1.Bölüm

758 90 33
                                    

Yeni okula başlayan herkes " Yeni okul , yeni arkadaşlar , yeni bir hayat " der. Ama ben farklı düşünüyorum ." Farklı ama aynı okul , yeni ama aynı arkadaşlar ve birkaç değişiklik olacak aynı hayat ." Benim için bundan ötesi yok.

Sabah alarmın berbat ve bir o kadar da gıcık eden sesiyle uyandım . Yeni aldığım okul formalarını giydim . Rutin lacivert etek ,beyaz gömlek hesabı . Gömleğimi dışarıya çıkartıp bol bir biçimde kravatımı boynumdan geçirip düzelttim. Ardından aynanın karşısına geçerek bukle bukle olan ve belime kadar uzanan kahverengi saçlarımı tarayıp , masmavi gözlerimin üstüne hafif bir rimel çektim ve kahvaltı masasına oturdum . Teyzem sürekli kahvaltı yapmamı söylüyordu . Sadece çayımı içtim ve teyzemin yanağını öperek evden çıktım .

Okula vardığımda heryer çok kalabalıktı. Yürümeye yer yoktu adeta. Bu yüzden kenardan geçmeye karar verdim. Kenardan geçerken ayağım taşa çarptı. Taş dediğim de küçük değil baya büyüktü. Bende biraz sakarlıkta vardır. Bu yüzden yere düşüyordum ki koluma değen elle tekrar yerime geldim.

Yere düşmemem için beni tutan kişiye başımı çevirdiğimde yemyeşil gözlerle karşılaştım. O kadar güzeldi ki. Yani gözleri .

"Teşekkür ederim."dedim .

Ama o cevap vermedi ve yürümeye başladı. O kadar teşekkür etmiştim insan cevap verirdi. Ayıp yani. Eteğimi düzeltip 12lerin olduğu yere doğru ilerledim. 12/A sınıfındaydım. Bu yüzden en baştaki sıranın en arkasına geçtim. Etrafımda kötü gözlerle bakan insanları farketmem uzun sürmedi. Ama takmadım. Çekilememek o kadar kötü değildi bence. Hatta ilk günden. Müdürün konuşmasıyla dinlemeye koyuldum ama hiç bir şey duyulmuyordu. Bu yüzden hiç kendimi zorlamadım. Klasik müdür konuşmaları işte.

Bu arada ben Yağmur. 18 yaşındayım. Teyzemlerle yaşıyorum. Cadı bir kuzenim var tam bir baş belası . Bir de eniştem. Niye kendi ailenle yaşamıyorsun derseniz anlatmayı pek sevmiyorum. 13 yaşımdan beri sağ olsunlar teyzemler beni kendi ailesi gibi gördüler. İstanbula yanlarına aldılar beni . Bugün de yeni okuluma başlıyordum. Çünkü eski okulumda kötü huylu insanlar olduğu için ve bana zarar vermelerinden korktuğu için eniştem beni bu okula vermişti. Enişte dediğime bakmayın , tam bir baba gibidir. Çok sahiplenir beni. Hepsini çok seviyorum. Kısacası iyiki varlar.

İstiklal marşını söyleyip yavaşça yukarı çıkıtık. En sonda olduğum için herkes ön sıralara oturmuştu. Burası sayısal sınıfıydı ve herkes inekti. En arkada tek kalmış sıraya oturdum . Etrafımdaki hiç kimseyi tanımıyordum. O yüzden hocanın gelmesini bekledim. Hoca hemen sınıfa girmişti. Biraz erken girmişti sanırım. Çok disiplinli bir okula benziyordu. Hocanın girmesiyle az önceki çocuk içeri girdi. Sınıfa şöyle bir baktı ve oturacak yer olmadığı için yanıma gelip oturdu. Hoca ilk gün olduğu için ders işlemedi. Bu yüzden bende yeşil gözlü çocuğa laf attım.

"Merhaba ben Yağmur."dedim ve gülümsedim. Bana döndü ve ;

"Sana adını soran olmadı."dedi.

Bu nasıl bir egoydu ya. Cevap vermedim. Tenefüsün olmasını bekledim.

Zil çaldığında koşar adımlarla sınıftan çıktı. Bende yanlız olduğum için yerimden kalkmadım. Yanıma gelen esmer kızın sesiyle irkildim.

"Selam, ben Damla."

Bu kızda kimdi şimdi. Pek arkadaş edinmeyi sevmezdim ama iyi birine benziyordu.

"Selam, bende Yağmur ."dedim .

Kız o kadar çabuk kaynaştı ki hemen hayatını anlatmaya başladı. Ama dinlemedim sadece başımı sallamakla yetindim.

"Poyrazla oturmak nasıl bir his?"dedi.

Poyraz yanımdaki küstah oluyordu sanırım.

"Poyraz kim?"dedim. Biraz bilmezine yatsam iyi olucaktı.

"Yanında oturduğun çocuk. Onların bir grubu var. Hepsi pisikopat ama tabiki biri hariç."dedi ve gülmeye başladı.

SONBAHAR YAĞMURLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin