Kestane rengi saçlarını arkaya savurdu Derin, iri bukleler sırtına doğru yayıldı.
Her zamanki gibi kusursuz makyajını tamamladı ve aynadaki kusursuz görünümüne son bir kez göz attı. İşlem tamamdı.
Simdi sıra açık pembe rengi tasarımcı elinden çıkan elbisesine uygun stiletto seçimindeydi. Giyinme odasına doğru salınarak gitti .. Ayakkabı dolabindan gümüş rengi Manolo blahnik'lerini seçti. Kesin ayakları acıyacaktı. Annesi "Acı çekmeden tatlı hayat yasayamazsın" derdi... Dudakları gözlerine ulaşmayan bir gülümseme ile kıvrıldı...
Kocasının sesiyle irkildi Derin birden"hazır mısın hayatım.?"
Yüzünü burusturarak "Evet hazırım" dedi genc kadın...
Kocası önde giyinme odasından çıkarak lüks çatı katının beyaz granitlerinden daire kapısına ulaştılar.
Dairenin kapısını çekmeden önce içeriye şöyle bir bakış attı Derin. "Beyaz olsun bütün eşyalar, herşeye ve herkese inat beyaz olsun" demişti iç mimara. Aynı ipek böceğinin kozası gibi olsun evi.
Gecenin Siyahına inat beyaz olsun istemişti...Asansöre bindiklerinde kocası Erkan'a şöyle bir baktı. Uzun boylu adam açık gri özel dikim takımının içinde çok şıktı. Karısının bakışlarından habersiz aynada kendisiyle ilgiliydi. Siyah geriye doğru taranmış saçları ve herdaim kendisine bakardı. Yapılı değil de daha ziyade esnek bir vücudu vardı adamın.
Asansör durunca Erkan önde Derin arkada rezidansın lobisinden geçip arabalarının önünde bekledikleri kapıya vardılar.
Arabanın yanında bekleyen şoför ilk olarak derinin kapısını açtı sonra Erkan'ın.
Arabanın serinligi iyi geldi Derin'e. Gözlerini yumup başını arkaya attı. O sırada Erkan'in cep telefonundan hafif bir bipleme geldi. Göz ucuyla bakmaya başladı, durumu farkeden Erkan
"Derincigim yarın beklediğimiz Hollandalılar bu aksam geliyorlar ve biliyorsun ki cok önemli bir projeye beraber imza atacağız. Onları bir şekilde karşılamam gerekli. Babanın evindeki röportajdan sonra otele gecmeliyim"
" Üvey babamın" dedi kısık ama sert bir sesle Derin...
"O adam seni soyadına aldı, babalık yaptı, holding hisselerinden yüksek bir pay verdi"
"% 50 sini verdi Erkan"
"Az mı geldi ve sen hala baba deme lütfunda bile bulunmuyorsun"dedi Erkan suçlarcasına.
"Oooo Ethem Bey hayranlığın tutmuş. İşine bak Erkan. 2 sene önce konuştuğumuz gibi sadece işine bak" dedi Derin hışımla.
"Akşam da git tabii ki..." dedi ve tekrar gözlerini yumdu Derin....Arabanın durmasiyla düşüncelerinden siyrilmasiyla düşüncelerinden uyandı derin.
"Geldik hayatım" Erkan tatlı bir sesle.
Gözlerini açan Derin hemen elindeki aynadaki yansımasını kontrol etti. Kusursuzdu....Şoför hemen Genc kadının kapısını açtı bu sefer kocası yanıbaşında bitti ve karısının kolunu kendi koluna takarak arabadan inmesine yardımcı oldu.
Annesi ile üvey babasının yaşadığı Bebek'teki yalıya bakış atti genc kadın. Elleri titriyor, kalbi kuş gibi çarpıyordu. Buraya gelmek onu herzaman 14 yaşında hisettiriyordu... Korkak, sevildigini zanneden küçük bir kız çocuğu gibi.
Erkan'in yönlendirmesiyle yürüdüler evin kapısına kadar ve zile bastılar. Tam ayak sesleri gelmeye başladığı zaman Erkan hemen karısının dudaklarına eğilip şefkatle öpmeye başladı...
"Sizi gidi cifte kumrular, hosgeldiniz" diyen Jülide hanımın sesiyle irkildi genç kadın.
"Merhaba anne magazinciler geldi mi?" Diye sordu Derin.
"Geldiler şekerim, babaciginla üst çalışma odasında cekim yapıyorlar. Daha sonra da hep beraber yapacağız"
"Sadece biz mi?" Diye sordu Derin cevabı bilsede.
"Ayaz ilgilenmedi dahi, ne kadar yabani bir adam öyle değil mi? Hiçbir zaman soyadının hakkını veremedi"
"Valide hanim gene muhtesemsiniz" en sevimli gülümsemelerinden biriyle araya girdi Erkan.
Bu konuşmalar esnasında evin üst salonuna çıkmışlardı. Fransiz Luis tarzi ağır antikalarla döşeli bu salonda her tarafa özel aranjmanlarla yapılmış taze çiçekler konmuştu.
O sirada salon kapisinda bir hareketlenme oldu.
Ethem Bey kısa boyu, kül rengi saçları, yaklaşık 1.75 boyu ve gövdesini her an düşürecekmis gibi duran göbeği ile içeri girdi. Derin'i görünce gözlerinde farklı bir ışık yandı sadece genç kadının farkettiği.
Hayırlı damat hemen babacığının yanına koştu. Derin ise dimdik durmaya devam ediyordu. Derin Kaşifoğlu artık güçlüydü...Duygu isimli magazin sosyete haberlerini yapan deneyimli muhabir ile iki tane adam çekim ekipmanlariyla iceriye girdiler.
Ondan sonrasında hızlı bir resim turu başladı. Profesyonel olan ekip onları bahçede, üst salondaki varakli koltuklarda teker teker görüntüledi.
Resimler gerçekten çarpıcı. Zengin, mutlu, birbirini seven bir aile... Ama kimsenin farketmedigi bir detay vardı. Resimlerde Derin ile Ethem Bey'le hiçbir zaman temasta bulunmuyordu.Duygu hanım tebessüm ederek Jülide hanımla röportajı tamamlandığını ve sıranın Derin'de olduğunu işaret etti.
Birlikte bahceye çıktılar. Kayıt cihazının tuşuna basan Duygu;
"Başarılı bir işkadınısınız. Iki senelik mutlu bir evliliginiz var. Bir cocukla taçlandırmayı düşünüyor musunuz"
Dedi ve hemen "Erkan Bey her an herşey olabilir" dedi
"Şimdilik daha erken, biraz daha iliskimize ve vakfa yeterli zamanı ayirmaya çalışıyorum. " dedi Derin.
"Pembe şemsiye vakfindan bahsedermisiniz, binlerce ihtiyacı olan kadına yardimci oluyorsunuz. Nasıl kuruldu ve neler yapmaktasiniz" diye sordu duygu.
"Bu vakifta şiddet gören, taciz edilen, okutulmayan, zorla evlendirilmeye çalışılan bütün kadınlara sahip çıkıyoruz. Ekonomik durumuna bakılmaksızın"
"Araştırmalara göre 181.000 çocuk var. Dünyada hergün 4 kadından biri tecavüze uğruyor. Aile içi taciz ve siddet hergün artıyor. Biz vakfimizda dava sürecinden, barınma ve iş bulma sürecine kadar bizzat kendim de takip ederek magdurelerimizin yanında oluyoruz" diye ekliyor gururla Derin.
Duygu kadınlar icin son bir mesajınız var mı dediğinde.
"Evet var. Yalnız değilsiniz. Mağdur olan bir kadın en çok yalnız olmadığını bilmek ister. " diye ekledi Derin kısık bir sesle...
Duygu simdide biraz özel hayatinizla ilgili bir kac soru yöneltmek istiyorum.....
"Peki, inanin hepsini tüm dürüstlüğümle cevaplayacağım" dedi Derin...
Başını yukarı kaldırdığında Ethem Bey'in onu izlediğini gördü. Midesi bulanıyordu bu evde....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÍYAH İNCİ
RomanceSiyah inci denizlerin en nadide hediyelerinden birisidir. Gri laciverttir aslında rengi. Serttir diğerleri gibi. Herkes beyazın peşindedir. Ama bazılarımızın seçme şansı yoktur. Siyah onların ruhunun yansımasıdır çünkü... Derin Kaşifoğlu, Sosyeteni...