"Evet, hadi o zaman, bana öğretmeninin sana öğrettiklerini göster." Ian, Noah'ın bileğini yakalayıp çırpınan vücudunu ters çevirirken soğuk bir şekilde konuştu.
Noah'ı yere bastıran lan, elini tutup kendi arkasına götürdü ve parmaklarını zorla içine soktu.
Noah, Ian'ın niyetini anlayınca, kendi girişini beceriksizce yoklarken titremeye başladı.
Ian, Noah'ın burnunu çekerek, beceriksizce parmaklarıyla kendisini dürtmesini hayal kırıklığıyla izliyordu.
Bunu düşündükçe daha da sinirleniyordu.
Evet, Ian'ın Heather'ı Noah'a eziyet etmesi için getirdiği doğruydu, ama bu Heather'ın Noah'a dokunmaya hakkı olduğu anlamına gelmiyordu.
Ian bu evlilikten ne kadar hoşlanmasa da Noah Frost onun omegasıydı.
Ian, sanki toprakları ve hakları ihlal edilmiş gibi hissetti.
Noah beceriksizce kendini tatmin etmeye çalışırken, Ian homurdandı ve onu daha da sert bir şekilde yere bastırdı.
Şaşıran Noah, tam o sırada tanıdık bir fermuar sesi ve ardından Ian'ın hızla içeri girdiğini duyduğunda, Ian'ın ağırlığı altında yere yığıldı.
"Ahh, hmm... ah...!"
Ağır müdahale, alaycı parmakların yerini aldığında, Noah'ın bedeni aniden gelen hareketle titreyerek kasıldı.
Ah... çok iyi..." Noah inledi, çimlere tutunurken, Ian kalçalarını kavrayıp daha iyi erişebilmek için onları kaldırdı.
Her sert darbe Noah'ın dizlerini çimlere sürtüyordu ama o acı hissi bile ona tatlı bir acı gibi geliyordu.
"Sen, sen kıçına her şeyin sokulmasından hoşlanıyorsun, değil mi? Ha?"
"H-Hayır... öyle değil, ahh, hayır..." Noah, lan daha derine doğru sürerken kalçalarını bükerek inledi.
Bacaklarını itiraz edercesine tekmeliyordu ama Ian onunla alay ediyor, yüksek sesli, ıslak tokatlarla ona vuruyordu.
Birleştikleri yerden çimlerin üzerine sıvı damlıyordu.
Ian alaycı bir şekilde, daha fazlasının daha iyi hissettireceğini ima ederek, parmaklarını zaten genişlemiş olan girişe soktu ve onu daha da genişletti.
"Hayır, dur, ah, ah!"
"Durmak mı? Ah, yoksa kendi parmakların olmadığı için mi?"
Ian, Noah'ın kolunu arkasına büktü ve onu daha fazla gererken parmaklarını yerinde tutmaya zorladı.
Titreyen Noah sızlandı ama Ian'ın emrini yerine getirerek iki parmağını içine soktu.
Tuhaf bir pozisyondu ve sadece parmak uçları girebiliyordu ama Ian umursamadı.
Noah'a daha fazla açılmasını emrederken, sertçe vurmaya devam etti.
Ian'ın bedeni onu çoktan doldurmuş olmasına rağmen, Noah kendini açmak için parmaklarını bükerken acı içinde inledi.
Kızarmış iç organları tamamen ortaya çıkınca, Ian pervasızca vurmaya devam etti.
Noah, omuzları dayanılmaz bir şekilde ağrıyana kadar parmaklarını içeride tutmak zorunda kaldı.
En sonunda hem parmaklarını hem de organını kullanarak Noah'a işkence ettikten sonra içindekileri boşalttı ve geri çekildi.
Ian'ın çekilmesinin verdiği his Noah'ı titretti.
Ağrıyan arka tarafı garip bir şekilde iyi hissediyordu ama... yeterli değildi...
Noah güçlükle yutkundu ve ayağa kalkan Ian'a doğru döndü.
Gözyaşlarıyla dolu gözlerle Ian'a baktı, bacaklarını kıvırdı ve yaralı kalçasını eliyle kapattı.
Masum bir yüzle Noah, Ian'a işkencenin sonunda bitip bitmediğini sordu, pantolonuna uzanırken utangaç bir şekilde ona baktı.
Tabi ki, lan Noah'ın bileğini tekrar yakaladı ve onu bir kez daha ayırdı.
***
Ian'ı başarıyla kışkırttıktan sonra, Noah tatminin tadını çıkardı ve bir ağaca yaslanarak ya da bahçedeki çeşmenin karşısında uzanarak pozisyon değiştirdi.
Bittiğinde odaya geri dönerken bacakları titriyordu.
İçeri girdiğinde kazağının çimen lekeleriyle kaplı olduğunu, yer yer çimen parçalarının kazağa yapıştığını fark etti.
Kazak mahvolmuştu, her yerinde iplikler vardı, bu yüzden onu çöpe attı.
Yine de Ian'ın bahçedeki tepkisi beklenmedik olmuştu.
Noah, Heather'la tekrar eğlenceli bir üçlü yapabileceğini düşünmüştü ama Ian'ın hoşnutsuz ifadesi onu hazırlıksız yakalamıştı.
Genellikle alfalar, özellikle bir omega ile bağ kurduklarında, partnerlerine karşı sahiplenici olurlar.
Diğer alfaların sıvılarını kazıyarak hamile kalma şansını artıran düğümleme eylemi, bir alfanın egemen olma ve sahip olma arzusunun en iyi örneğiydi.
Noah, kulüplerde bir omega için vahşi hayvanlar gibi kavga eden iki alfa görmüştü.
Bazen alfaların da vahşi tarafları oluyordu.
Acaba Ian'ın bu şekilde davranmasının sebebi, politik bir evlilik olmasına ve Noah'ı malikaneden kovmak istemesine rağmen, alfa olması mıydı?
Noah, lan'ın öfkesini, kontrolünü kaybetmekten rahatsız olan bir alfanın tipik bir örneği olarak görmezden geldi ve pantolonunu giymeden önce sıyrılmış dizlerine merhem sürerken bir tık sesi duydu.
"Noah? İçeri geliyorum."
Heather içeri girdi, dışarı çıkmak için çoktan giyinmişti.
"Nereye gidiyorsun?"
"lan sözleşmeyi feshetti. Sanırım az önce onu gerçekten sinirlendirdim."
Heather bunu söylemesine rağmen çok da endişeli görünmüyordu.
Bir an Noah'a baktı, memnun bakışları, iyi beslenmiş bir kediye benziyordu.
Anlamlı bakışı fark eden Noah, şaşkınlıkla başını eğdi.
"Söyleyeceğin bir şey mi var?
"Noah... Ian'dan boşanmayı planladığını söylemiştin, değil mi?"
"Evet. Neden?"
"Peki, bir durumda..."
Heather, Ian'ın boşanmayı reddetmesi durumunda Noah'ın ne yapacağını sormak üzereydi ama soruyu yuttu.
Heather, Noah'ın masum mavi gözlerini görünce zihninde dilini şaklattı.
Eh, sonuçta bu onların meselesiydi.
Bu tür meselelere karışmanın hiçbir faydası olmazdı. Heather hemen konuyu değiştirdi.
"Boşanırsan mutlaka benimle iletişime geç, tamam mı?"
Ha? Elbette. O zaman kesinlikle kulüpte buluşuruz.", diye cevapladı Noah neşeyle.
Heather odadan vedalaşıp ayrılırken, bir daha Noah'ı kulüpte göremeyeceği hissine kapılıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bondage and Marriage [BL Novel TR Çeviri +18]
RomanceAcıdan hoşlanan bir mazoşist olan Noah. Bir gün babasının keyfi kararı nedeniyle Ian Miller adında bir adamla görücü usulü siyasi evliliğe zorlanır. "...Ah, bu sefer doğru mu anladım? Evet nişanlım için kullanacağım. Ne olmuş yani?" Ian'ın sesi saki...