21

256 38 7
                                    

Flashback

Kendisiyle konuşmak isteyen çocuğun peşinden kaldığı odasına adımlamış ve ardından kapıyı kapatmıştı.

Kapıyı kapatıp arkasına döndüğünde ise koltukta oturan kişiyi hiç mi hiç beklemiyordu.

Barış alperin babası Yüksel Yılmaz tam karşısındaki koltukta bir ayağını diğerinin üzerine atarak kendisine bakıyordu.

Semih olayın şokunu üzerinden atamazken yüksel yılmaz sessizliği bozdu.

"Semih kılıçsoy."  Semih gerginlikle elini nereye koyacağını bilemezken yutkundu ve adama baktı. "Korkma oğlum. Isırmam merak etme." Diyerek ayağı kalktı.

Semihi baştan aşağı süzerek, etrafına dolaşırken aynı zamanda söylendi.

"Demek oğlumun yıllarca bana karşı olan sessizliğini bozmasına sebep olan oğlan sensin." Dudakları beğeniyle büzüldü.

Semih hâlâ gerginliğini üstünde atmamışken tam karşısına geçip oturması için gözleriyle koltuğu işaret etti. Semih sorgulamadan koltuğa otururken kendisi oturmamış, tam karşısında ayakta dikilmişti.

Ellerini önünde kavuşturup başını öne eğerek bir kez olsun gözünü adama çevirmemişti.

Yüksel, karşısına oturdu ve konuşmak için ağzını araladı.

"Bana bak semih. Sadece bir kez seni uyaracağım. Eğer akıllı bir çocuksan zaten sözümü dinlersin diye düşünüyorum."

Daha şimdiden sarf ettiği cümleler semihin bir kaç şeyi anlamasına sebep olmuştu.

"Benim oğlumun ilerleyecek bir kariyeri var. Bu zamana kadar böyle saçmalıkların peşinden koşmadı ve sözümden çıkmadı."

Biraz durup semihe bakıp ardından devam etti. "Ama ne hikmetse birden bire baş kaldırdı ve sözümden çıktı. Sen ona zarar verirsin, kariyerini etkilersin ve ben bunun olmasına izin vermeyeceğim anladın mı beni?" Semih yüzünü kaldırıp adama bakarken cesaretini topladı.

"Barış çocuk değil, kendi kararlarını verebilecek yaşta. Ve kariyerimizi etkilemiyoruz aksine birbirimize daha iyi geliyoruz." Kaşlarını çatıp adama bakarken onunda sinirlendiğinde anladı fakat geri çekilmeye niyeti yoktu.

"Hem madem çok düşünüyorsunuz oğlunuzu. Neden yüzü gözü dağınık halde yanıma geldi. Koskoca adam neden omzumda ağladı. Bunları neden düşünmüyorsunuz yüksel bey? Sizce oğlunuzu etkileyecek olan ben miyim?"

Adamın saniye saniye sinirlendiğini görmüş ve bir şey demesine müsade etmeden ayaklanıp kapıya doğru gitmişti.
Tam kapıyı açıp çıkmayı planlarken yanındaki çocuk onu durdurdu.

"Peki ya çok sevdiğin barış alperle olan videonuz basına düşerse aynı şeyleri onlarada söyleyebilecek misin semih?"

Semih arkasına dönüp bakarken kasları karmaşayla çatıldı. "Ne saçmalıyorsun sen?" Histerik bir gülüş bırakırken yanına doğru adımladı. Elindeki telefonu açıp kaydettiği videoyu açıp gözünün önünde tuttu. Semih gözlerini hayretle açarken karşısındaki çocuğa ardından yanındaki adama baktı. "Sen..." Bir adım yaklaşarak.
"Ne yaptığını zannediyorsun? Bizi videoya almakla eline ne geçti söylesene!" Dedi.

Yüksel ayaklanıp tekrardan semihin karşısına geçti. Bu sefer ciddiyetli bir sinirle elini omzuna attı. "Bak semih. Aileni çok yakından tanıyorum. Babanın ne zorluklarla sizden uzakta çalıştığını, annenin tek başına sana yetmeye çalıştığını." Omzunu hafifçe sıkıp devam etti. "Zamanında adını ağzıma almak istemediğim kanımdan olan kardeşimin senin babanın kardeşiyle yaşadığı ilişkiyide biliyorum." Sarf ettiği sözler kulaklarına inanamamasını sağlarken gözleri büyüdü.

"Yani yüksel beyin demek istediği çocuk, ya barışa siktiri çekersin. Ya da ailenin yaşadığı zorluklarının binbir katını yaşamasına göz yumarsın." Semih duyduğu sözlerle ağzını açıp tek kelime edememişti.
Yaşadığı şok üstüne şok dilinin tutulmasina sebep olmuştu adeta.

"Ha sen dersin ki, ben ikisinede göz yumarım. O zaman çok sevdiğin barışının günden güne dibe battığını izlersin." Bir kaç dakika içerisinde duyduğu bilmem kaçıncı tehtid kalbine saplanırken diyecek bir şey bulamadan kendini odadan dışarı attı.

Ne yapacaktı şimdi?

Barışa karşı hissettiklerini kabul etmişken ve aralarında bir ilişki dinamiği oluşmuşken hepsini çöpe mi atacaktı?

Peki ya ailesi ile ilgili söyledikleri. Gerçek miydi yoksa adamın onu korkutması için uydurduğu bir kaç zırvalık mıydı?

Semih ne yapacağını kestirmezken sertçe yüzünü sıvazladı.

Barışın yanına gitmeliydi fakat ne yapacağını bilmiyordu. Oraya gidene kadar düşünürdü herhalde.

Daha duyduklarını atlatamazken barışın odasına doğru gitti ve kapıyı tıkladı...

***

Bazı şeyler gün yüzüne çıkmıştır diye düşünüyorum.
Mutlu olacağınız bir şey söyleyeyim bu bölümden sonra mutlu olmalarını sağlayacağım.

İyi okumalar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 16, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sweet coincidence Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin