Tekrardan meraba arkadaşlar dünkü gibi pek umutlu degilim bu bölümden öbür bölüm daha 6 okuma yani bu beni açıkcası üzdü ama pes etmek yok devam bölümler bir haftadan bir gelir max 3 haftaya gelir 1 haftaya gelmesede her neyse bölüme geçelim;)
Not : şarkının bölümle alakası olmaya bilir
***
Bu kadar yakışıklı bir sıfat beklemiyordum ben... Evlenmeyi düşünüyormusunuz beyefendi dememe son bir... Nerde lan dört göz sarışın bomba? E bu çocuk karamel latte olmuş.
Yok ebesinin nikahı gerizekalı
"Merhaba" diyerek söze girdim. O da baş selamı verdi ağır bordo abi. " Beni hatırlıyor musun" Diye sordum.Oysa bir an duraksadı ama hatırlıyorum diye cevap verdi. Tabii hatırlayacaktı benim gibi bir varlığı unutmak ne mümkün...
En azından konuşuyordu buna da şükür. Arabaya doğru gidiyorduk. Onun gittiği yönü takip ediyordum sırtımdaki çantamla. Abinin arkadaşı bırakacak derlerken arkadaşının Toprak çıkacağını düşünmemiştim açıkcası.
Arabanın markasına bakınca Mercedesin son modellerinden olduğunu gördüm. Aklıma oğlum geldi. Acilen birinin onu buraya getirmesi lazım idi. Şimdi aç mıdır tok mudur, suyu bitmiş midir diye düşünüyordum. Alp...
Lann gitti oğlum gittiiiğ. Allahım lütfen yedek anahtar hala annemde olmuş olsun nolur yarabbi.
Arabaya çoktan gelmiştik. Bense arabamın halini düşünüyordum. Telefonumu açıp baktım şimdiye kadar hala ceza gelmemişti. Arabam hala yaşıyormu diye depresyona gitmiştim. Whatsapp'a girip anacağuma yazdım.Annemden gelen 2 cevapsız arama, birkaç mesaj vardı. Sonra arabamımın hala yaşadığını bilmediğim için kardeşim Alpe yazdım.
Ben: Selamın aleyküm alpciğim. Nasılsın keyfin ve kahyası nasıl ablacığım. Umarım arabam iyidir. Şimdi seni görüntülü arayacağım ve bana arabamı göstereceksin.
Velet: Aleyküm selam ablacığım. Ben keyfim ve kahyası çok iyi seninkiler nasıl. Ben şimdi ben banyodan yeni çıktım. Müsait değilim. Sonra derse falan hazırlanacağım. Akşam atacağıma emin ola bilirsin.
Ben: Benimkiler horon tepiyorlar ablacığım. Hem sen daha dün akşam duş aldın kuş sıçsa bile ıslak mendil ile silersin. Arabamı geri bırak yoksa kimi göndereceğimi biliyorsun.
Velet: Abla bi kerecik ya lütfen.
Ben: Tamam tamam acıdım. Amma ve lakin arabama birşey olursa ve ceza gelirse ölümlerden ölüm beğen.
Velet: Büyüksün abla 🙏 (!)
Gülümseyip telefonu kapattım. Sonra yine açtım şarkı dinlemek için. Yandan yandan direksiyona bakıyormuşum gibi gözüküyordu ama damarlara bakıyordum. Acunun bir sözü vardır bilirmisin iç ses?
Hooaaay maşaallahhh
Aynen ondan iç ses. Yolun sonuna gelmiştik az kalmıştı artık. Bir daha görmek isterdim elbet. Ama göreceğimi sanmıyordum. Hem onun ne işi vardı burada? Ona dönüp " Senin burada işin neydi? Yani yanlış anlama hesap sormuyorum. Bir tek benim için buraya gelmediğini düşünüyorum." Diye sordum.
"Aslında izmire sadece senin için de geldim diye bilirim. Bir şeyi götürmem lazımdı. Başkasına söyleye bilirdim ama bu defa kendim götürmek istedim. Işim burada." Diye cevap aldım.
"Mesleğin ne?" Diye sordum. Ilk önce bana döndü kısa süreliğine. Arkada şarkılar sırası ile gittiği için şimdi de arkada batuhan kordel- sıcak şarap çalıyordu.
Cuk oturdu. Ahh o güzel gözlerin döndürüyor başımıığ
"Asker" Dedi... Yerde ararken dibimizde bulduk yarab. Artık namusumsun yiğidim.Bu çocuğu kendime aşık edip acilen evlenmem lazım. Ama şimdi diğer seçenekleri görmedik. Onlara da bakalım sonra eğer daha iyisini bulamazsam bununla evlenirim. Evliliğe çok meraklı biri değilim ama askerlere özellikle kurgusal karakter olanlara zaafım olduğu için dayanamıyorum yoksa küçüklük kardişimize göz koyacak değiliz.
Göt daha iyisi sana mı bakar gerizekalı nesin sen sugar mama mı yoksa miss Turkey birincisi mi? Ama ne yalan deyeyim bu seneki birinciden kat be kat iyisindir be gülüm. Ve en iyisi Toprak amına koyayım.
Biraz fazla sessiz kaldığımı anlamama sebep olan Torpağın bana dönen bakışları ve iyi misin diye sorusuydu. Konuyu değiştirmek için bende hukuk okuduğumu söyledim. Ben hukuk okumamıştım ama...
Evin önüne geldiğimizde kapını açmak için biraz çabuk hareket ettim galiba çünki açılmadı. Ben hala denerken yanımda gelen küçük gülme sesiyle ona döndüm. Oysa sadece gülümsüyordu. Sonra kapıyı açma düğmesine basınca zort oldum.
Tamam ben bir gerizekalıyım kabul ediyorum ama şu an mallığımı daha da artıracak birşey vardı. Kapımı açmak için dışarı çıkmak yerine benim üzerime eğilip açtı. Yine baskın gelen o tarçın kokusu... Artık o bavulumu alıp peşimden geliyordu ama ben hala kokusunun etkisindeydim. Erkek kokularına bayılırdım. Ve çoğu parfümüm erkek parfümü diye bilirim.
Apartmandan çıkan Toprağa benzeyen ondan sanki iki kat daha az bi afet gördüm. O torpağı gördüğü an yanına gelip "Selamın aleyküm komutanım nasılsınız? Sizi buralarda görmezdik pek ne için gelmiştiniz?" Dedi.
"Aleyküm selam Metehan. Arkadaşı-" birden durdu dili gelmiyordu sanki arkadaşım demeye.
Aşıksınnn dırırıırırırırırı
"Arkadaşım buraya taşındığı için yardıma geldim." Diye cümlesini tamamladı. Arkadaşım kısmını hiç içten dememişti bi kere tamam mı.
Benim ona evimin direği, gözümün çiçeği, kocam diye hitap ettiğim kişi bana arkadaşım diye hitap ederken benim zort oluş.
Dudağının altında birşeyler mırıldanıp elini uzattı. Elini sıkarken o kendini bende kendimi tanıttım. Elimi çektikten sonra "Maşaallah saçlarınızda isminiz gibi dalga - dalga." dedi. Bende teşekkür ederken gülümsedim. Gözlerim ne kadar uzağı falan bazen görmesede yandan - yandan Toprağa baktım kırmızı görmüş boğaya dönmüştü. Zaten boğa burcuydu.Gülümsemem sırıtışa dönmeye başlayınca konuyu değiştirip "Görüşmek üzere Metehan bey. Biz artık gidelim malum o kadar yol geldim." Dedim.
O da fazla diretmeyip iyi dinlenmeler diyip gitmişti. Evimin direği trip mi artıyordu? Önden gidiyordu bu defa. Sırtına tip-tip baktığımı hissetmiş olacak ki bana doğru döndü. Yaşamasın bordo bereli gücü yani şimdilik.
"Kat kaç?" diye sordu asansörün önüne gelince. "3" dedim kısaca. Tripe tirple karşılık veririz kardişş. Inşallah asansörde kalırız amenn.
Dualarım kabul olmadı. Zaten kabul olsaydı şu an kocamla evimde tıkınıyordum. Kocam dedim aklıma rüyamdaki sarışın bomba geldi. O kaslar neydi be yiğidim sanki yağlı güreşten çıkmıştı mübarek. Ben hayallere dalmışken asansör durmuştu. Oysa ben gelecekteki kocamla çocuklarımın ismini düşünüyordum.
Ona dönüp, "Artık gelmesen de olur zaten ilk kapı. Buraya kadar eşlik ettiğin için teşşekür ederim." Başka şeylere de eşlik ede bilirsin ama evlenmeden olmaz. Fesat düşünmeyin diyeceğim de bende öyle düşünüyorum boş verin.
"Tamam, görüşmek üzere o zaman" dedi. Birde görüşmeyelim paşam başka Allah Allah. Tabii bunları söyleyemedim. "Görüşmek üzere Toprak" dedim bunun yerine. Tam dönüyodu ki, "Ha bu arada Toprak demesen burdakiler beni Mert diye tanıyor o ismimi kullanmalarını istemiyorum."dedi. Inat ederdim ama asker masker pek uğraşmayacağım.
"Peki" dedim. Sonra yine baktı ve gitti bende içeri girip Cerenle şebeklikler eşliğinde yemeğimi yedim.
★★★
Belki size soğuk gelio ola bilirim ama inanın o duygu bende sadece tanimdagim hazz etmedigim insanlarda oluyor okurlarim sizi sanki kaç yıldır tanıyor gibiyim yani öyle hissediyorum bu arada bu bölümde düzenlenmiştir.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprağa karışmış deniz
Roman d'amourKamburlar dik dura bilir mi? Cevabı kitapta... "Eskiden isminin deniz olup içimdeki ateşi nasıl daha da alevlendirdiğine anlam veremezdim" ~ "Meğer içimdeki ateşi söndüre bilen tek su'ymuşsun ve bu ateşi tekrar söndürmen gerek" ~ Toprağa karış...