DENİZ

28 1 0
                                    

Sabah uyandığımda her zamanki gibi babam ve annem işe gitmişlerdi. Bende evde olmamın tadını çıkarıyordum. Yardımcımız olan Beyza dan yardım almadan kahvaltımı odamın balkonunda yedim. Kimseyi yormak yada onlara emir vermek istemiyorum.
Kahvaltıdan sonra merveyle buluşacaktık. Ama ondan önce şirkete uğramam lazımmış dün yemekte babam söyledi. Saat 11 olmuştu bile ve ben hala hazırlanmamıştım. Hemen odama girip buzbeyazı dar pantolonumu ve üzerine beyaz yüzücümü giydim. Saçlarımı hafif dalgalandırıp sade bir makyaj yaptım. Güneş gözlüklerimi de takıp, Arabamın anahtarını alıp evden çıktım.

------

Sonunda gelebildim bu kadar uzak mıydı bu şirket ya. Neyse babamın odasına girdiğimde ahmet amca ve babam gülerek birbirlerine birşeyler anlatıyorlardı.
"Gel kızım gel ahmet amcan da bana senin denizle atışmalarınızı anlatıyordu." Denizle liseyi beraber okumuştuk. İkimizde farklı meslekleri ve ülkeleri seçince mecbur ayrılmak zorunda kaldık. Aslında iyi çocuktur. Başka kızlara iyi davranır. Bana gelince odun.
"Yaa baba uğraşmayın benle.:) Niye çağırdın beni babacım bir an önce gitmem lazım merve beni bekliyor."
"Tamam kızım otur biraz gidersin gene." dedi ahmet amca ikisininde keyifleri yerindeydi. Ne olmuş olabilirdi ki bu kadar mutlu olacak.
"Hem birazdan denizde burada olur. Sabah geldi annesiyle vakit geçirsin diye getirmedim." oha ahmet amca bu şimdi mi söylenir. Benim hemen bir şekilde çıkmam lazım.
"Yaa gerçekten çok önemli işlerim var denizi sonra görürüm babacım lutfen."
"Kızım tamam git ama aksam ahmet amcanlarla bizde yemek yiyecez evde ol ona göre." off ne yemeği ya başka zamanı bulamadınız.
"Olur baba geç kalmazsam. Hadi görüşürüz ahmet amca kendinize iyi bakın." diyerek babamı öptüm ve odadan çıktım. Saat öğlenin biri olmuş ve kesin merve şu an sinir küpüne dönmüştür. Hemen mesaj atmam lazım. Telefonumu çıkarıp hem mesaj atmaya hemde şirketten bir an önce çıkmaya çalışıyordum.
Birden birine çarptım. Daha doğrusu ayıya o nasıl bir vücut ya kaya mübarek.
"Pardon ben sizi göremedim. " kafamı bir kaldırdım ohaa sen nesin ya taş kaya meteor. Babamın şirketi olmasaydı keşke şimdi sana nasıl sulanırdımm.
"Yok önemli değil. Ama ayı gibisin."
Dedim gülerek.
"Sen.... güneş nasılsın. Çok değişmişsin görmeyeli. Sesinden tanıdım ne kadar değişsende cadı aynı cadı." sen kimsin ya ben seni tanımadım. Deniz olamaz değil mi ya benziyorda.
"Deniz.... Sen hiç değişmemişsin. Odun aynı odun.." gülerek daha çok görüşcez der gibi baktı ve yanımdan babamların odasına doğru gitti. Aksine çok değişmiş taş olmuş taş. Ama odunluğu aynı. Neyse benim mervenin yanına gitmem lazım. Telefonumla merveyi aradım.
"Alo merve hiç sinirlenmene gerek yok tatlım beş dakikaya ordayım hadi bay." konuşmasına izin vermeden telefonu kapattım. Arabama atladığım gibi buluşacağımız kafeye doğru yola koyuldum. Kafeye geldiğimde arabamı park edip içeri girdim. Merveyi gördüm ama yanındaki kim acaba elimi kaldırdım ve yanlarına gittim. Merve "canım arkadaşım çok özlemişim seni."
"Bende çok özledim kızım yeter beni bu taş la tanıştırmayacak mısın.?" diye kulağına söyledim. Kıkırdayarak tamam canım " arkadaşım mert kendisi çalıştığım hastanede doktor."
" merhaba ben güneş."
"Memnun oldum güneş. Mert"
Utangaç mı ne hatta baya utangaç. Yerime oturdum ve mert ve merveyle sohbet etmeye başladık. Vakitin nasıl geçtiğini anlamamışım saat 18:30 olmuş ve babam evde beni bekliyor. "Canım benim gitmem lazım siz oturun hiç kalkmayın. Babam beni bekliyor."
"Canım ne güzel oturuyoduk. Gitmesen."
"Evet ya güneş oturuyorduk. Gitme."
"Çok isterdim ama gitmem lazım bir dahaki sefere hadi görüşürüz." deyip ayaklandım merveye bunların açıklamasını akşam bekliyorum deyip kafeden çıktım. Eve geldiğimde saat çoktan yedi buçuk olmuştu babam beni kesecek. Koşarak eve girdim ahmet amcanın arabası ve bir tane daha araba vardı almak istediğim araba. Neyse eve girdiğimde herkes masada beni bekliyordu. Babam ve annem beni yiyecek gibi bakıyordu.
"Kızım nerde kaldın. Ben sana geç kalma demedim mi."
"Evet babacım dedin ama çok trafik vardı." diyerek kafamı kaldırdım. Ayy yine o öküz gelmiş.
"Tamam otur bakalım." dedi gülerek.
Ayy masada tek boş yer o öküzün yanı ayaklarım ne kadar geri geri gitsede mecbur yanına oturdum. Bana gülerek baktı ve kulağıma eğilip " bakıyorum da çok meşgulsünüz güneş hanım."
"Sanane be." gülerek önüne döndü.
Babam " bakıyorumda kaynaşmışsınız. İyi iyi sonuçta aynı şirkette çalışacaksınız." bide bunla aynı şirkette düşünemiyorum bile. Deniz bana bakarak güldü. Annem denizin annesiyle çoktan kaynaşmıştı bile. Hem onları izleyip hemde yemek yerken telefonum çaldı. Babamdan izin alıp masadan kalktım telefonla konuşmak için bahçeye çıktım tanımadığım bir numara.
"Alo buyrun."
"Merhaba güneş. Ben mert. Kusura bakma rahatsız ettim."
"Aaa mert merhaba. Yok canım ne rahatsızlığı. Sen.. Numaramı nerden buldun."
"Merveden aldım bugün. İşin yoksa yarın sinemaya gitmeye ne dersin."
"Yarın..... Yarın olmaz işlerim var ama pazar günü olabilir. Tabi sende müsaitsen."
"Pazar ama pazara daha üç gün var. Neyse pazar günü görüşürüz."
"Kusura bakma mert istiyorsan merveyle gidin olmaz mı."
"Tamam güneşcim görüşürüz. Unutma ama pazar günü ben sana mesaj atarım."
"Tamam görüşürüz." Allah allah bu beni niye sinemaya davet etti şimdi. Bana mı yürüyor ne. Diye düşünceye dalmışken. Arkamdan kulağıma eğilip " ne o sevgilin mii."
Arkamı dönüp "sen böyle sessiz sessiz gelmeye devam edecek misin. Eğer boyle yapacaksan senle işimiz var."
"Ha ha ha soruma cevap alamadım."
"Ne sorusu."
"Sevgilin miydi diyorum arayan."
"Bundan sanane bay odun."
"Yok canım tabiki de banane soranda hata. Aa bu arada bay odun değil yakışıklı odun." diyerek içeri girdi. Bende arkasından onu takip ettim. Babamlar masadan kalkmış kahve içmek için salona geçmişlerdi. Salona girdiğimde.
" Kızım önemli birşey yok değil mi.?"
"Ha yok babacım bir arkadaşımla konuştum." yarım saat daha oturduktan sonra gitmeye karar verdiler. Ahmet amca " hadi bakalım artık kalkalım."
Babam "hadi kızım beraber geçirelim misafirlerimizi."
"Tabi babacım." onları geçirdikten sonra odama çıkıp merveyi aradım bana sormadan numaramı merte niye vermişti. Ona çok sinirliydim.
"Alo merve nasılsın canım arkadaşım..."
"İyiyim canım nasıl oluyum. Sen nasılsın."
"Valla sana sormalı canım. benim nasıl olduğum. Numaramı niye merte verdin."
"Canım bak kızma nolur çok ısrar etti. Hem senden galiba hoşlanıyor."
"Peki ben hoşlanıyor muyum sence."
"Bakarsın o da olur tatlım ay kızım bir numaranı verdim. Beni bir daha arama dersin olur biter."
"Şuna bak yaa hem suçlu hem güçlü. Tamam hadi bakalım görüşürüz."
"Tamam canım kusura bakma nolur. Görüşürüz."
Telefonu kapattıktan sonra telden
SILA- TAM DA BUGÜN 'ü dinlemeye başladım. Bu şarkı beni nedense çok rahatlatıyor. Bu şarkı bence bana yazılmış. Daha fazla dayanamadım ve uyumaya başladım.....

İlk başlarda biraz sıkıcı olabilir ama emin olun ilerleyen bölümlerde heyecan dorukta olacak... İnşallah beğenirsiniz...

SEN MUTLU OL DİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin