15

335 26 9
                                    


Soyunma odasından hızlı adımlarla uzaklaşırken aynı zamanda elinde ki telefonu sıkıca tutuyor, etrafı kolaçan etmeyide ihmal etmiyordu.

Soyunma odasında gördüğü görüntü şaşkına uğramasını sağlarken boş durmamış ve gördüklerini kayda almıştı.

Hızlıca odasına geçip ardından kapıyı kilitleyerek yatağına oturdu. Elindeki telefonu açarak video kaydını izledi.

Barış ve semihin yakınlığı, barışın semihi öpüşü, sarılmaları, birbirine olan bakışları...

Hepsi elinin altındaydı.

Bu görüntülerle ne yapacağını bilmiyordu. Doğrudan yaymak işine gelmezdi koz olarak kullanabilirdi bunu fakat barış alper öbür türlü bunu yanına bırakmayadabilirdi.

Semihe kullanabilirdi evet. Semihe karşı kullanırsa işine gelebilirdi. Barışın iyiliğini düşünerek istediğini yapar ve dile getirmekten korkabilirdi. Semih korkak değildi fakat konu barış alper olursa korkabilirdi.

Tekrardan video kaydını izleyip telefonu kapattı.

"Seni bitireceğim gün an itibariyle başlıyor semih kılıçsoy..."

***

Semih duş aldıktan sonra hızlıca üstünü giyip yukarı çıkmıştı.

Heyecanlıydı. Barışla konuşacaktı çünkü. Aralarındaki ilişki neydi, nasıl başladı ve nasıl devam edecek bilmiyordu. Kendisi bile ne hissettiğini tam olarak anlamış bile değildi fakat bildiği tek şey barış alperin yanında olmak istediği.

Sarışının, onu düşünürken bile istemeden yüzünde tebessüm oluşuyordu.

Başlarda kavga ve yanlış anlamaya başlayan ilişkileri tuhaf biçimde değişmiş ve yakınlaşmalarına sebep olmuştu.

Barış ona sahip çıkıyor, istediği an yanında bitiyor, sarılıyor, kokusunu doyasıya içine çekiyor, onu heyecanlandıracak şeyler söylüyor ve sevgisini sonuna kadar hissetiriyordu.

Odasına gidip son bir kez üstünü kontrol ederken masanın üzerinde gözüne ilişen lipbalma bakmış ve eline alıp dudaklarına bir tur sürmüştü. Belki lazım olur diye düşünmüştü.

Yüzündeki muzip gülüşü silmeye çalışırken odadan çıkmıştı. Bir anda koluna tutunan bedenle olduğu yerde durmuştu.

Karşısındakini tanımıyordu fakat gözü bir yerden ısırıyor gibiydi. Hâlâ kolunu tutan elin sahibine noluyor dercesine bakarken.

"Konuşmamız gerek. Birazcık vaktini ayırabilir misin bana?"
Diyerek sormadan cevapladı onu. "Konuşalım konuşmasınada." Kolunu elden kurtarıp geriye çekildi. "Kolumu tutmayı bırak önce."

Karşısındaki çocuk sinir bozucu bir şekilde sırıtıyordu. "Tanımıyorum seni, kimsin?" Elini kapıya işaret ederek. "Konuşalım içeride, anlarsın kim olduğumu." Diyerek cevapladı onu. Tanımadığı birinin bu şekilde konuşması tuhaftı.

Hoşuna gitmemişti.

"E odana davet etmeyecek misin?" Semih şüpheli gözlerle bakmaya devam ederken geriye çekilerek önden odaya girdi, ardından ise arkasından o geldi.

***



Biliyorum çok geç geldi özür dilerim bu yüzden sizlerden...
Fakat telefonum bozuldu ve 1 ay boyunca geri alamadım telefonumu ki sonrasında yeni bir telefon almak durumunda kaldım bebisler.

Ekstra olarak son senem ve sınava yönelik çalışıyorum pek boş vaktim kalmıyor fakat bu süreçte bölüm atmaya devam edeceğim.

İlham eksikligim vardı ve bu süreçte kafamda iyi bir kurgu düzenledim benim içinde iyi oldu zaten.

Diğer bölümlerde görüşmek üzere yavru kartallar öpüldünüz muaahh💓


sweet coincidence Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin