✦the greatest✧

reflections

"Çok heyecanlıyım lan! " dedi mavi saçlı yerinde zıplarken, bugün Minho'ya çıkma teklifi edecekti.

"Sakin ol kardeşim, yerinde duramıyorsun resmen. "

"İyi olacak değil mi? Her şey mükemmel değil mi? " Changbin derin bir nefes aldı.

"Oğlum her şey mükemmel işte, affettirmişsin de kendini. " dedi bıkkınlıkla.

Jisung yaklaşık iki haftadır bunu planlıyordu, dört ay gibi bir sürede kendisini affettirmişti. Çıkma teklifi için Minho'yu sinema salonuna götürecekti. En geç saate almıştı bileti, böylece kimse olmayacaktı salonda. İki hafta boyunda duygularını en samimi şekilde nasıl anlatabileceğini düşünmüş, bunun hakkında notlar yazmıştı. Şimdi ise elindeki iki sayfalık notu sıkı sıkıya tutuyordu.

"Kağıdı ezberledin mi? " diye sordu Chan, Jisung ise alaycı şekilde güldü.

"Tabii ki hayır! Öyle sahte olur, sadece hepsini kağıda yazdım ama kendimi kaptırmışım biraz. "

Minho kantinden içeri girdiği an onları görmüş ve yanlarına gelmişti. "N'aber beyler? "

Jisung bir anda elindeki kağıtları Chan'ın üstüne atmıştı, Changbin ve Hongjoong gülmemek için direnirken Minho anlamsızca baktı onlara. "Chris sevgilisine şarkı yazmış Minho! Ama kimse görsün istemiyor. "

Jisung'un tabiri caizse götünden uydurduğu şeyle Minho'nun kafası daha da karışmıştı, Chan'ın ilişkisi mi vardı? Neden ona söylememişlerdi?

"Chan'ın sevgilisi mi var? Neden bana söylemediniz? Bende çocukluk arkadaşınız sayılırım! "

"Yeni hoşlanmaya başladım. " dedi Chan, oysaki kimseyi sevdiği yoktu.

"Cidden mi? Kim? Ayarladım belki. "

"Sizin sınıftaki Kevin! " changbin ortaya atıldı.

"Sümüğünü yiyen Kevin mı? " şokla kalakaldı Minho, Chan ise sinirle Changbin'e bakıyordu. Ortamda tek eğlenen Changbin ve Hongjoong 'du.

"Hayır! Jihyo. "

"Jihyo mu? Ben onunla çok yakınım, istersen ayarlayabilirim."

"Yok ben içimde yaşacağım aşkımı. "

İki dakika söyledikleri yalan ile şuan Chan'ın işi bitmişti çünkü Jihyo ve arkadaşları tam arka masada oturuyordu.

"Chan? " dedi uzun saçlı kız, bir açıklama bekliyordu.

"Hadi bize müsade, Chan görüşürüz yarın kardeşim. " diyerek hepsi masadan kalkmıştı.

✦✧✦

"Minho seninle geçirdiğim süre boyunca sırılsıklam aşık olduğumu fark ettim... Bu çok yavşakça. " Hongjoong ona doğru döndü.

"Aşık ol ama yavşak olma oğlum, ayrıca seninle geçirdiğim süre derken? Kanka çocukluk arkadaşınız ya hani? "

"Doğru... Beraber geçirdiğimiz onca zamandan sonra senden hoşlanmaya başladım... "Dedi bu sefer aynanın karşısında.

"Sen aşık mısın yoksa playboy falan mı? " Hongjoong ise arkadaşı için en iyi teklifi arıyordu.

"Çocukluğumuzdan beri geçirdiğimiz en özel anımız bu olsun istiyorum. Minho senden deli gibi hoşlanıyorum, içim içime sığmıyor ve buna arkadaşın olarak devam etmek istemiyorum. Sevgilim olur musun? "

"Evet! İşte bu. " Hongjoong koltuktan kalkıp ona sarıldı, açıkçası kendisi bile etkilenmişti bundan. Şimdi ise güzel bir kombin gerekiyodu ona.