Alarmın o berbat sesiyle uyandımda bugünün taşınma günü olduğu aklıma geldi.
Hemen dolabımın kapaklarını açıp annemle o çok beğenerek aldığım pembe uçuş uçuş olan elbisemi üzerime geçirdim, saçlarımı at kuyruğu yapıp merdivenlerden aşağı inerken, telefonumun sesiyle irkildim. Ekranına baktığımda bu süreçte yanımdan ayrılmayan arkadaşımın ismini gördüm. 1 sene boyunca beni konuşturmak için yapmadığı şebeklik kalmamıştı ve ona haksızlık yaptığımın farkina vardım. Telefonu açtığımda o neşeli sesi kulaklarımı doldurdu."Günaydınn karamelam."
Benim konuşmamı beklediği çok açıktı. Bende bu acıyı içimde gömüp artık konuşmaya karar verdim.
"Günaydın"
İlk başta afalladı ama sonradan kendini toparlayıp .
"İstanbul'a gitmek istediğinden emin misin?"dedi
Aslında burda ki anılarımı bırakmak istemiyorudum ama sürekli yaralarımı deşmek canımı acıtıyordu, hayatıma daha doğrusu karanlığıma devam etmek zorundaydım.
"Evet Hanife, İstanbul'da daha iyi olucam ama, sizi özlicem."
"Pekala canım, birşeye ihtiyacın olduğunda burda olduğumu bil olur mu?"
Vedalaşmayı oldum olası sevmezdim içimden bunları geçirirken kapı zilini duydum.
"Daha sonra konuşalım mı? Kapıya bakmam gerek" diyerek cevabını beklemedim telefonu kapattım.
Kapıyı açtığımda çocukluk arkadaşım olan Mehmet o kaslı kollarını bedenime doladı. Ve kulağıma şunları fısıldadı.
"Beni çok korkuttun fıstık"
Mehmet'i ilk başlarda görmek istememiştim Mete'ye o kadar benziyordu ki onu gördüğümde hayatımı mahveden o canım abimi hatırlıyordum.
"Seni korkutmak istememiştim Özür dilerim"
Mehmet bana şaşkın şaşkın bakarken konuştuğumdan haberi olmadığını anladım ve devam ettim.
"Biraz daha bana öyle bakarsan otobüsü kaçırıcam."dedim ve valizlerimi almak için yukarı çıktığımda o görüntüyle karşılaştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL
TeenfikceBeklenmedik bir düşman, tarifsiz bir acı... Hayatın en büyük sınavını göğüslemeye hazırlanan genç bir kız