BÖLÜM 1

311 19 5
                                    



Hikâyelerin başladığı o "güzel" günleri hepiniz bilirsiniz. Güneş masmavi-pek tabi bulutsuz- gökyüzünde tüm ihtişamıyla yer alır. Rengârenk kuşlar kulaklarımıza enfes bir senfoni gibi gelen cıvıltılar armağan eder bizlere. (Hatta bazı yazarlar iyi bir insan olursak satırlarında minik bir gökkuşağı bulmamıza bile izin verebilirler.) Buna ek olarak çocuk sesleri yükselir sokaklardan. Yeri göğü inletmek isteyen kahkahalar ya da her hüzne derman olan neşeli çığlıklar...

Çok üzgünüm.

Bu öykü öyle başlamıyor.

................................................................................................

22 Temmuz 2012

Bugün güzel bir gün değil ki güzel olmak zorunda da değil. Ne parlak güneş ışıkları ne de kuş cıvıltıları daha renkli yapacaktı bu saatleri. Bugün karanlıktı. Güneşi alaya alacak kadar karanlıktı hem de... Ancak her şeye rağmen bu "gün" önemliydi. Özellikle Broundlack sakinleri için çok önemliydi. Zira 12 yıl önce bu gün yani 2000 yılının Temmuzunda bir katliam yaşanmıştı:

17 Kan Katliamı...

Yaşları 8 ve 16 arasında değişen 17 çocuk öldürülmüştü bu tarihte.

Her şey 1998 kışında başlamıştı. Broundlack Meclis üyelerinden Zaparoc Krino'nun 9 yaşındaki kızı kaybolmuştu. Bu mecliste bir bomba etkisi yarattı. Sadece meclis mi bütün halkı ayağa kaldırmıştı bu olay. Broundlack 2000 senelik tarihinde ilk kez böyle bir olayla karşılaşıyordu. Ancak asıl üzücü olan tarafı bunun sadece bir başlangıç olmasıydı.

Çok değil yalnızca 3 ay sonra 7 çocuğun daha kaybolduğu haberi ulaşmıştı başkana.

Tam 7 çocuk...

O günden sonra da bir daha neşe bu kente uğramaz oldu. İnsanların gözlerinden tek bir duygu okunuyordu artık. Korku... Herkes... Korkuyordu. Çocuklarını kaybeden aileler onları sonsuza dek kaybetmiş olmaktan diğerleri de bir sonraki hedef olmaktan...

Ve bir sene içerisinde skala tamamlandı: 17 çocuk.

Listeyi sona erdiren kişi ise tanınmış bir doktor olan Katarina Durron'un 16 yaşındaki oğluydu.

Artık her şey değişmişti. Başkanın emriyle yeni kurallar devreye sokulmuştu bile.

· Okullar süresiz olarak tatile girmişti. Artık çocuklar evde eğitilecekti.

· Ebeveynlerden biri mutlaka evde kalmak zorundaydı. İki ebeveynin aynı anda çalışması yasaklanmıştı.

· Ve en önemli kural: çocuklar hiçbir koşulda dışarı çıkmayacaktı.

Sonuç olarak 1999 senesi Broundlack sokaklarında hiç çocuk sesi duyulmadı.

Her şeye son veren olay 22 Temmuz 2000 tarihinde yaşanmıştı. İpuçları güvenlik ekipleri ve meclis üyelerini Sandez Laboratuvarı'na götürmüştü. Çocuklar oradaydı. Hayattaydılar. Ve onları kurtaracaklardı.

Kurtarma ekibinin başında Bay Krino bulunuyordu. Küçük kızının nefes aldığını bilmek hatta bir kaç adım ötesinde nefes aldığını bilmek yaşlı adamı eşi bulunmaz bir heyecanla buluşturmuştu. O alçak herifi öldürecekti. Onu paramparça edecekti. Bu kısımdan hiç kimsenin haberi yoktu. Fakat o bu planına uygun gelmişti. Herkesinkinin aksine onun silahında -bayıltıcı mermi yerine- gerçek mermiler vardı. Mükemmel bir nişancı olan Krino 3 mermi koymuştu silahına. Biri Sandez için biri sürtük Katarina için ve sonuncusu da... Bu planı işe yaramaz hale getiren şey ise Doktor Sandez'in gizli operasyonu öğrenmesi olmuştu. Bu sebeple de birkaç dakika içerisinde ortalık savaş alanına dönmüştü. Silahlar sustuğunda, etraf sessizliğe gömüldüğünde ise ortaya çıkan tablo hiç kimsenin hoşuna gitmemişti. Kaçırılan çocuklarına kavuşma hayaliyle yanıp tutuşan anne ve babalara çocuklarının cesetleri teslim edilmişti. Maalesef bazıları o kadar bile şanslı değildi. Kurşunların yeterli olmadığını düşünen Sandez Laboratuvarı çalışanları bir çocuğun cesedini de beraberinde götürmüşlerdi.

NINA- #Wattys2020 DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin