Poyraz'danAksel bir şeyler mırıldanmaya başlamıştı. Başta onu takmamak istesem de sadece sinir krizinin etkisiyle söylediği şeyler olacağını düşündüğüm için onu kaale almamıştım. Bir dakika bir dakika Aksel'in gözünden yaş mı aktı az önce? Lanet olsun onu böyle görmek içimi acıtıyordu. Aksel hiç bir zaman böyle bir adam değildi benim gözümde. G-galiba o-onu seviyorum ne yani hem afallamış hem hıçkırmış hem de Derin'i sevdiğini mi söylemişti yani? Bu benim tanıdığım Aksel değildi. Söylediklerine kendi de inanamayıp afalladı. İçinden bizim duymadığımızı düşündüğüne adım gibi emindim ama duymuştum işte. Derin'i sevdiğini söylemişti. Duymamazlıktan gelecektim böylesi herkes için daha iyiydi üstüne gidersem zıvanadan çıkacağından adım gibi emindim. Toparlandı ve yerden kalktı. Yarın uzun bir gün olacağı çok belliydi. Derin ile yine uğraşacaktı bunu adım gibi biliyordum ama sesimi çıkarmıyordum.
Aksel'den
Hayır hayır hayır Derin'i sevemezdim bu bu olamazdı. Ondan nefret etmem gerekiyordu değil mi sonuçta adımı bile bilmek istemeyen bir insanda ne bulmuş olabilirdim ki. Bu ben değildim. Aksel bu değildi benim tanıdığım Aksel asla kız peşinde koşmazdı. Ama ilk defa bir kız beni bu hale getirmişti onun o mavi gözleri beni öldürecekti. Bunu kimsenin bilmemesi gerekiyordu. Çocukları alıp bardan çıktım. Demir ve Poyraz beni eve bıraktılar sarhoştum ve bu kafayla arabaya binip kaza yapmak istemediğim için itiraz etmemiştim. Doğruyu söylemek gerekirse hala düşünüyordum ya gerçekten böyle bir şey varsa ya ya gerçekten o-onu sev- ahh lanet olsun ne diyordum ben. Arabadan inip evin kapısını açıp doğruca odama çıktım. Çok yorgundum bir an önce odama çıktım. Yatağıma olduğum gibi yattım ve derin bir uykuya daldım.
Sabah okula erken gelmiştik. Daha kimse yoktu. Her zamanki köşemize gidip muhabbet etmeye başlamıştık. Birden yanımda Sinem belirdi. Bu salak kız bu saatte burda ne arıyordu? Onu hiç bu saatte okula geleceğini düşünmemiştim.
-Akselll hayatımm seni çoook özlediimmm!
Ne kadar yapışkan bir kızdı hiç sevmezdim böyle tipleri. Dibimden ayrılmıyordu salak kız. Şeytan diyor tut saçlarından... Neyse anlamadığım bir anda kendini birden benim kucağıma attı ve yanağıma sulu bir öpücük kondurdu. Kapıya doğru baktığımda Derinlerin içeri girdiğini ve bizi gördüğünü gürdüm. Lanet olsun zamanlamanıza ben sizin. Bana boş gözlerle bakıyordu. Hemen Sinem'i kucağımdan ittim. Derin bize doğru geliyordu. O sırada ayağa kalktım ama o benimle bir kaç saniyelik gö reması kurduktan sonra hemen içeri girmişti. Arkasından Su ve Masal da tabii ki. Bu kıza neden açıklama yapma isteği vardı içimde cidden anlamıyordum. Bunları düşünürken Derin'i takip etmeye başladım. Kızlar tuvaletinin kapısından içeri giriyordu.Derin'den
Kızlarla güzel bir kahvaltı ettikten sonra okula doğru yola çıktık. Gülerek okula giderken okulun kapısına girer girmez Sinem sürtüğünün birinin üstünde olup onu öptüğünü gördüm. Başta çok takmasam da saçlarını çekince bunun Aksel olduğunu gördüm. Klasik neee bir dakika bir dakika Aksel mi Aksel ile yani okulun ilk günü duyduklarım doğru muydu yani o-onlar sevgili miydiler? Aklımda bunca şey dönerken birden beni neden ilgilendirdiğini düşündüm ismini bilmediğim(!) bir çocuk için değmezdi. Kalbim gereksiz derecede hızlı çarpıyordu ve boğazımda bir yumru oluşmuştu. Bu nefes almamı engelliyordu. Hiç bir şey söylemeden okulun girişine doğru yürümeye devam ettim. Kızlarda arkamdan geliyorlardı. Kapıya geldiğimde Aksel ayağa kalkmıştı. Ona kısa bir bakış atıp umursamazca içeriye geçtim. Şu an sadece ağlamak istiyordum. Neden böyle olmuştu? Ne yani bu kadar mı kırılmıştı kalbim? Kızlara bir şeyler zırvalayıp hemen tuvalete gittim. Buna ihtiyacım vardı derste ikisinin de yüzünü görmeye katlanmadan önce kendimi sakinleştirmeye ihtiyacım vardı.~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sınıfa girdiğimde sırama oturdum. Bu sefer ilk ders çizimdi. Hoca gelene kadar müzik dinlemeye karar verdiğim için hemen kulaklıklarımı taktım ve gözlerimi kapattım. Yanıma birinin oturduğunu hissedebiliyordum fakat umrumda bile değildi. Hala daha içimde bir burukluk vardı ve nedenini anlayamıyordum. Sonuçta yanağından öpmüştü ama yine de onu itmemişti uff ne diyorum ben bana neyse! Hocanın gelmesi ile kulağımdan kulaklıklarımı çıkardım ve dersi dinlemeye başladım. Yanımda Aksel oturuyordu bunu farketmiştim ama ona hiç bir tepki vermeyecektim. Bunu yapamazdım sonuçta ben onun neyiydim ki bana neydi ondan. Ben onu nasıl ilgilendirmiyorsam o da beni ilgilendirmiyordu. Telefonumun titremesiyle gözüm oraya kaydı. Derste bana kim mesaj atardı ki. Kesin kızlar sıkıldığı için gruba yine bir şeyler yazıyorlardı.
0532.......
Bana kızgın mısın?
Neydi bu şimdi kimdi bu ? Bana kızgın mısın? Tabii yaa Aksel Aksel benim numaramı nerden bulmuştu ki offf
Kime:0532........
Sana kızgın olmak için ne gibi bir sebebim var ki? Sonuçta sevgilinle öpüşmek ya da onu kucağından indirmemen senin en doğal hakkın değil mi KAAN.
Söylediklerimden sonra biraz afallamıştı. Hâla adını söylememekte inatçıydım. Numa sinirlenmiş olmalı ki derin bir nefes verdi. Neden sinirlenmişti ki doğruları söylemekte mi suçtu? Teneffüs zilinin çalmasıyla sıradan kalkmak istedim ama kolumu sertçe tutan el buna engel oldu. Kolumu ondan kurtarmaya çalıştım ama çok fazla acıdığı için vazgeçtim. Herkesin çıkmasını bekliyordu. Burnundan soluyordu sanki. Herkes çıktıktan sonra sınıfta ikimiz kalmıştık. Hızla kapıya doğru koştu ve cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı kilitledi. Ne cürretle böyle b,r şey yapardı. Kapı kilitlemekte neyin nesiydi böyle? Üstüme doğru gelmeye başlamıştı. Üstüme doğru geldikçe bende arkaya doğru gidiyordum. Bir süre sonra tenim soğuk duvarla temas etmişti. Elini yavaşça duvara koydu ve sadece gözlerimin içine bakmaya başladı. Ahh böyle bakmasından nefret ediyordum. O kadar güzel bakıyordu ki dayanamıyordum. Bir süre sonra sıkılıp ordan kaçmaya çalıştım ama yine beni duvara yapıştırdı. Nasıl bir öküzdü bu er ya da geç bırakacaktı beni tekrar denedim fakat bu sefer daha sert bir şekilde duvara yapıştırdı.
-Ne istiyorsun Aksel dedim artık bu isim oyununa son vermeliydim.
-Vayy küçük kızımız adımı öğrenme zahmetinde bulunmuş demek çok duygulandım dedi iğneleyici bir ses tonuyla.
-Eee insan nefret ettiği kişinin ismini kendi ismimden daha iyi bilmeli değil mi? Uzun uzun bakmaya başladı yine. Söylediklerimden sonra affalamıştı. Ama o kadar da şaşırılacak bir şey söylememiştim. Sonuçta o benden nefret ediyordu bende ondan...
-Bak Derin benim canımı sıkıyorsun ve benim canım sıkılırsa olacaklardan ben sorumlu değilim.
- Ne yani korkmam mı gerekiyor ayy çok korktum. Dedim iğneleyici bir ses tonuyla.
- Hala dalga geçebiliyorsun ama ben çok ciddiyim sana öyle şeyler yaparım ki yanımdan ayrılamazsın
dedi. Bu çocuk kendini ne zannediyordu.
- Allah aşkına yapsana Aksel dedim gerilmeye başlamıştı. Lütfen yap ne yapabilirsin ki daha ne yapabilirsin?
- Ne demeye çalışıyorsun sen daha ne yapabilirsin ne demek?
- Ne anladıysan o demek. dedim
- Derin sinirimi çok bozuyorsun kes artık sesini.
- Sen kes asıl be sen kimsin ki benim hayatım karışıyorsun sen kimsin ki beni sınıfa kilitliyorsun. Sen kimsin ki benimle böyle konuşuyorsun. Kimsin sen Aksel kim?!?
Aksel bu sözlerimden sonra çok sinirlenmişti ve afallamıştı. Fırsattan istifade kolundan ayrılmıştım ama çok uzun sürmedi. Beni belimden çekip tekrar duvara yapıştırdı ve öpmeye başladı. Beynim şu an ne olduğunu algılanmıyordu. Karşılık vermeye başlamıştım. O kadar şehvetle öpüyordu ki beni artık duramıyordum. Bir süre sonra dudaklarını dudaklarımdan çekti ve alnıma küçük bir öpücük kondurdu. Hala kendimde değildim. Sanki zaman bir kaç dakikalığına durmuştu. Bu yaptığından sonra hemen kapıya doğru koştum ve Aksel'in üstünde bıraktığı anahtarla açıp çıktım. Eve gitmek istiyordum. Kızlara eve gideceğime dair mesaj attım.Aksel'den
Beni o kadar sinirlendirmişti ki artık dayanamamıştım. Onu susturmak için mi, sinirlendiğim için mi yoksa gerçekten istediğim için mi öpmüştüm hiç bir fikrim yoktu ama öpmüştüm işte. Bana karşılık vermişti beni o sırada dünyanın en mutlu adamı yapmıştı. Onun dudaklarında hissettiğim zevki başka kimsede hissetmemiştim. Ne yapıyordu bu kız bana ? Ben neden onu her gördüğümde özlüyordum. O benim yanımdayken bile özlüyordum. Alnına son bir öpücük kondururken ına baktım ahh o kadar güzeldi ki gözlerimi ondan alamıyordum. Mavi gözleri kumral saçları açık teni herkesten daha güzeldi. Huzur veriyordu. Kapıdan çıktığını gördüğümde bende barın yolunu tuttum. Çocuklara akşam bara gelmelerini söyledim. Biraz kafamı dağıtmam gerekiyordu. Benim hayatım için fazla mutlu bir gündü bugün. Normalde böyle bir hayata sahip değildim. Akşam bara geldiğimde her zamanki locaya gelip oturdum. Barmen beni gördüğümde her zamanki gibi viski getirdi. Çocuklar geldiklerimde onlarda içmeye başladı. Yan locada oturan kızlar bizi kesiyordu ama şu an aklımda olan tek şey Derin'i öpmemdi. Kızlar fırsattan istifade bizim locaya geldiler ve yanımıza oturdular.
-Merhaba ben Merveee dedi ağzını yaya yaya. Yalnız mısınız? dedi bu kız kendini ne zannediyordu. Ona yüz vereceğimi falan mı ? Kafamı çevirdiğimde çocuklarda diğer kızları başlarından atmaya çalışıyorlardı. Adının Merve olduğunu öğrendiğim kız bir anda kafamı ona doğru çevirdi ve beni öpmeye başladı. Bu bu iğrençti ben eskiden bir kız beni öptüğünde böyle hissetmezdim ama bu gerçekten iğrençti. O kızı öpmek isteniyordum. İlk defa bir kızı öpmek istemiyordum. Kızı hemen üzerimden ittirdim ve dışarı çıktım. Sigaramı yaktım, dumanını içime çektim sakinleşmem gerekiyordu. Neler oluyordu bana ben Aksel Demir bir kızı bile öpmek istemiyordum. Derin bana farkında olmadan neler yapmıştı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen O Çocuk Musun?
ChickLitAslında herşey çok güzel giderken Derin'in babasının ölümüyle herşey alt üst olur. Derin için babası herşeyden önemlidir çünkü kafasını bozan bir şey olduğunda hep onla dertleşir. Fakat onun ölümü Derin'i farklı yollara sürükler. O akşam Derin için...