Merhaba nasılsınız bakalım?
Umarım iyisinizdir ve umarım beğenirsiniz 🌈 💕 🌈Sırtı bana dönük kahve yapan adama baktım ve oturduğum sandalyede arkama yaslandım.
O da işini bitirinceye dek bir şey söylemedi, öyle dikkatle kahve hazırlıyordu ki sanki hayatı belirlenecekti bu kahveyle.Onun bu halı beni gülümsetirken o sonunda işini bitirmiş olacak ki bana döndü.
Yüzümdeki gülümsemeye bakarak o da sırıttığında kahveyi önüme bırakarak"Orta şekerli"diye konuştu ve sonra lokumları da hemen kahvemin yanına bıraktı.
"Iki tane yeterdi"dediğimde güldü.
"Kahve fazla sıcak sen şimdi bekleyemezsin onun soğumasını lokumları yersin"
dediğinde güldüm.Hep öyle olurdu kahve ve çay içerken fazla sıcak içemez,onun soğumasını beklerken birlikle içmek için aldığım çikolata,lokum gibi şeyleri yer bitirirdim ve sonra yeniden kalkmaya üşenir kahveyi yalnız içerdim.
Buna dikkat etmesi gülümsetti beni.
Lafa başladığını belli eden öksürüğü ile tüm dikkatimi ona verdim.
"Ilk önce şunu şunu söylemem gerek ki Emir benim babam değil."dediğinde lafa aniden böyle bir cümleyle girişi beni şaşırtıken"Ne?"diye sormamla elini kaldırdı"Izin ver"dediğinde sorularımı es geçerek onu dinlemeye devam ettim.
"Emir benim amcam.Yıllar önce ben daha liseye giderken anne ve babam kazada vefat etti."dediğinde duraksamasına karşı elimi atarak masanın üzerinde duran elini tuttum"Başın sağolsun". Başını salladı ve konuşmaya devam etti ama elimi bırakmadı hatta daha sıkı kavradı.
"Şu an Emir'in yönettiği şirketin en büyük hisse sahibi babamdı ve onun tek oğlu olarak miras bana devredildi.Ama bir sorun vardı ki o da daha reşit değildim bu yüzden Emir sadece kendi çıkarları için hiç konuşmadığı abisinin oğlunu beni evlatlık aldı ve ben 18 yaşına basana kadar o babamın yüzde 60 lık hisesinde söz sahibi oldu.Ve o süre yıl boyunca istediği her şeyi yaptı,tüm şirketi sanki kendininmiş gibi kullandı.Şu an bu hisseler benim elimde ama hala o şirketle pek fazla ilgim olmadığından şirkette at koşturmasına izin veriyorum.Onun yaşadığı tüm bu hayat bana ait."elimi daha sıkı tuttu sanki gitmemden korkar gibi.
"Seni bile benden aldı"dediğinde kaşlarım çatıldı,"Ne?"diye qayri ihtiyari soru döküldü ağzımdan.Ayağa kalkarak elimi bırakmadan masanın etrafında dönüp önüme gelerek diz çöktü.
"Bak ben seni ilk kez Emir'in eş adayı olarak karşıma çıktığında tanımadım." dediğinde şaşkınlıkla ağzım açılırken "Hatta o seni benim sayemde tanıdı"diye konuştu başını iki yana sallayarak,kendini suçluyor gibiydi.
"Yıllar önce tanışmıştık,sen hatırlamazsın belki ama ben hiç unutmadım o günü."
Gözlerimin içine bakarak"Unutamadım"
diye konuştu bir kez daha."Nasıl?"diye sorduğumda önümde diz çöken adam ayağa kalktı,elini bana uzatarak"Sen yorgun değil misin?"diye sordu bana.
Kaşlarım çatılırken"Değiştirme konuyu Karan!"diye konuştum.
Gülümsedi ama konuşma gereği duymadı.
"Bana beni nereden tanıdığını söyle!" dediğimde"Kahven de bitmiş artık uyusan iyi olur"diye konuştu,ne ara içdiğimi fark etmediğim kahve bardağına bakarak.
Uykum geliyordu ama merakım her şeyin önüne geçmişti.
"Uykum falan gelmiyor,az önce kahve içtim şimdi anlat!"dediğimde gülerek"Kahve kafeinsiz Egemen"dediğinde yakalandığımı fark etmemden dolayı "Bilmek istiyorum"
diye mızmızlanmama karşı"Şimdi bunları konuşmak istemiyorum,beni anla"diye mırıldandı.Çatık kaşlarımla ona bakarken"Ne halin varsa gör!"diye konuşup yanından geçmek istediğimde kolumu tuttu.
Ona bakmadan önüme bakarken o konuşmaya başladı.
"Ben seni kızdırdım biliyorum ama birlikte uyuya bilir miyiz?"çocuk gibi çıkan sesi karşısında ona bakarken,bana bakmadan yere doğru bakıp cevap bekleyen oğlanı gördüm.
Nasıl böyle olduğunu anlayamıyordum.
Bazen inanılmaz derecede korkutucu,ciddi ve sakin oluyordu.
Bazen ise tıpkı bir çocuk gibi savunmasız ve tatlı oluyordu,ama buna rağmen ona sinirli olduğumdan"Olmaz!"dedim net bir tavırla.
Başını salladı ve kolumu bıraktı"O zaman sen uyu"dedi sesindeki bariz kırgınlıkla.
Umursamamaya çalışarak"Öyle yapacağım"
diyip yanından ayrıldım.Odama geçtiğimde yatağın köşesine oturdum ve yüzümü ellerimin arasına alarak derin bir nefes aldım.Gözlerimi kapatmaya çalıştım,ama her defasında kulaklarımda yankılanan o kırgın ses beni rahat bırakmıyordu.
"Neden böyle bir şey söyledi ki?Seni bile benden aldı...Bu ne demek?"
Kendi kendime konuşurken içimdeki karmaşayı bir türlü susturamıyordum. Yatmaya çalıştım,yastığa başımı koydum, ama hiçbir şekilde huzur bulamıyordum.
"Saçmalıyorsun Egemen," dedim kendi kendime. "her şeyi büyütüyorsun.Seninle uyumasına izin vermediysen ne olmuş?"
Ama olmuyordu.Gözüm kapansa bile zihnim Karan'ın sözleriyle doluydu.Ve o son an,çocuk gibi kırılgan sesi...Sonunda pes ettim. Yorganı kenara atıp hızla yataktan kalktım. Ayaklarımın beni nereye götürdüğünü bilmeden yürümeye başladım. Elim Karan'ın odasının kapısına uzandığında bir an duraksadım. "Ne yapıyorum ben?" diye sordum kendime. Ama geri adım atmak istemiyordum. Kapıya hafifçe tıklattım. Hiçbir ses gelmedi.
Kapıyı araladığımda,Karan'ı yatağında sırt üstü uzanmış,tavana dalmış şekilde buldum.Gözleri düşünceliydi,sanki dünyadan kopmuş gibiydi.İçeri adım attığımda beni fark etti.Gözleri hızla bana döndü ve o şaşkın ifadeyle doğruldu.
"Sus"dedim içeri geçerken,az önce ona benimle yatmasına izin vermemiş şimdi kendim onunla uyumak için gelmiştim.
Karan şaşkınlığını hızla gizleyip yüzünde o tanıdık, sıcak gülümsemeyi oluşturdu. Kollarını iki yana açtı ve yumuşak bir ses tonuyla"Gel"dedi.
O an her şey durdu. Karan'ın daveti, içimdeki tüm tereddütleri eritti.Ağır adımlarla yanına gittim ve onun yanında o ise hiç tereddüt etmeden beni kollarıyla sardı ve tek bir hareketle kucağına çekti.
Şaşkınlıkla gözlerimi ona dikerken, parmakları usulca saçlarımın arasında dolaşmaya başladı."Bu kadar zor muydu?" diye mırıldandı,ama sesinde hiçbir alay yoktu.Sadece şefkat ve sakin bir sıcaklık.
Bir süre sessiz kaldık,kalp atışlarını duyabiliyordum ve bu ritim beni uykuya çekiyordu.Gözlerim kapanmaya başladığında,Karan'ın sesi fısıltı gibi kulağıma ulaştı"İlk kez bu kadar huzurluyum."diye mırıldandı ve devam etti
"ailemi kaybettiğimden beri,ikinci kez sende huzur buluyorum"Bir şey demedim,diyemedim.O an Karanla öyle sarılırken kelimelere gerek de yoktu.
Uykuya dalmadan önce Karan'ın kalp atışlarını dinlerken,aramızda bir şeylerin değiştiğini hissettim.Sanki aramızdakı mesafe kapanmış,daha önce hissetmediğim bir bağ kurulmuştu.O ana kadar,Karan’ın her halinin ardında bir sebep olduğunu fark etmemiştim.Ama şimdi onun öylesine biri olmadığını,ve her haraketinin arkasında bir sebep olduğunu fark ediyordum.
Belki daha bu sebeplerin hepsini bilmiyordum ama adam öldürse Karan yaptıysa vardır bir bildiği diyecek gibi hissediyordum.
