Sırtımdaki çantam, okul kıyafetlerim, elimdeki kitaplar , deniz kenarı ve bir salıncak. Gözümün önüne gelen sürekli Poyraz. Kitaplarımı ve çantamı yere bırakıp mavi gözlerimi denize sabitledim. O bana ,ben ona bakıyordum. Gözümün önüne gelen yüzü ve sürekli özür dileyen sesi gözlerimi doldurmaya yetti. Delirmiş gibi hissediyorum . Niye hiç bir şey hatırlamıyorum . Yani kim olduğumu nasıl olduğumu bile bilmiyorum.
Yerimden yavaşça kalktım ve artık gitmem gerekiyordu . Yavaş yavaş yürüyerek evimin yolunu tuttum.
...
Eve vardığımda yavaşça kapıyı tıkladım . Oldukça endişelenmiş annem ve babam kapıyı açtılar . Telaşlı gözlerle bana bakarken bir anda onlara sarıldım .
"Sizi çok seviyorum , sakın beni bırakmayın olur mu ?"
Neden söyledim böyle bir şeyi bilmiyordum sadece dudaklarımın arasından bu kelimeler çıkmıştı ."Bırakıcağımız son insan bile değilsin güzel kızım benim " dedi babam.
Gözyaşlarımı tutamamıştım yine duygusala bağlamıştım . Yavaşça içeri girdim .
"Ben soframızı hazırlıyım , sende bir duş al sonra aşağı in olur mu güzel kızım ." dedi annem ve yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.
Bende yavaşça kafamı salladım ve odama çıktım . Odama girdiğimde banyoma girip ılık bir duş aldım .Sonra saçlarımı güzelce kuruttum . Üzerimi değiştirmek için banyodan çıkıp dolabımın önüne geçtim . Üzerime kırmızı bir gömlek giydim , altıma yüksek bel kot pantalon giyip gömleğimin eteklerini pantalonumun içine soktum , kırmızı spor ayakkabılarımı giyip odamdan çıktım .
Merdivenlerden inerken kapının çaldığını farkettim ve koşarak merdivenlerden indim , yavaşça kapıyı açtım.
Kapıyı açtığımda oldukça neşeli bir adam duruyodu önümde .
" Hoşgeldiniz " dedim.
" Hoş buldum ufaklık " diyerek göz kırptı .Nerem ufaklık benim kos koca kızım ben .
"Beni içeri davet etmeyicek misin ? " dedi. Hayır demek geldi içimden ama neyse .Yavaşça kapının önünden çekildim . O da içeri girdi.Annem içeri giren adama büyük bir şekilde sırıttı.
"Hoş geldin Alicim ,bizde tam sofraya oturuyorduk ,bize katıl ."
" Büyük bir zevkle ."
Ay bide yüzsüz çıktı . Ben olsam teşekkür ederim diyip evime geri dönerdim. Yemek saati başkasının evine gidilir mi ya .
"Kızım orada niye dikiliyorsun , gelsene."dedi babam .
Yavaşça masaya doğru yürüdüm , masa şahane gözüküyordu . Hemen oturup yemeye başladım . Tabağıma büyük bir et parçası aldım ve yemeye başladım .
"Biraz yavaş yemelisin bence ufaklık , aksi takdirde boğazında kalabilir ."
"Sanane."sesli düşündüm sanırım .
Şaşırmış gözlerle bana bakarlarken etimi yemeye devam ettim . Sanırım biraz sert çıkışmıştım . Ama çok sinir biri . Yani ilk gördüğümde sevmedim. Bu saatten sonra da sevemem .
"Pazar günü piknik yapalım diyoruz , sende gelmek ister misin Ali ?"dedi babam .
"Baba , benim niye bundan haberim yok ? "
" Çünkü şimdi karar verdim kızım ."
"Tabiki efendim memnuniyetle."dedi Ali.
Birden aklıma tın etti . Bu benim hoşlandığım çocuk. Günlükte yazdığım . Allah kahretmesin beni bundan mı hoşlanıyodum . Tipe bak. Aslında baya yakışıklı . Hatta vücudu da baya iyi. Aman banane ya . Ben sevmedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONBAHAR YAĞMURLARI
Teen FictionYağmur , hayatındaki zorlukları aşmak için, her seferinde uğraşır . Fakat her seferinde, daha güçsüz düşer .Bu yüzden, ellerinden kaldırmak için birine ihtiyaç duyar . Acaba bu kimdir ? Poyraz , yaşamı boyunca, yalnızlıkla arkadaş olan bir çocuktur...