17. Bölüm

1.7K 150 4
                                    

- ... "Songena, Seungun korumacı tavrından hoşlansa da Seung un meraklı bakışlara verdiği cevap ile bütün hayalleri suya düşmüştü" Songena daha küçük. Onun böyle bir şey yapmasına izin veremeyiz. "Songena son duyduğu ile sinirlenerek ayağa kalkmıştı. Sanki bütün sinirini çıkarıyormuş gibi sesini yükselterek ..


- Kim demiş küçük olduğumu. Tamam, reşit olmayabilirim ama kendi anneme böbreğimi ben veririm. Sen kim oluyorsun da buna karışıyorsun. "Sinirli bir şekilde kapıdan çıkan Songenanın arkasından bakan ikili Geun un sözleri ile odak noktalarını değiştirmişti.


- Biraz artmadın mı? Sogenaya küçük olduğunu söylemekte iyi yapmadın.

- Ne yapsaydım? Kusura bakma sana zarar gelmesine izin veremem ben seni seviyorum mu? "Seung son söylediği ile yanlış bir şey söylemiş gibi ağzını kapatırken Geun nun bu haline gülmeye başlamıştı."


- Demek sonunda duygularını anladın ha?

- Sen neden bahsediyorsun?

- Songenayı seviyorsan buna karışmayacağım. Çünkü Songane
oldukça akıllı bir kız ve kararlarını düzgün alacağına inanıyorum. Zaten istese de senden iyi birini bulamazdı. Ama anlaşmamızı
unutmamalısın...

- Biliyorum. Merak etme ona şimdilik bir şey söylemeyeceğim.

- Bunu biliyorum ama yinede dikkatli ol. Songena ile birlikte iken onu incitmemeye çalış. Ya da bir süre uzak dur.

- Anladık dedik ya. Annem gibi konuşmaya başladın... "Geun, uzun zamandır Seung u kızdırmamıştı. Eline fırsat geçmişken Seung u kızdırmaya başlamıştı."

- Acaba Sen çok mu yaşlısın kardeşim için? O daha genç ve yakışıklı birini hak ediyor.

- Öyle mi? Ben yaşlıysam sende kartladın.

- Ne...

- Duydun. Unuttun mu benden beş ay büyüksün hanım efendi.

- Evet, senden büyüğüm ama yineden ben yaşımı göstermiyorum. Ahh dışarıda o kadar yakışıklı varken seninle ziyan olacak güzel kardeşim...

- Sen bana çirkin mi diyorsun? Unuttun galiba lisenin en popüler
erkeğiydim.

- Eve ama yanında ben olduğum için...

- Yahh sen beni deli etmeye mi çalışıyorsun?

- Nereden anladın? Eğer Songena ile olmayı istiyorsan bana katlanmak zorunda kalacaksın...

- Sana katlanmak mı? Anlaşmanın bitiminde kardeşini kaçırırsam ne yapacaksın? "Geun gülmeye başlamıştı. Seung un sözleri küçük bir çocuğun ses tonu ile çıkıyordu. Seung ise onun bu haline bakarak iyice sinirlenmişti"

- Tamam tamam kızma. Sadece şaka yapıyordum. Ama dediğim
gibi anlaşmamızı unutma. Songenanın bizim yaptığımız hatayı yapmasını istemiyorum.

- Hadi işinin başına bakalım. Ben miyim patron sen mi? Hem senin Kyu gelirse yine yanlış anlayacak. Kaç gündür evime kuruldu zaten...

- Ne...

- Sen gittiğinden beri beni esir aldı resmen. Senin yüzünden bu yaşta kavga ettik...

- Kavga mı ettiniz? Benim için mi? Ah ne romantik, peki kim yendi?


"Geun dalga geçer gibi Seung ile konuşuyordu. Aslında ortada olmadığı o birkaç günü unutamayacağını biliyordu. Patlama ve o muhteşem evi. Beklide evden çok bebek suratı unutmayacaktı."

- Sen dalganı geç. Ama Kyu gelince seni savunmayacağım...

- Merak etme gelemez..

- Neden gelemez? Yoksa çocuğa bir şey mi yaptın?

- Merak ediyorsan akşam evine gidebilirsin...

- Hadi ama söyle öğretmene ne yaptın?

- Hadi iş başına... "Geun, Seung un yanından hızlı bir şekilde ayrılarak tezgahın arkasına geçmiş ve Kyu yu düşündükçe gülmeye başlamıştı. Kyu ise sabah dersi olmadığı için öğleye bir sularında kalkmış ve yanında beklediği kişiyi görmeyince ağız kıvırmıştı. Ama hala üzerini kontrol edince tek parça olduğuna şaşırıyordu.


Gülümseyerek yatağından kalkmış ve aynı gülümseme ile banyoya girdiğinde yüzüne çarptığı suyun etkisi ile karşısında ki aynaya baktığında kısa çaplı bir bağırma ile korkuyu iliklerine kadar işlemişti. Sesinin gür çıkması ile yan komşunun kapının zilini çalması Kyu nun telaşlı bir şekilde etrafa koşuşturmasına ve sürekli "Bunu nasıl yaparsın Geun?


Seni elime geçirirsem bu kez seni kimse elimden alamayacak" diye tekrarlıyordu. Kapının ısrar ile çalması Kyu nun telaşını daha da arttırmıştı. Yüzündeki şeytan çizimi ile kimsenin karşısına çıkamazdı.


Saçını yonmaya başlayan Kyu "Ben şimdi ne yapacağım?" diye yakınıyordu. Kapıyı açmadan seslenen Kyu, dışarıdan gelen ses ile sesini düzeltmeye çalışarak cevap vermişti.

- Öğretmen bey iyi misiniz?

- Şey ben iyiyim. Sadece kötü bir kâbusu gördüm. "Kyu verdiği
cevaba sadece kendinin duyabileceği bir ses ile eklemişti. "O kâbusu hala görüyorum" demişti.

- Tamam o zaman size iyi günler... "Komşusu kapının önünden gittikten sonra Kyu hızla banyoya girmiş ve yüzünün derisini yüzer gibi sert bir şekilde yıkamaya başlamıştı. İç sesi ile tartışmaya başlamıştı...

"Bunu ödeyeceksin Geun" diyor diğer taraftan iç sesine cevap veriyordu. "Hadi ama şaka yaptı sadece" diye.

"Hayır bunu kesinlikle ödetmeliyim ona"

"Geun a kıyabilecek misin?"

"Evet ya ben ona kıyamam ki"

"Bu kadar hassas davranma ona" diye şeytan yanı onu tetikliyordu.

"Evet ona bu kadar hassas davranmamalıyım artık. İntikam almalıyım"

"Evet almalısın Kyu, intikamın çok iyi olmalı"

"Ama baksana ne güzel de çizmiş. Şu çizgilerin düzgünlüğüne bak"

"Saçmaladığının farkında mısın Kyu. Seni şeytana benzetmiş"

"Evet haklısın, beni şeytana benzetti ama yinede değerdi"

"Değer miydi?"

"Evet. Eğer bir kez daha ona sarılarak uyuyabilseydim bunu
umursamazdım" dediğinde aynada yansıyan kızarmış yüzüne bakarak "Yaaa ben ne diyorum böyle. İyice kafayı yedirdin bana Geun. Ama bunun hesabını sana ödeteceğim" diyerek tekrar yüzünün derisini kazıtmaya başlamıştı.

Çıkmayınca tekrar sesini yükselterek banyoda "Geun" un sesinin yankılanmasına neden olmuştu. Bu sırada Geun kulaklarının çınlaması ile elini kulağına getirerek "Kyu uyandı galiba. Kesin bana sövüyordur" diyerek yine gülmense engel olamamıştı. Seung yanına gelerek dikkatle kendisinin farkına olmaya Geun u izliyordu. Birden üzerinde ki bakışı sezen Geun Seung a dönerek...

- Neden öyle bakıyorsun?

- Sen git gide deliriyorsun galiba?

- Onu da nereden çıkardın? "Bu sırada Geun un tekrar kulağının
sert bir şekilde çınlaması ile "Ahh" diye ses çıkarması ile Seung tekrar Geun a dönerek..

- Yine ne oldu?

- Yok bir şey sadece biri arkamdan konuştu galiba. Kulaklarım çok kötü çınlamaya başladı. 

Öğretmenim, Serseri Ablamın Peşinde!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin