Sen O Çocuk Musun?

5~ Bu Kadarı Da Olmaz Ama

Biraz beklettim çok özür dilerim. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar <3

Multimedya Aksel...

Okulun ilk günüydü ve üçümüzde çok yorgunduk. Hayatımın erken kalkmak zorunda olduğum günlerini yaşamak zorundaydım. Masal ve Su horul horul uyuyorlardı. Ama bir yandan da okula geç kalamazdık. Çok işimiz vardı. Derslerimizi seçmemiz gerekiyordu. Hepimiz hazırlığı atlamıştık. Üniversite 1. Sınıftan başlayacaktık. Kafamda bunları düşünürken bir sesle irkildim. Ne olduğunu anlamak çok zor olmamıştı. Tabii ki Su uyanmıştı. Küçüklüğümden beri hiç değişmemişti uyanma şekli. Sürekli bir şeyleri kırıp dökerek uyanırdı.
"Günaydın!!" dedi en neşeli sesiyle. Su her ne olursa olsun her zaman neşeli uyanan bir kızdı. Onun bu huyunu çok seviyordum. Masal'ın dün yaşadıklarımdan sonra uyanmasını istemiyordum. Ama uyanmak zorundaydı okula yetişmemiz gerekiyordu. Neyse zar zor uyandırdım. Hep beraber kahvaltı ettik. Giyinip hemen çıktık. Okulun kapısına geldiğimizde derin bir nefes alıp okula girdik. Herkes bize bakmaya başladı ama bakışların üzerimizden çekilmesi pek te uzun sürmedi. Bakışlara aldırmadan hemen derslerimizi seçeceğimiz yere gittik. Ben mimar olmak istiyordum Su ressam Masal ise müzikle ilgilenmek istiyordu. Bunları göze alarak derslerimizi ve klüplerimizi seçtikten sonra her zaman ki gibi Su'yun karnı acıktı. Bizde kantine gittik. Kantin çok büyüktü. Hemen boş bir masa bulup oturduk. Su karnını doyurduktan sonra sohbet etmeye başladık. Kantinde gereksiz bir uğultu vardı. Bu okula girerkende dikkatimi çekmişti ama pek sallamamıştım. Ne olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Arkamızda oturan masadaki kızlara kulak verdim.
"Ay kızım okuldaki playboylar var ya dün bir barda olay çıkarmışlar! Acaba kim için olay çıkardılar yaa!" dedi ağzını yaya yaya. Bu kadar tesadüf filmlerde bile olmayacağı için takmadım bile kızlara da bir şey söylemedim. Kızlara işaret edip hemen kalktık. Müdürün odasına gidip sınıflarımızı öğrenmemiz gerekiyordu.
"Geel." sesiyle içeri girdik.
"Çocuklar merhaba siz yeni gelen öğrenciler olmalısınız tanıştığıma çok memnun oldum ben okul müdürü Ali Akya. Şimdi size gideceğiniz sınıfları söyleyeyim. Derin sanırım sen mimarlıkla ilgili bir şeyler yapmak istiyorsun. Bu medenle ilk dersin çizim olacak. Sen çizim sınıfına, Masal sen müzikle ilgili bir kariyer düşünüyorsun sanırım sen şan dersi alacaksın. Su sen ise ressam olmak istediğin için resim sınıfına gideceksin. Ders programlarınızı size en geç yarın ulaştıracağım. Şimdiden size iyi bir yıl diliyorum." dedi Ali hoca. Şimdilik herşey yolunda gidiyordu. İzin isteyip Ali Hocanın odasından çıktık. Hepimizin ilk dersine yaklaşık bir 15 dakika falan vardı. Bizde bahçeye çıkıp sohbet etmeye başladık.
"Evet tatlişkolarım size doyum olmaz ama ben müzik sınıfına doğru yol alıyorum."dedi ve bizi kocaman öptü. Su ve bende vedalaşarak biz de sınıflarımıza dağıldık.

Su'yun ağzından

Sınıfa geldiğimde çok fazla insan yoktu daha boş bir sandalyeye oturup çantamı yana koyduktan sonra hocanın gelmesini bekledim. Beklerken de etrafı süzmeye başladım. Aklıma dün yaladığımız olay geldi aptal insanlar yüzünden güzel bir gün kötü bir güne dönüşmüştü. Kapının kapanmasıyla aklımdaki düşüncelerden sıyrıldım. Hoca içeri girdiğinde dikkatimi ona verdim.
"Merhaba arkadaşlar ben Cem sizin bu seneki resim öğretmeninizim daha ilk gündem sizi sıkmak istemiyorum. Gerçi mesleğimiz çok sıkılacak bir meslek değil ama yinede bugünkü dersin tanışma dersi olmasını istiyorum. Sırayla adınızı soyadınızı ve resimin size ne çağrıştırdığını söylemenizi istiyorum." dedi ve baştan itibaren herkes sorduklarını söylemeye başladı. Sıra bana geldiğinde bende kendimi tanıtmaya başladım.
"Adım Su buraya yeni taşındık. En yakın arkadaşlarımla burada yaşamaya başladık. Normalde İzmirde yaşıyorduk. Ve asıl konuya gelirsek resim benim küçüklüğümden beri en sevdiğim ders ve bunu aslında ders olarak görmüyorum. Doğruyu söylemek gerekirse başta hobi gibiydi ama daha sonra sıkıldığımda hep resime başvurdum en büyük hayalim ise iyi bir ressam olabilmek." dedim ve yerime oturdum. Cem hoca sıranın yanımdaki kıza geçmesine rağmen bir kaç dakika bana bakmaya devam etti ama daha sonra sıradakini dinlemeye başladı.
Herkes kendi hakkında bir şeyler söylemeyi bitirdikten sonra sınıfta bir sessizlik oldu.
"İyi de sınıf 26 kili gözüküyor. Ama 24 kişisiniz!" dedi Cem hoca. Yanımda oturan kız "Hocam Poyraz her zaman ki gibi okula gelmedi. Sinem Poyraz gelmediği için gelmemiştir. Sonuçta o olmazsa başka kime yavanıcak. Umut'ta hastaymış sanırım." "Teşekkürler Ece." dedi samimi bir sesle. Hala yanımda oturan adının Ece olduğunu öğrendiğim kızın dediklerini kafamda toparlamaya çalışıyordum. Bu Poyraz o Poyraz olamazdı değil mi? Olmamalıydı da zaten. Filmlerde olacak tesadüf bile değil. Paranoyakça düşüncelerimi zil sesi böldü. Şimdilik kızlara bir şey söylemeyecektim sonuçta Bu Poyrazın o Poyraz olduğunu bilmiyorum. Bahçeye doğru kızlarla yürümeye başladım. Her zamanki yerde buluşup taksiye atlayıp eve gittik. İlk günümüz güzel geçmişti. Bir sıkıntı yoktu. Kızların yüzünden de bir sorun olmadığı anlaşılıyordu. Eve geldiğimizde parayı ödeyip hemen eve girdik. Yemek yiyip yarmaya hazırlandık. Yarın yine erken kalkacaktık.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yine sabahın köründe kalkmıştık. Her zaman ki gibi ilk kalkan bem olmuştum. Ama Su ve Masal 'da dün gibi zorlanmamışlardı kalkmakta. Giyinip kahvaltı ettikten sonra taksiye atlayıp okula gittik. Okuldakiler gerektiğinden fazla konuşuyorlardı. Gören de sabahın köründe uyandıklarına mutlu olduklarını sanar. Herkes arkası dönük gruba bakıyordu. Ne olduğuna dair hiç bir fikrimiz yoktu. Masal'ın donuk yüzünü gördükten sonra kafamı o tarafa çevirmemiz bir oldu. Bu doğru olamazdı değil mi? Rüyadayım herhalde allah kahretsin ya bunların burda ne işi var. Onların bizi farketmesiyle yüzlerinde büyük bir sırıtışın belirmesi bir oldu. Yanlarındaki kızlarda bize küçümseyici bakışlar atıyorlardı. Ay götüm sanki takıcaktık onları. Ama işte şimdi sıçmıştık.

Eveet bölüm geldi. Vote ve en önemlisi yorumlarınızı bekliyorum.