2~ Gıcık Kaslı Megolaman

44 1 0
                                    


Multimedya Masal ve Demir

Derin'in ağzından
"Anne hadi gidin siz uçak kalkacak zaten şimdi" annem ve Banu teyze ağlamaktan gözleri şişmiş bir şekilde bize el sallıyorlardı. Didem teyze ise Su ile son kez hasret gideriyordu. Sonuçta üçünün de birtaneleriydik. Çünkü birbirimizden başka kardeşimiz yoktu. Ailelerimizin tek çocuğuyduk. Bu nedenle bizden kopmaları biraz zaman aldı. Uçağımızın kalkacağını anons ettiklerinde son kez annelerimize sarıldık. Daha sonra bavullarımızı alıp salonun yolunu tuttuk. Su ve Masal İstanbuldaki hayatımız için çok heyecanlıydılar.
"Bekle bizi İstanbul biz geliyoruz!!" Masal'ın bağırmasıyla uçaktaki tüm gözler bize çevrildi. Onu susturduktan sonra uçağın kalkmasıyla bende heyecanlanmaya başladım. Sonuçta orada beni neler bekliyor bunun hakkında hiç bir fikrim yoktu. Belki de orada hayatımın sonuna kadar kalmak isteyecektim. Belki de oradan 2 hafta içinde "keşke gelmeseydim" deyip gidicektim. İşte tüm bu soruların cevabını bulmak için gidiyordum oraya. İçimde garip bir his vardı. Masal ve Su benden daha heyecanlıydılar bunu dışarıdan bakan herkes görebiliyordu. Masal ve Su büyük bir hevesle bulutları izliyorlardı yerlerinde duramıyorlardı. Bende fırsattan istifade kendimi uykunun kollarına bıraktım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ani bir alkış sesiyle irkildim. Neler olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Kafamı toparlayıp ne olup bittiğini anlamaya çalıştım. Solumdaki cama baktığımda gözlerimin önüne "İstanbul Atatürk Havaalanı" yazısı geldi. İşte başlıyorduk yeni hayatımızın ilk sayfası biraz tereddütlü olsam da eğitimimim için bu kalabalık şehire katlanmak zorundaydım. Bavullarımızı almak için havaalanına girdik. En nefret ettiğim şey bu bavul sırasını beklemekti. 20 dakika boyunca insanların bavullarını izlemekten kim zevk alırdı ki. Neyse ki bavulumuz çok geç olmadan geldi. Hemen bir taksiye binip eve gittik. Evin kapısına geldiğimizde hepimiz heyecanlıydık veee evin kapısını açtığımızda gördüğümüz manzara karşısında ağzımız açık kaldı.
Annelerimiz sağolsun evi tam da hayallerimizdeki gibi yapmışlar. Beyaz duvarlar evi daha da büyük göstermiş. Hep hayallerimdeki gibi mutfakla salon birleşikti. Odalarımız her birimizi düşünerek donatılmış gayet samimi ve sade olmuştu. Hemen eşyalarımızı yerleştirip odalarımıza çekildik çünkü yarın çok uzun bir gün olacaktı. İyi bir uyku şarttı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sabah dışarıda kahvaltımızı ettikten sonra doğruca alışveriş merkezine gittik. Önce mutfak alışverişlerini yaptıktan sonra ilk işimiz eve geri dönüp onları buzdolabına yerleştirmek oldu. Onları yerleştirdikten sonra ben yemek yapmaya başladım Su televizyon izliyordu Masal ise koşuya çıktı. Aramızda em sportif olan oydu sonuçta.

Masal'ın ağzından

Su ve Derin'e bay bay dedikten sonra kulaklıklarımı takıp Arctic Monkeys- Arabella'yı dinlemeye başladım. (Multimedyada var) bu şarkı ne kadar eski olursa olsun bunu dinlemekten asla vazgeçmeyeceğimi adım gibi biliyordum. Kendimi müziğin ritmine kaptırarak koşmaya devam ettim. O sırada bana doğru arkası dönük koşan iri yarı çocuğun bana doğru koştuğunu gördüm.
Arkasında bir kaç arkadaşı vardı onlarla konuşmak için geri geri koşuyordu. Tam bunları aklımdan geçirirken kendimi yerde bulmam bir oldu. Adım gibi biliyordum bana çarpacağını ama asıl utanç verici olan onun benim üstüme düşmesiydi. Bütün ağırlığı üstümdeydi ve galiba bütün kemiklerim kırılmıştı. İnatla üstümden kalkmıyordu. Bana anlam veremediğim bakışlar atıyordu. Masmavi gözleri kaslı kolları ve kirli sakalları hoşuma gitmişti ama bu biraz daha üstümden inmezse kemiklerimin kırılmayacağı gerçeğini değiştirmezdi.
Onu üstümden var gücümle ittim.
"Önüne baksana be!"
Hala bana anlam veremediğim bakışlar atıyordu.
"Sende çekilseydin sanki beni görmedin" dedi ukala tavırlarıyla.
"Sen nasıl bişeysin ya!?" dedim sinirli bir şekilde.
"Valla bazı kızlar yakışıklısın diyor bazıları gözlerin çok güzel diyor bazıları çok tatlısın diyor." dedi hala ukala tavrını koruyarak. Yüzünde anlam veremediğim bir gülümseme oluştu.
"Bence sen hayatımda gördüğüm en gıcık en megoloman en düşüncesiz insansın ve bu düşüncemin değişeceğini de hiç sanmıyorum. Umarım bir daha karşılaşmayız da bu uyuzluklarını bir daha çekmek zorunda kalmam!" dedim ve ordan arkama bakmadan uzaklaşarak evin yolunu tuttum.

Sen O Çocuk Musun?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin