4/ÜMİT

1 2 0
                                    

"Kadermizdeki kırmızı ipi koparan kaderin kendisiymiş."

•••

Çok korkardım. Karanlıktan, yalnızlıktan, acıdan, yanmayan sokak lambalarından ve bir çukurun içinde kaybolmaktan. En kötüsü de korkularımı yaşamaktan. Sıcak bir yaz günü soğuk kışı yaşamak gibiydi benim yaşadıklarım. Onlar Yaz'ı yaşarken sen Kış'ın en ayaz günlerini geçirirsin kalbinde...
Şimdide 8 yabancı insanla yerin derinliklerinde bir çukurun içinde yalnızdım. Biz 8 yabancı insanlardık. Bizi tanıştıran ise kaderimiz ve gözümüzdeki derin korkumuzdu...

"Sanırım tanışma zamanı geldi."

Bu cümleyi duyduktan sonra herkesi teker teker inceledim. Tanışmamız ve birlikte hareket etmeliydik. Böylece bu çukurdan kurtulabilirdik. Siyahi adam elini kaldırıp kendini tanıtmaya başladı.

"Ben Lukas, Lukas Gabriel. Burada tanıştığımıza hiç memnun olamadım."

Son cümlesine kıkırdayan siyah saçlı minyon tip bir kızdı. O da kendini tanıtmak için Lukas'ın yanına geçti.

"Ben Gale, Gale Grey. Bende sizinle burada tanıştığım için hiç memnun olmadım."

Gale'nin bakışları beni bulduğunda tanıtma sırasının bende olduğunu anlamıştım. Bir kaç kez öksürerek boğazımı temizledim. Genelde sosyal bir kişi değildim. Duruşumu dikleştirdim.

"B-ben Almira, Almira Aster..." soyadımı söylemek ve söylememek arasında kalmıştım. Bunu anlamış olacaklardı ki herkesin bakışları bana dönmüştü. Dudaklarımı birbirine bastırıp bir süre bekledim. Sessizliği Lukas bozmuştu.

"Bir soyadın var öyle değilmi?"

Gözlerim bir an Yağız'a kaydı. Öylece oturmuş uçağa bakıyordu. Çok soğuk bir kişiliği olduğunu düşünüyorum. Sohbetlere dahil olmuyor, konuşmuyor... kardanadamın vücut bulmuş hali. Yağızdan bakışlarımı çekip tekrardan gruba döndüm. "Evet bir soyadım var. Ama ben şey h-hatırlamıyorum. Soyadımı hatırlamıyorum." Soyadımı öğrendikten sonra herkesin bana olan davranışlarının değişeceğini biliyordum. Babam yasa dışı işlerle uğraşan bir adamdı. Kimsenin beni soyadımla tanımasını istemiyordum. Sanırım hafızamı kaybetmiş numarası yapabilirdim. En azından bir süre.

"Dostum sen kafanı bir yere mi çarptın? Soyadını hatırlamamak mümkün değil." Lukas'ı ikna ettmek biraz zor olacaktı. Evet anlaşılan biraz uğraşacaktım. İşte o an bakışlarıma takılan sima ile olduğum yerde gözlerim kocaman açıldı. Uçakta ki hamile kadın Kayle, ben Kayleye soyadımı söylemiştim. Lanet olsun! Şimdi ne diyecektim. Kayle'nin bakışları üzerimdeyken yalan söylemeye devam mı edicektim?

"Sanırım ben şey-"

"Sana kes şunu dedim Boris!" Gelen çığlık sesiyle hepimizin bakışları kavga eden çifti buldu. "Şimdi herkes bize bakıyor Rana, bu hoşuna gitti mi?" Rana denilen kız yerdeki taşı alıp tartıştığı adamın kafasına vurmak için elini kaldırdı ama karşısındaki adam Rana'nın kolunu bir çırpıda arkasına sabitledi. Rana acıyla inlerken Boris denilen adam ise bu durumdan zevk alıyormuş gibiydi. Bu görüntüye daha fazla katlanamadığım için oturduğum yerden kalkıp Boris denen adamın kolundan tutup, Rana'dan uzaklaştırmak için sertçe ittim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 24, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖLÜM ÇUKURU: Başlangıç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin