Sabah uyandım ve hemen sıcak bir duş aldım. Bugün dünkü giyindiğim lanet kıyafetleri giymeyeceğim. Dolabımdan kot şortumu ve turuncu kareli gömleğimi giydim. Gömlegimin önünü bağladıktan sonra hemen siyah uzun saçlarımı düzleştirdim. İşte benim tarzım. Yemişim şirketini ben nasıl istersem öyle gideceğim şirkete. Bugün babam erken çıkmıştı tek basıma gidecektim şirkete. Hemen arabanın anahtarını alıp evden çıktım ve şirkete doğru yola koyuldum. Odama girip kendimi üçlü koltuğuma attım.
Çok yorgundum ve vaktim varken merveyi ariyim. Çok özledim ya essekiii. "Alo canımm nasılsın nerelerdesin çok özledim ya seni."
"Bende mervecim iyiyim çalışmaya başladım iste babamın yanında. Senin nasıl gidiyor hastaların bir türlü peşini birakmiyo demi."
"Kızım yaa gene komikliğin üstünde. Ee nasıl gidiyor denizle iyi anlaşıyor musunuz."
"Evet canım hem de nasıl. Odunun teki ya sorma bana onu."
"Boyle dediğine gore kızdırmış olmalı seni. Canım bak ne diyeceğim bugün akşam yemeği yiyelim mi.?"
"Süper olur. Ama yaninda davetsiz misafirler getirirsen bozuşuruz ona göre."
" mert mi yaa o günden beri seni sorup duruyor. Başımın etini yedi. Bidaha asla getirmem korkma sen."
"Tamam canım akşam yedide görüşürüz her zamanki yerde bekliyorum."
"Tamam canım görüşürüz."
Telefonu kapattıktan sonra deniz odama girdi." ne o kapıyı çalmayı bile unutmuşuz. Çok mu önemli birşey. Birdahakine kapıyı çalmayı unutma her yerde odunluğunu göstermene gerek yok." diyerek yattığım koltuktan doğruldum.
"Kusura bakma cadıların en cadısı. Tembellik yaptığını bilmiyordum."
"Kim tembellik yapıyo ben mi. Önce sen kendine bak be."
"Ne diyeceğim akşam babamların toplantıları varmış. Hem yemek yiyecekler hem toplantı. Bizimde gitmemiz gerekiyormuş e tabi sende uygunsan. Çok meşgulsun bu aralar."
"Ne bu akşam olduğuna emin misin.? E benim işlerim vardı yaa of."
"Ne işiymiş kusura bakma ama işten daha önemli birşey olamaz."
"Bunu söyleyen sen misin. Kusura bakma ama deniz bey benim için iş en son plandadır. İşi herzaman bulabilirsin ama mutluluğu ve özgürlüğü asla... Şimdi izin verirsen bay odun çalışmam lazım malum akşam yemek var."
"Sen öyle san. Asil mutluluğu ve özgürlüğü bulabilirsin. İşi asla."
"Deniz odamdan çıkar mısın."
"Tamam ama bu is burda bitmedi."
"Ne zaman istersen." gıcık böyle düşündüğüne inanamıyorum. Erkeklerin hepsi mi böyle. Off moralim bozuldu. Balkona çıkıp stresimi atmak için sigaramı yaktım. Neden bana böyle davranıyor ben ona ne yaptım.......Denizden
Güneş nasıl boyle düşünebilirdi. Hayatı bu kadar mi toz pembe görüyor. Ne yani insanda mutluluk olsa ne bana ne kazandırır. Gerçekten güneşin boyle düşünmesine moralim bozulmuştu. Sigaramı alıp balkona çıktım. Güneşle odalarımız yanyana olduğu için balkonlarimiz da ayni yerdeydi iki oda bir balkon. Neyse balkona çıktığımda onunda balkonda olduğunu gördüm. Tam odama geri gidecektim ki güneş beni farketti.
"Ne o şimdide gizli gizli izlemeye mi başladın."
"Evet canım ya. İşim gücüm yok seni gizli gizli izleyecem. Hem...." derken telefonu çaldı ve odasına girdi. Acaba kimdi arayan sevgilisi desem dün sordum yok dedi. Arkadaşıdır ya kim olacak. Hem banane ondan ne hali varsa görsün.
Sigaramı içtikten sonra bende odama girdim ve çalışmaya başladım..... Vakitin nasıl geçtiğini anlamamışım saat altı olmuş ve toplantı yedide hemen odamdan çıktım ve toplantı için resmi birşeyler giymek eve doğru yola koyuldum....Güneşten...
İşten eve geldiğimde kendimi yatağıma attım. Bu iş hayatı beni çok yoruyordu. Allahtan merve bana onu ektiğim için kızmadı. Nasıl olsa yarın şirkete gelecekti. Saatin çok geç olduğunu anlayınca üzerimi değiştirmeden toplantının yapılacağı restorant'a gittim. Off yaa yine geç kalmışım. Herkes gelmiş. Babam beni farkedince "güneş kızım gelsene."
Oturacağım sandalyeye doğru yürürken "Nolur kusura bakmayın çok trafik vardı."
Hemen bıyıklı hafif göbekli amca "yok kızım gel otur ne kusuru İstanbul trafiği işte."
İyiki deniz bu sefer yanıma oturmamıştı aksine tam karşımda oturuyordu. Ona baktığımda onunda bana baktığını hissedince utanarak önüme döndüm. Gene o bıyıklı hafif göbekli amca bana bakarak "güneş kızımda çınar holdingin avukatı değil mi murat bey"
"Evet adnan bey yakında ihalelerimize beraber katılacağız. Alacağımıza eminim."
"İnşallah.. Ya sen deniz oğlum sende mühendismişsin."
Deniz hiç konuşmadan babasına baktı. "Evet evet yeni geldi yurt dışından adnan bey..." herhalde ali amca ile deniz sevmiyorlar adnan amcayı. Aslında iyi adama benziyor.
"Adnan bey oğlunuz neden yemeğe katılmadı."
"Kusura bakmayın murat bey hastanede olduğu için pek çıkamıyor. Bugün nöbetçiydi. İnşallah birdahaki sefere. Hem daha çok görüşürüz." dedi bana bakarak ne ima etmeye çalışıyor ki bu adam benimle ne işi olabilir....Yemekten sonra masada sadece ben, babam, ali amca ve deniz kalmıştık.
"Eee hadi artık bizde kalkalım."
"Olur baba ama sen eve git ben biraz geç gelecem eve olur mu.?"
Lütfen izin ver baba.....
"Ne işi kızım beraber gidelim işte evimize hem annen seni görmek istiyor."
"Tamam baba geç kalmam."
"Peki ama sakın geç kalma bekliyoruz ona göre. Hadi ali bey çıkalım."
Ali amca " olur hadi deniz gelmiyor musun.?"
"Gelirim baba siz gidin. Bende biraz geç gelecem işlerim var."
"Peki oğlum sen bilirsin."
Babamla ali amca çıkınca bende toparlanıp kalkarken deniz sadece beni izliyordu.
"Ne bakıyosun."
"Nereye gideceksin."
"Napacaksın.?"
"Bende seninle geleceğim."
"Aaa nedenmiş.? Pardon da sana kim izin verdi."
"İzin vermene gerek yok istesende istemesende geleceğim."
"Ben bi arabama biniyim sen o zaman görürsün deniz bey."
"Hadi bakalım."
Çantamı aldığım gibi otoparktaki arabama koştum. O da arkamdan geldi.
"Yarışa ne dersin.?"
Ne zamandır yarış yapmıyorum en son merveyle yapmıştım ve üstünden iki yıl geçti.
"Sonra ağlama ama...."
"Görcez güneş hanım."Hemen ikimizde otoparktan çıktık. Ve caddeye girdik. İlk başlarda biraz arkamda kalsada bana yetişti. Ama gene her zamanki gibi ben kazandım.
"Bakiim aaa sen ağlıyo musun.? Tamam tamam ağlama bana bi kahve ısmarlarsan kimseye söylemem."
"Tamam kabul ediyorum. İyi yarıştın. Hadi o zaman gidelim. Ama sırf kimseye söyleme diye."
"Tabi tabi. Nereye gideceğimizi ben belirleyeceğim."
"Olur." ilk defa beni kızdırmadan cevaplar veriyor. Ben bunu hiç anlamıyorum ya bazen iyi bazen kötü....
"Beni takip et."
Hemen arabamı sahile yakın bir yerde durdurdum. Arabasından indi.
"Eee hani kafe falan yok buralarda."
"Çünkü daha gelmedik beni takip et."
Gülerek peşimden geldi...
"Yok artık sahilde nereye oturacağız. Güneş hadi gidelim. Bak seni düzgün bir yere götürüyüm."
"Ya hayır hani ben nereyi istersem orasıydı. Hadi otur."
Oflaya puflaya yanıma oturdu.
"Güneş sen çok değişik bir kızsın. Yani diğer kızlardan farklisin."
"Nasıl yani benim bu cümleni iyi bişey olarak algılamam lazım."
"Tabiki de iyi birşey."
"Peki"
Daha fazla oturamadım ve arkama doğru yattım. Denizde bana bakarak yanıma uzndı. Ve birlikte yıldızları izlemeye başladık. Deniz yıldızları izlemek yerine bana bakıyordu.
"Güneş bugün sana söylediklerim için özür dilerim. Galiba sen haklısın....... Mutluluk ve özgürlük herşeyden önemli... Mesela şu anki mutluluğumu hiç bir yerde bir daha bulumam." yüzüne bakarak gülümsedim eninde sonunda özür dileyeceğini biliyordum çünkü...
"Bişey söylemeyecek misin."
"Hayır. "
"Peki"On dakika sonra tekrar konuştu.
"Geçenki söylediğin sözü çok düşündüm güneş."
"Hangi sözü...."
"Hayatımın aşkını arıyorum. İlklerimi onunla yaşamak istiyorum diye."
"Evet..."
"Şu ana kadar çıktı mı biri karşına."
Bu ne demek şimdi çıktı desem kim diyecek sensin diyemem.
"Çıkmadı. Bekliyorum."
"Bence çoktan çıkmışta sen fark etmiyorsun."
"Ne o ne demek şimdi." tam cevap verecekken telefonum çaldı off mert tam zamanında yapılacak şey mi bu şimdi...
"Pardon. Deniz hemen geliyorum."
Galiba kimin aradığını gördü. Yanlış anlamasın...
"Alo. Güneş nasılsın. Ben aramasam hiç aramıyorsun."
"Mert kusura bakma ya biraz yoğunum şu aralar."
"Tamam canım anlıyorum seni. Eee yarın napiyorsun birşeyler yapalım mı."
"Yarın olamaz.... Yani olamaz çünkü çok işlerim var."
"Tamam diğer gün."
"Mert ben bu hafta full doluyum ya kusura bakma."
"Peki güneş. Sen nasıl istersen."
"Ama söz müsait olduğum zaman yaparız birşeyler olurmu.?"
"Tamam canım görüşürüz."
Hemen denize döndüm.
"Kusura bakma deniz."
"Yok canım gidelim mi.?"
"Olur"
İkimizde arabalarımıza binip evlerimize gittik.
Galiba bana çok bozuldu deniz. Mesaj mı atsam acaba. Yada niye ilk mesajı ben atıyorum o atsın. Odama girip hemen sıcacık duşun altına girdim. Dinlenmeye ihtiyacım var......Denizden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN MUTLU OL DİYE
Ficción GeneralSadece mutlu olmak istedim. Yoluma o kadar engeller çıktı ki. Ama ben herşeye tek aşkımla birlikte gidiyorum. Herşeyimi geride bırakarak...