Boynu bükük arkada beklerken küfürbaz amca dükkana gelen bir bayan bana doğru yaklaştı. Eline aldı, içimi gurcukladı ve
- Bu koku da nerden geliyo. Iıı çok pis. Dükkanı havalandırsaydınız keşke.
Osuran boğa eleman kendini aklamak için
- Terliklerden geliyodur o koku, aldırmayın siz.
Vay ibne! Onun yüzünden bir ömür daha raflarda çürümeye bırakılmıştım. Kadın benden nasıl tırstıysa, bıraktı gitti. O çırak bozuntusunu bi elime geçirirsem yüzüne alçıpan döşeyeceğim. Artık bende arkada can çekişen amca gibi ortalığa küfürler yağıyordum. Sanırsın tımarhane. Bir tane sağlam adam kalmadı dükkanda. Mermerler çatladı, güzelim paspasların varisleri çıktı, telleri kaçtı. İlk geldiğinde yeşil olan sıvı sabunlar morarmaya başladı. En son biri kuduz oldu sanırım. Borusundan köpükler saçıldı ve ölüme terk edildi. İşte o zaman Badi gibi nalları dikeceğim sandım. Sonunda beni canı gibi seveceğine inandığım bir herif girdi içeri. Bana baktı ve ahh işte o an özgürlüğü hissettim.
-Alıyorum, dedi.
Beni poşete narince koydu ve cam kapıdan çıkarken arka sıralardaki amcanın anama küfreden düşünceleriyle göz göze geldim. Çok dokundu onun söyledikleri sanki! O anama küfredince dükkandaki herkes ona ters ters baktı. Çünkü hepsi anam olabilirdi. Analarıııımmm.
Arabaya bindik o rahat yan koltuğa yerleştirdi beni. İki üç etrafımda dönmeye çalıştım. Iık dedim, mık dedim ve ahanda orda yan poşette fabrikanın önünde kazara(!) öptüğüm kızı gördüm. Ahh seksi hatunum benim asalet fışkıran kıvrımlı vücüdu tam lâik olduğu meslekle buluşmuş. Sıvı sabunluk <3
Yine altıma koymuşlar fıstığı. Güzel böğürtlen kokulu bebek. Pışşşt dedim, kışşştt dedim. Farketti ve yavaşca bana aşkını itiraf etmek için dönerken o sözleri söyledi
- Ben köpek miyim gerizekalı?
Evet umduğumu duyamamıştım ama ahh... Bir dakika... Geri mi zekalı? Neyse fazla takılmamak lazım. Zamanla sevecektir sonuçta aynı tuvalette yaşayacağız. Döndüm ve
- Biz şimdi evli gibi değil miyiz? Aynı tuvalette her gece birlikteyiz. Oww bebeğim bu süper.
Kız bana tiksinircesine bakarken çok aşık görünüyordu. Cazibeme dayanamadı heralde.
- ok bye.
Ok bye nedir len? Yeni liseyi kazanmış ergen kız tribi mi yiyiyorum? Çok mu sapıklaşmıştım da böyle tepki almıştım? Yok ya benim sapıklığım bile tutarlıdır. Yakışıklı tutarlı erkeğim. Oha kendime mi sarktım ben? Neyse düşünmeye devam edersem birazdan kendime evlenme teklif edeceğim. Ben bu düşüncelerle dünyadan kopmuştum.
-Ahh, sırtımmm!
Ama sağolsun bana çocuk gibi bakacak dediğim adam ani bir frenle koltuktan düşmeme neden oldu. Te Allah'ım ya...
Beni ve sabuncu kızı alıp dışarı çıkan adam bagajdan 12 li tuvalet kağıdını da kucaklayarak eve giriş yaptı. Kapıyı açan kadın adamı öptü ve elinde kepçeyle mutfağa geri girdi. Adam elindekileri kapı girişinde bırakarak koşarak tuvalete girdi. Yazık çok biriktirmiş içinde. Biz kapı eşiğinde kıçımızdan ayaz yiğerek beklerdik canım. Boşverin siz bizi! Git git... Harbiden gitmişti ve saatlerce orada kalabilecek potansiyelli sıçış sesleri vardı.
Arkamdan bi ses beni sinir olmuşluğumdan çekerek
- Naber cinim?
Benimle konuşan bi tuvalet kağıdıydı. Gariban sonunun hangi götte biteceğini bilmese de hala gülebiliyordu.
-iyidir kardeş. Allah temiz göte rast getirsin. Sen nasılsın?
Tuvelet kağıdı umursuzca güldü.
-insanlar kanseri mutlu olarak atlatıyorlar ya belki bende de işe yarar.
Yazık ne malca umutları vardı. Üzülmüştüm sanki biraz... Yok aslında çok ta umrumda değildi. Ama Badi'nin yerini doldurmasa da vadesi dolana kadar iyi bi dost olabilirdi.
- Gül gül iyidir. Ben terlik, sarı terlik. Arkadaşlarım bana terlik derler ama sen bana sarı de.
Ne diyordum ben ya? Kendime bi isim bulmalıydım.
-Daha bir adım yok aslında senin adın var mı?
Tuvalet kağıdı anam koydu dercesine
- Benim adım toprak. Peki bayan siz kimsiniz?
Benim hatuna yazmazdı inş. O da bana inatmış gibi
- Ben Su. Memnun oldum.
Oradan adamın diş fırçası yerine aldığı misvak lafa karıştı
- Ben de Tahta.
Hepsi birden bana döndü. Hepsi aynı şeyi düşünüyor gibiydi. Ben de tabi ki demek istediklerini anladım.
- Tamam, anladım. Benim adım da yakışıklı olsun o zaman.
Su bana gözlerini devirerek baktı ve
- Senin gibi gerizekalı biri beni nasıl öpebildi anlamıyorum.
-Nee? Dedim. Karizmamdan başka neyimi adım olarak düşünmüşlerdi ki?
Tahta açıklarcasına
-Anlamadın mı? Ateş, Su, Toprak, Tahta. Bu dörtlü efsanedir.
-Heee tamam peki ben hangisi olacağım. Su olabilir miyim? Evet evet su olayım. Dememle Su'yun kafama geçirmesi bir oldu.
-Beyninin içi ne dolu senin. Emzik beğinli. Sen Ateş olacaksın.
İşte şimdi anlamıştım. Tamam çok anlamamıştım ama benim seksi kadınım Ateş olacaksın dediyse vardır bir bildiği. Biz böyle konuşurken adam tuvaletten yıllık izin almış salona yürüyordu. Prostat olmamıştır inşallah. Ahh artık mekanıma gitmek ve dinlenmek istiyordum. Akşama doğru kadın mutfaktan çıktığında bizi alıp banyoya götürdü. İşte yeni evim...
