Bu kadar çabuk mu?

160 11 5
                                    

Multimedyada Ege.

Dünyadaki en şanssız kız benim sanırım. Sabah küfrettiğim çocukla aynı okuldaydık onu bırak aynı sınıftaydık onu da bırak cezalı olduğum için aynı sıradaydık. Resmen bu bi çileydi. Arada dönüp bana bakıp gülüyodu. Neye gülüyo anlamışta değilim. Yoksa yoksa... İnanmıyorum kesin kızardım ve bu mal ona aşık olduğumu falan zannetcek. Çaktırmadan bakmaya çalıştım ve göz göze geldik cidden baya çaktırmadan baktım. Gözlerimi ayıramadım gerçekten çok yakışıklıydı. Resmen gözlerine daldım. Simitimi almadan girdiğim için tam gözlerinde boğuluyoken zil sesi beni kurtardı. Resmen bir ders boyunca çocuğa bakmıştım. Ne kadar da aptalım. Caner'in ayı gibi beni sallamasıyla bende bıraktığı etkiden sonunda kurtulabilmiştim. Zorla beni bahçeye çıkarıp hava aldırmaya çalıştılar. Neymiş ölü balık gibi bakıyomuşum. Salaklar. Hava alarak ilerde ki banklara ilerlerken ayağım takıldı ve ağaca çarptım çarpmak ne kelime resmen ağaçla ilişkiye girdim. Herkes bana gülerken çok utanmıştım. Rezil oldum resmen. Gözlerimi etrafta gezdirirken bir tek onun gülmediğini gördüm. Ayağa kalktı. Bana doğru yürüdü. İyice yaklaştı. Ve konuştu.
-"Birşeyin var mı?"
-"Yok iyiyim teşekkürler."
-"Değilsin başın kanıyor. Dizlerin hep parçalanmış. Revire gidelim."
-"Ben giderim. Yinede teşekkürler."
Dedikten sonra gitmeye çalıştım. Çok zorlandım. Yürüyemiycek haldeydim nerdeyse. Caner'in yardım etmesini bekledim ama o gerizekalı ağaca bişey olup olmadığına bakıyodu. Anlaşılan tek gidecektim dememe kalmadan ayaklarım yerden havalandı. Yine mi düştüm diye bakarken onun kucağında olduğumu gördüm. Ne kadar da nazik. Revire geldiğimizde beni yatağa ayı gibi bırakıp gitti. Ne kadar da odun.

...

Doktor muayene edip pansuman yaptıktan sonra beni eve gönderdi. Dinlenmem lazımdı. Eve gider gitmez yatağıma atlayıp abimin odasından gelen iğrenç sesleri duymamak için kulaklıklarımı takıp rahatlatıcı sakin bir müzik dinlemeye başladım. Uyuyakalmışım. Kalktığımda saat üçe geliyordu. Kendimi çok enerjik hissediyodum. Telefonumdan mezdeke açıp oynamaya başladım. Bildiğiniz saçma sapan bütün hareketleri yapıyodum. On dakika kadar mal mal hareketler yaptıktan sonra birinin gülme sesiyle müziği kapattım. Aşağı indim kimse yoktu. Evde tektim sanırım korkmaya başladım. Odamın camının açık olduğu aklıma gelince koşarak odama çıktım. Odama girer girmez tiz bi çığlık bıraktım. Bi karartı camdan aşağı atladı. Hemen camı kapatıp yatağımı oturup sakinleşmeye çalıştım. Aynama kırmızı renkle yazılmış yazıyı okuduğumda daha da tedirgin olmaya başladım. On dakika sonra bahçede ol. Ben meraklı bi kızdım. Organ mafyası falan da olabilirdi. Ama ben yine de inerdim. Tabi ki incektim. Cebime çakımı yerleştirerek aşağı indim. Bahçeye çıkar çıkmaz biri kolumdan tutup beni duvara yasladı. Aramızdaki mesafeyi kapattıktan sonra maskesini çıkardı.
Eren.
-"Ne işin var burda?"
-"Geleceğini biliyodum."
Beni daha çok sıkıştırmaya başladı.
-"Canımı yakıyosun. Bırak beni."
-"Hayır sen benim olana kadar bırakmıycam."
Tamam kaslı ve yakışıklı olabilirdi. Ama biz arkadaştık. Böyle yapması yanlıştı. Zaten bakışlarından da anlamam gerekirdi.
-"Biz arkadaşız Eren böyle yapmamalısın. Şimdi beni bırak ve git.
Tam beni öpmeye kalkışıyodu ki birden yere yığıldı. İnanmıyorum onun burda ne işi vardı.
-"Bir daha sana zarar veremiycek.
Şoktaydım -o da migrostaydı- uyumak istiyodum. Beni yukarı çıkardı. Yatağımı açtı yatırdı beni. Sonra ben uyuyana kadar yanımda durdu. Sabah kalktığımda üstümde bir ağırlıkla ve her yerim ağrıyarak kalktım. Oha! Gitmemiş! Beraber yatmıştık! İnanmıyorum! Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Nası olsa kızacak bir ailem yok. En iyisi sevinmek. Gitmeme izin vermedi. Bana daha çok sarıldı. Ve hiç beklemediğim bir şey söyledi.
-"Gitme. Korkuyorum.
Korkmak mı? Neyden korkuyodu?
Uyandırmak istemiyodum. Ama ya kabus falan görüyorsa. Çok merak ediyodum neden korktuğunu. Ama sormayada cesaretim yoktu. En iyisi uyandırmak diye düşündüm. Ve dürtmeye başladım. Adı neydi? Merak ettiğim o kadar çok şey vardı ki. Ama cesaretim yoktu. Dürtmelerimin sonucunda uyandı. Biraz düşünüp ne olduğunu kavramaya çalıştı daha sonra hemen kalkıp yüzüme bile bakmadan evden çıktı. Üstümü giyinip yanlış anlamayın pijamalarımı çıkarıp üstümü giyinip aşağı indim. Abim alkışlayarak ;
-"Aferin zengin bişeye benziyo. Peşini bırakma çocuğun parasını falan kap. Gerekirse...
Sözünü tamamlamasına izin vermeden evden çıktım. Bi yerlere gidip kafamı toplamak istiyordum. Biraz önce abim resmen beni sürtük yerine koymuştu. Herşey için kalbim sızlıyordu. Önceden türk filimlerini izleyip ağlayan ben şimdi ne için üzülüyordum. Hayat çok acı be. Hayat sakız çiğnerken ağzını ısırmak , yürürken serçe parmağını vurmak ya da en kötüsü kalan son çikolatayı alıp giden sevgili kadar acı be.

...

Parkta biraz dolaşıp okula gittikten sonra direk sınıfa geçip sırama yaslandım. Gözlerimi kapatıp hiçbişey düşünmeyip kendimi rahatlatmaya çalıştım. Ama tanıdık bi koku yüzünden bu pek kolay olmadı. Gelmişti. Yanımdaydı. Adını öğrencektim kararlıydım. Döndüm biraz yüzüne baktım gamzelerine baktım çok tatlıydı. Ama sormaya cesaret edemedim. Beni tersler diye korktum. Ama sormalıydım. Bu merak beni öldürürdü. Tekrar döndüm tam ağzımı açtım merak etmeyin sinek kaçmadı. Kalkıp sınıftan çıktı. Peşinden gidip gitmemek arasında kaldım. Kalktım ve gittim. Sınıfta herkesin yanında bağırmasındansa terslemesindense tek başımızayken bağırması daha iyidir diye düşündüm.
Sınıftan çıkıp koridorda ilerledim nereye gitmiş olabilirdi derken gördüm. Telefonla konuşuyodu. Biraz yaklaşıp ne olduğunu anlamaya çalıştım çok bağırıyodu. Biraz daha yaklaşıp dinlemeye başladım. Bunu yaptığıma inanmıyodum ama yapıyodum. Merak işte. Şimdi herşey net duyuluyodu.
-"Tek geceliktin bittin. İşim yok seninle. Artık peşimi bırak kızım."
İnanmıyorum demek o da abim gibi her gece farklı bir kızlaydı. Kalbime bişeyler oluyodu. Niye böyle oluyo anlamıyorum. Bu kadar mı çabuk bağlandım ona. Düşüncelerimden beni ayıran onun sesi oldu.
-"Ne işin var senin burda beni mi dinliyodun?"
-"H-ha-hayır dinlemiyodum sadece"
-"Sadece?
-"Adını sorcaktım."
Güldü.
-"Adım Ege. Ege Mertoğlu.

Elimden geldiğince uzun tutmaya çalıştım sjsjsj umarım beğenmişsinizdir. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere... sjshsh

Karanlığın Sırrı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin