Herkes arkasını dönüp bitkince takılıyordu. Mağlum uzun süredir ağlıyorlar ve gülmüyorlar. Bu kadar stres hiçbirne yaramamıştı. Zavallım Su sürekli öksürüyordu ve ağzından sabun geliyordu. Onun için endişeleniyordum ama bana kızgın olmalı ki yüzüme bakmıyordu. Yavaş yavaş herkes konuşmaya başladı. Eski düzenimize dönüyor gibiydik ben artık karar verdim ve Su ya açılmak için hazırlandım. Üstümü parlatıp yıkandım. Son dokunuşlar için Sezara dönüp
+Pışt sezar iki fıs koku sık da üstüme eksik kalmasın. Düşmanımsın falan ama benden güzel kokuyon hakkını yiyemem.
- Ah tabi bendeki cazibe kimsede yok ahahah... Hadi gel bakalım ama sana yaptığım ilk ve tek iyiliğim hee..
Diyen sezar bir küçük fıs sıktı ama sıkış o sıkış. Hık dedi mık dedi gitti. Bana yaptığı ilk, tek ve son iyiliği de bu oldu. Kalan kısımları da akşamında çöpteydi. Durumu konuşurken meraklı bi grup bana "neden öldü?" Diye sorunca
+Kalp dediler... krizmiş heralde dedim ama pek tatmin olmamış olacaklar ki içlerinden biri
-Duyduğumuza göre son damlalarını sana harcamış bize garip geldi. Sezar niye sana fıslatsın ki?! Bu terste bi işlik var.
+Cinayet mi diyosun? Kim yapmış :O
- Söyle olay saati nerdeydin Ateş?
+Sezar ın yanında °-°
-En son ne yapıyordu?
+Şarjör boşaltıyordu°-°
-Çelişkili cevaplar veriyorsun Ateş! Nasıl öldü o zaman?
+Kalp diyolar °-°
Arkalardan yavaşça öne doğru gelen Arap sabunu
-Hadi dostum, bunu daha önce söylemiştin. İtraf ette bitsin, seni lanet olası pislik!!
+Lanet mi olası. Ya abi arap sabunusun gelmiş bana CIA deki zenci dedektif gibi laflar ediyon. Nesin sen ben daha onu çözemedim. Acaba ben sorgulanıyo muyum şuan? Şuan sorgulanıyo muyum ben?
'Hadi dağılalım' "bu yapmıştır kesin" "geçen kış umreye gitti diyolar" "elli kuruş versene trrrreeeekkk" "dul muymuş ben şok" VS. Laflar arasından sıyrılıp bir köşeye çekildim. Kendi iç dünyamda bu meseleyi irdelemeye karar verdim "Acaba Su'ya nasıl açılsam?". Tam hazırlanmışken yine ortalığı karıştırdı Sezar. Adamın ölüsü bile zarar ya. Üstüme sıktığı koku da ımm hıııı aaa.. Abbooooww. La bu doldurmaymış ya la. Yıllardır okyanus ferahlığı diye övünüyodu meğer bir kere lavanta biçok kere de zambak doldurmuşlar. Piiii...
Badi;
-Hafız o değil de sen ne kokuyon ya?
+Toplama kampı gibiyim bende çözemedim
-Böyle çıkma kızın karşısına bekle azcık.
+Haklısın yakında çıkar kokusu
.
.
.
Badi? °-°
+ Ee tabi ben de olsam kaçardım. Gel tamam gel yapmayacam bidaha. Badiii!!
Akşamında usulca Su'yun yanına gittim. Genzimi tamizledim ve
+Su! Nasılsın? Dedim
- Yorgunum. İçimde çözemediğim bi huzursuzluk var. Sanki lüzumsuzun biri gelecek de bana çıkma teklif edecekmiş gibi...
+ °-°
-Ee sen ne diyecektin Ateş?
+Diyorum borsa çalkantılı bu gün. Zaten burs bana çıkmadı benim sülalem zengin o yüzden şey değil yani
-Ne?
+ Ya aslına bakarsan ben başak burcuyum. Onun için satrünle uranus yörüngelerinde giderken. Zaten insanın bi yaştan sonra burcu at oluyomuş. At burcu da karakter olarak. Tabi zor bir burç o yüzden tam gezegeni de ay diyolar. Sonuçta ay yani topu topu nerden baksan bi uydu ama öyle değil işte...
-Ateş! Ateş napıyosu?
+Hiç mi olmadıysa demek. Şimdi Su aslında sana söylemek istediğim bişey var.
-Ateş!
+Dur Allah aşkına bölme. Çünkü şimdi susarsam birdaha ne zaman söylerim söyleyebilirmiyim bilmiyorum. Su ben..
-Ateeş!
+Allah aşkına dur ya. Su ben seni ilk gördüğüm andan beri
-Ateş ben gidiyorum
+... Ne- Nereye?
-Bilmiyorum, kendine iyi bak Ateş
+Ne-Nasıl?? Be-ben gidersen. Ama daha...
Su çoktan arkasını dönüp gitmişti bile. Nereye gider? Ben daha ona onu sevdiğimi bile söyleyemeden...
Nereye °-°
Akşamında Su tamanen tükenmişti. Etiketi bile yırtılmış ve artık o da gitmişti.
O
GİTTİ!!!
BU ACI GEÇİYO MU??
Bazen hiç beklemediğiniz anda gider sevdikleriniz. Kimi hikayeler bu yüzden yarım kalır kimileri ise başlamadan biter...
