SEN MUTLU OL DİYE

AH BU BEN

Şirkette ilk haftamı doldurmuştum. İyisiyle kötüsüyle geçmişti bir  haftam. Hafta sonu olduğu için rahatlıkla uyumuştum bugün merve hastanede olduğu için mecbur günümü onsuz geçirecektim. Bende tek  başıma sinemaya gitmeye karar verdim. Hemen hazırlanıp sinemanın yolunu tuttum. Tam sinemanın kapısının önüne geldim ama nedense içeri girmek istemedim. Ve gizli yerime gittim. İşte huzur hemde saatlerce oturabilirim. Manzaraya dalmışken telefonum çaldı.
"Alo."
"Alo. Güneş nerdesin."
"Efendim deniz bişey mi oldu."
"Yok bişey olmadı evine geldim annen çıktı dedi. Bende seni merak ettim."
"İyiyim ben saol. Sen bize niye geldin."
"Ben.... Ben şey için belki birlikte zaman geçiririz yapacak bişey bulamadım evde canım sıkıldı."
"Ooo benle zaman geçireceksin. Deniz sönmez benle zaman geçirecek... Ha ha ha çok komik."
"Offf güneş iyiki senden birşey istedim tamam madem istemiyorsun gelmem bende."
"Tamam tamam her zamanki yerimdeyim gel bekliyorum."
"Geldim bile."
Birden arkamdan denizin sesini yakından duydum.
"Yok artık. Sen benim burada olduğumu nerden biliyorsun."
"Eee o da bana kalsın."
"Napacağız akşama kadar burada mı bekleyeceğiz."
"Valla seni bilmem ama  ben burdayım."
"Hiç mi acıkmazssın. Tuvaletin de mi gelmez."
"Deniz sen tam bir öküzsün yaa sus ve deniz manzarasını izle."
"Peki."
------
Nerdeyse akşam olmuştu. Ve deniz sesini bile çıkarmadan akşama kadar benimle beklemişti... Galiba gizli yerimi sevdi..
"Deniz."
"Efendim."
"Sana bişey soracağım."
"Kolay olsun."
"Bakarız.... Sen hiç mi sıkılmıyorsun burada akşama kadar benle durdun. Ve hiç sesin çıkmadı."
"Bilmem galiba burası sana iyi geldiği gibi banada iyi geliyor."
"Anladım. O zaman gidelim mi.?"
"Olur hadi birlikte yemek yiyelim."
Ne yapmaya çalışıyor bu öküz ya. Bazen iyi bazen kötü. Ve böyle olması canımı çok sıkıyor.
"Yemek..... Biz...... Beraber....."
"Evet güneş ne var bunda. Yoksa benim gibi yakışıklı biriyle yemeğe çıkmak istemez misin.?"
"Yok canım ne şaşıracağım. Sen misin yakışıklı ha ha ha yakışıklı görmesek neyse de."
" off güneş amma uzattın yakışıklıyım tabi.. Hadi ya nereye gidelim."
"Tamam ama ben ısmarlıyacağım. Olur mu bay odun."
"Ooo bedava yemek her türlü."
"Tamam araban burada kalsın nasıl olsa sen aldırırsın. Hadi atla..."
Arabama binip denizi sahilde balık ekmek satan Necati amcaya götürdüm.
"Ne yani burası mı."
"Evet noolmuş. Mis gibi yer işte."
Necati abinin arabasına gittik.
"Necati abii nasılsın."
"Oo güneş nerelerdesin kızım özlettin kendini."
"Kusura bakma necati abi işe başladım ondan gelemiyorum."
Denize dönüp "bu oğlumuz da kimmiş." dedi. "Oo deniz necati abi çalıştığım şirketten arkadaşım."
Deniz gülümseyerek kafasını salladı.
"Necati abi bize iki tane her zamankinden."
"Hemen geliyor kızım."
Denizin şaşırmış hali o kadar komikti ki. "Deniz iyi misin hadi gel oturalım."
"İyiyim iyiyim saol."
"Çok şaşırmışa benziyorsun."
"Yok sana öyle gelmiş."
"Peki."
On dakika sonra necati abi balık ekmeklerimizi getirdi.
"Deniz hadi yesene bak necati abinin balık ekmekleri harika olur"
"Afiyet olsun gençler birşey isterseniz ben buralardayım."
"Tamam abi saol."

"Off deniz hadi ye."
"Tamam güneş ilk defa yiyorum."
Sonunda  yiyebilmişti ben ondan on dakika önce yedim.
"Eee nasıldı."
"Güneş hayatımda yediğim en güzel yemek ti teşekkür ederim."
"Afiyet olsun. Kalkalım mı.?"
"Tamam. Hadi bakalım."
Balık ekmeklerin parasını deniz odunu tabiki de bana ödetmedi.
"Necati abii görüşürüz."
"Güle güle kızım gene gelin."
"Her zaman. "

Denize dönüp. "Hadi gidelim"
"Olur."
Arabama denizden önce bindim.
Camı açıp "deniz gelmeyi düşünüyor musun.?"
"Güneş ben taksiyle giderim ya sen zahmet etme."
"Olur mu canım öyle şey hadi atla"
"Olmazz."
"Off deniz biraz daha uzatırsan kötü olur."
Arabaya binip "kötü olur derken."
Böyle birşey yapmasına çok şaşırmıştım. Bana dahada yaklaşıyordu. "Lafın gelişi. Sizin ev neredeydi." deyip arabayı çalıştırdım.
Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki bir an ağzımdan fırlayacak sandım. Denizse sadece bana bakıyordu.
"Bana öyle bakmayı keser misin.?"
"Neden.?"
"Rahatsız oluyorum."
"Tamam Cadı sen nasıl istersen. Bu arada hiç balık ekmek yiyen bir kıza benzemiyorsun."
"Neden."
"Bilmem dışardan bakıldığında modaya düşkün. Sadece paraya önem veren  cici kızlar gibisin."
"Gerçekten öyle mi düşünüyorsun."
"Tabiki de hayır. Güneş ben senin yanında olduğum zaman kendimi hayatın içinde buluyorum. Senin yanında zamanın değerini anlıyorum. Sen... Bana çok iyi geliyorsun..."
Onun bu sözleri karşısında ne diyeceğimi bilemedim. Hem araba kullanıp hem ona  bakmam imkansız sadece iki saniyeliğine baktım ve gülümseyerek önüme döndüm.
Denizin evine sonunda gelebilmiştik.
"Hadi bakalım deniz bey."
"Sonunda geldik. Bizim ev bu kadar uzak mıydı ya."
"Bilmem neyse hadi in daha birsürü işlerim var." sırf denizi gıcık etmek için söylemiştim.
"Ne.... ne işi güneş saat akşamın dokuzu hem ben yanındayken niye halletmedin işlerini."
"Off deniz ya belki özel."
"Ha özelse karışmam... Tamam o zaman hadi görüşürüz. İyi geceler."
"Sanada bay odun. Bu arada işim falan yoktu sen arabadan biran önce in diye söylemiştim." dedim camdan bakarak.
"Haaahaa sen tam bir cadısın."
"Öyleyimdir. Hadi bayy."
Eve geldiğimde babam ve annem salonda kahve içiyorlardı. Yanlarına gidip ikisinide öptükten sonra  babamın yanına oturdum.
"Kızım neredeydin sen boş günlerinde bile beraber vakit geçiremiyoruz."
"Ben mi biraz kafa dağıttım. Annecim ya ama yarın evdeyim söz hem pazar günü sende izinlisin."
"Tamam bak söz verdin."
"Tamam anne. Eee babacım sen nasılsın."
"İyiyim kızım. Pazartesi günkü ihaleyi düşünüyorum. Alırız değil mi."
"Aaa babacım senin böyle bir avukatın olduktan sonra biz her ihalenin altından  kalkarız sen dert etme." gerçekten de bu ihale beni çok heycanlandırıyordu. Tabiki de ilk duruşmam değildi ama insan ister istemez heycanlanıyor.
"Bak sana söz veriyorum eğer bu ihaleyi kazanırsan sana büyük bir süprizim var."
"Gerçekten mi.? Nasıl büyük sürpriz."
"Sen şu ihaleyi al o zaman görüşelim."
"Görüşelim."