16. Bölüm: Kabullenmek

15 8 0
                                    

Dove Cameron - Sand

"Daha kötü olan ne?
Duymak istediğini duymak
Veya dürüst olanı duymak mı?"

|| Bölümü oylar ve bol bol yorum yaparsanız sevinirim, iyi okumalar.||

__________

Topuklu ayakkabımın tok sesi sarayın taş zemininde yankılanırken birkaç adım önden yürüyen Leydi'yi takip ediyordum. Benimle konuşacağını söylemişti ve garip bir şekilde beni öldürmek ister gibi bakmamıştı.

Sonunda sarayın ana girişinden çıktığımızda kapı önündeki ve bahçedeki herkesin bakışları bize döndü. Herkes hiç düşünmeden reverans yaparak Leydi'yi selamlarken gözlerim etrafta gezindi. Her buldukları fırsatta kadınları ezen insanların karşımdaki bu kadın karşısında eğilmeleri beni içten içe oldukça şaşırtmıştı.

Uliana'da kadın yönetici olmak, hatta yöneticiden ziyade sadece kadın olarak ön planda olmak oldukça zordu. Hayatı boyunca bunun için mücadele etmiş birisi olarak Xenia'nın bunu nasıl başardığını aşırı merak ediyordum.

Xenia merdivenlerden indikten sonra direkt sağa saptı ve sarayın arkasına doğru yöneldi. İlk defa sarayın başka bir noktasını göreceğimi anlayınca onun hızına yetişip peşinden yürümeye devam ettim. O sessizliğini koruduğu için ben de bir şey demiyordum.

Kısa bir sürenin ardından geldiğimiz yeri görünce kaşlarım istemsizce çatıldı. Kocaman ahşap bir kapı ve önünde iki koruma vardı. Her iki adam da senkronize bir şekilde eğildiler ardından ahşap kapıları araladılar.

Nutkum tutulmuştu ve dudaklarım büyük bir hayranlıkla aralanmıştı. Karşımdaki manzara daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyordu.

Ucu bucağı olmayan kocaman bir bahçeydi burası. Rengarenk çiçekler, meyve ağaçları, banklar ve salıncaklar... Burası resmen cennetti.

Xenia omzunun üstünden dönüp bana baktı ve yüz ifademi görünce tatlı bir sesle kıkırdadı. "Çok güzel değil mi?" diye mırıldandığında başımı salladım. Birkaç küçük adımda yanına vardım. "Güzel az kalır... Burası cennetten bir parça gibi." Benzetmem karşısında gülümsedi ve beni içeri yönlendirdi.

"Leydi'm?" Kapıdaki duran adamlardan biri hafifçe öne çıkıp konuştuğunda ikimizinde bakışları ona döndü. "Size eşlik etmemizi ister misiniz?" derken sert ve tehditkâr bakışları kısa bir anlığına bana döndü. Leydi'ye zarar vereceğimi düşünüyorlardı. Eh, bunu düşünmekte haksız değillerdi.

Xenia hızla başını sallayarak reddetti. "Gerek yok. Lord'un haberi var." dediğinde bu yeterli gelmiş olacak ki adam yeniden yerini aldı ve Xenia beni kolumdan nazikçe çekerek bahçenin içine yönlendirdi.

Ben büyülenmiş bir şekilde etrafa bakarken Xenia eliyle bir bankı gösterdi. "Şöyle oturalım." dediğinde başımı sallayarak sessizce onayladım ve birlikte banka oturduk. Duruşumu ona döndürerek ona dönük otururken Xenia direkt olarak karşıya bakıyordu ve oldukça zarif görünüyordu. Konuşmak isteyen kişi o olduğu için onun konuşmaya başlamasını bekledim.

Dakikaların ardından kafasında cümlelerini toparlamış olacak ki o da hafifçe bana döndü ve beklemediğim bir şekilde ellerini başına götürüp tacını çıkararak kenara koydu. Hafifçe kaşlarım havalanmıştı.

"Seninle Leydi olarak değil, Xenia olarak konuşacağım." Kısa bir nefes aldı. "Öldürmeye çalıştığın adamın kardeşi, ailesi olarak konuşacağım." Söze girişi nefesimi tutmama sebep olurken belli belirsiz başımı salladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 2 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ULIANA: Lanet TutsağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin