip dışarı çıkmamı söyledi. Ağır ağır kapıya ilerledim. Üzerimdekileri çöpe attım ve sadya'ya sarıldım. Esene ve doğuda yanıma gelip sarıldılar. Camın arkasında yatan babama baktım o iyiydi, iyileşecekti, beni bırakıp gitmez, gidemezdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEVDİCEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin