Bondage and Marriage [BL Novel TR Çeviri +18]

Bölüm 70

"Nasıl yani? Bu şekilde esnemek iyi hissettiriyor mu?"

"Ahh... hmm... Evet!"

"Beni iyi duymadın mı?"

Heather yavaşça parmaklarını tekrar açtığında, Noah nefesini tuttu ve zar zor cevap verebildi.

"İyi hissettiriyor... Ahh... İyi hissettiriyor..."

Noah, Heather'ın parmaklarını fazla kışkırtıcı buldu ve daha kalın bir şey istedi.

İçine girilmemesi yönündeki isteğini geri mi çekmeli?

Tam Noah kararını yeniden gözden geçirecekken arkadan tanıdık bir ses duydu.

"İyi hissettiriyor mu? Bu kadar iyi hissettiren şey ne?"

Nefes nefese. Beklenmedik sesle irkilen Noah, kasıldı.

Pozisyonundan dolayı başını çevirip kontrol edemiyordu ama bu sesin Ian'ın sesi olduğu açıkça belliydi.

Bugün işte olması gerekmiyor muydu?

Normalde bu saatlerde ofiste olması gerekirdi... Dün gece Heather ve Ian tarafından işkenceye uğratıldıktan ve çok uyuduğu için kahvaltıyı kaçırdıktan sonra Noah, Ian'ın işte olacağını düşünmüştü.

Sırtından soğuk terler akıyordu. Bu onun mutlu (?) evlilik hayatının sonu muydu? Çok erkendi...

Heather'ın parmakları bir anlığına durdu, o da şaşırmış gibi görünüyordu, ama hemen hareketlerine devam etti, daha da agresif bir şekilde ileri geri vurdu, Noah'ın umursamazca sorduğu soruyla istemsizce ciyaklamasına neden oldu.

"Aman Tanrım, bugün izin günün mü? Mükemmel zamanlama. Katılmak ister misin?"

Ancak Ian bu teklife yanıt vermedi ya da teklifi kabul etmedi.

Bunun yerine, Noah'ın bileğini sertçe kavradı ve onu yukarı çekti.

Noah'ın pozisyonu değişince Heather elini çekti ve Noah inleyerek çimlere fırlatıldı.

Noah gözlerini kocaman açarak bacaklarını kıvırdı ve kendisine hoşnutsuz bir ifadeyle bakan Ian'a baktı.

"Çık dışarı," diye soğuk bir şekilde emretti Heather'a.

Heather şaşırarak bir an Ian'a baktı, sonra omuzlarını silkti.

Sonuçta Heather, lan tarafından Noah'a eziyet etmesi için işe alınmıştı. Eğer işvereni ona gitmesini söylerse, başka seçeneği yoktu.

"Tamam. Sonra görüşürüz."

Heather'ın yüz ifadesi rahatsızlıktan ziyade eğlenceliydi, sanki ilginç bir şey görmüş gibiydi.

Heather tereddüt etmeden olay yerinden ayrıldı ve bahçede titreyen Noah ile sinirli görünen Ian'ı geride bıraktı.

Noah endişeyle Ian'ı izliyordu.

Ne kadarını görmüştü?

Eğer Noah'ın Heather'a parmaklarını içeri sokması için yalvardığını duysaydı, bu felaket olurdu...

"Bacaklarını bu kadar kolay açabileceğini bilmiyordum."

Cidden benim malikanemde biriyle ilişkisi mi vardı?

Ian, ayakkabısını Noah'ın sıkıca kapalı bacaklarının arasına sokup onları ayırırken alaycı bir şekilde konuştu.

Ian'ın ayakkabısının ucu Noah'ın ereksiyonuna her değdiğinde Noah ürperiyordu.

"Ben yokken bahçede kaç kere oyalandın?"

Noah, Ian'ın cevabıyla rahatladı ve kendini biraz daha sakin hissetti.

Neyse ki, Ian onun Heather'a parmaklarını içeri sokması için yalvardığını görmemiş gibiydi.

Bu, durumu kurtarmak için hâlâ bir şansın olduğu anlamına geliyordu...

Titreyen Noah başını salladı, hatta etki yaratmak için birkaç damla gözyaşı bile döktü.

"Ben hiç... Yemin ederim..."

"Sen hiç mi? Ama az önce gördüğüm şey farklı bir hikaye anlatıyordu..."

Ian, ayağıyla Noah'ın bacaklarını ayırırken rahat bir tavırla konuşuyordu.

Sözlerine rağmen, Ian'ın bakışlarından karanlık ve uğursuz bir şeyler damlıyordu.

Noah büyülenmiş bir şekilde Ian'a baktı, bacaklarını daha da açtı ve Ian'ın ayağı onu buna zorladı.

"Ha... ama... Ian, dün gece... o kişi... benim öğretmenim olduğunu söyledi..."

Noah, Ian'ın ayakkabısını bacaklarının arasına kaydırmasıyla kızardı ve cinsel organı ayakkabının pürüzsüz yüzeyine değdi.

Ayakkabının sert ucu perineumuna sıkıca bastırıyordu.

"Öğretmenim? Bilmiyormuş gibi mi yapıyorsun, yoksa sadece aptal mısın? Öğretmene benziyor mu o?"

"Ah...!"