1.8

3.3K 167 6
                                    

Yaklaşık 20 dakika koştuktan sonra nefes nefese durduğumda, o da sırtımdan inmişti. Midesini tutuyordu ve yüzü beyazlamıştı.

"Seni sik kafalı inek! Ne bok yiyorsun?! Midemi bulandırdın, gerizekalı!" diyerek yumruğunu omzuma indirdi. Kahkaha atarak bir adım geriledim.

"Oh, çok acıttı."

"Seni, seni ah!" Kelime bulamayınca bir kez daha yumruğunu omzuma indirdi. Ben daha yüksek bir kahkha patlatırken o sinirle bana bakıyordu.

"Ne işimiz var burada? Burası terkedilmiş gibi." Etrafında bir kez döndü.

"Dikkatli bak." Gözleriyle etrafı süzdü ve derin bir nefes aldı. "Burası orman edepsiz penguen, nasıl bakacağım?"

Gülümsedim ve elinden tutarak biraz daha yürüttüm. Önümüze koca bir ağaç çıkınca durdum ve başımla ağacı işaret ettim. Küçük eski bir ev vardı dalında.

"Burası benim küçükken bir arkadaşımla yaptığım ağaç ev. Burayı çok severdik. Her zaman oyun oynar ve şarkı söylerdik. Fakat ilk okula başladığımızda buraya gelmemeye başladık. O yeni arkadaşlar edindi, benden uzaklaştı, beni bıraktı. Ve sonra burası sadece benim oldu."

Kulübeye baktıktan sonra bana döndü. Belki de hatırlardı? Ya da hatırlamıştı?

"Çıkalım mı?" Dediğiyle ne kadar yüzüm düşsede belli etmeden onu yukarı çıkarttım ve oturmasına yardımcı oldum.

Tüm orman ayaklarımızın altındaydı ve ay tüm ihtişamıyla parlıyordu. Fakat o, daha da parlaktı.

Tüm gece onu izledim. Bana anlattıklarını dinledim. Ve o uyuduğunda, ona şarkı söyledim.

Dirty Cow ● HemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin