Demi Lovato-Two Pieces
3.Bölüm|My Little Allaire.
ΩΩΩΩ
Uyanma sebebim tam olarak gürültüydü. Çok fazla gürültü vardı ve buda Beatrice evde demekti. Derin bir nefesin ardından inleyerek yatakta diğer tarafa döndüm ancak başım bir bedene çarptı. Siktir? Buda ne böyle.
Korkarak elimi bedenin üzerine yerleştirdim ve yokladım. "Beatrice?" diye mırıldandım ancak yüzünde ulaştığımda hissettiğim pürüzlü ten yanımda yatan bu kişinin Beatrice olmadığı konusunda beni kısa sürede ikna etti. Zaten bu şekilde ağır kokan bir parfüm Beatrice'e ait olamazdı. "Beatrice?" dedim bu sefer daha yüksek bir şekilde.
"Efendim, Clei?" sesi mutfaktan geliyor olmalıydı ve... Kahretsin. "Lütfen bana yanımda uyuyan kişinin Zayn olduğunu söyleme." elimi yanağından sonunda çekebildim ve vücudumu onunkinden uzaklaştırırken titredim. "Mmmh, korkarım ki söyleyeceğim.." dedi ve ardından gülüşünün sesini duydum. Yüzümü buruşturdum, bacaklarımı yataktan sallandırdım ve elimle komidinin üzerini yoklayarak gözlüğümü aradım.
"Neden onun benim yatağımda uyuduğunu sorabilir miyim? Üstelik benimle birlikte." mutfaktan gelen tabak çanak gürültüsü artarken Beat konuştu. "Bilmiyorum ben geldiğimde zaten birlikte yatıyordunuz ve bende siz gençlerin işine karışmayayım dedim." şuan sırıttığını biliyordum. Bir şeyleri ima etmeye çalıştığını da.
"Şu an göremiyor olduğuma şükretmelisin seni kaltak. " ona dil çıkardım. Oysa bana aldırış etmedi. "Birlikte sevimli görünüyorsunuz, Clémentine. Bence o senden hoşlandı. Yoksa neden bugünü de iş aramak yerine seninle geçirsin ki?"
"Beatrice." başımı iki yana salladım. Benden gerçekten hoşlansa bile onunla çıkmazdım. Çünkü eğer onun hayatına girersem ayak bağı olacaktım. Beni bırakıp işe gitmekten korkacaktı. Bensiz bir şey yapamazmış gibi hissedecekti. Benim yerime de bazı şeyleri düşünmek zorunda kalacaktı. Hayatını benim için yeniden şekillendirmek zorunda hissedecekti.
Ona veya herhangi birine bunu yapmak istemiyordum. Beatrice'e de bunu yapmak istemiyordum. Ama o, onun için hep bir kambur olduğumu hiç kabul etmiyordu.
"Bu konuda ki düşüncelerimi biliyorsun. Bu yüzden çırpınma. Hayatıma senden başka kimseyi kalıcı olarak almayacağım." derin bir nefes aldığını duydum. "Bir gün zorunda olacaksın, Clémentine. Ya bir gün başıma bir şey gelirse? Senin tek başına kalmadığını bilmeye ihtiyacım olacak. Anlıyor musun? Bunu sadece kendi açından düşünme."
"Eğer bir gün başına bir şey gelirse, eğer bir gün seni kaybedersem yaşamaya devam edeceğimi mi sanıyorsun? Sen benim tek varlığımsın ve daima öyle olacaksın. Sen benim kaybettiğim ailemsin. Bunca senedir benim için çırpınıyorsun. Benim yüzümden yaşamına ara verdin ve bir gün sende gidersen tek başıma bunun üstesinden gelebileceğimi mi sanıyorsun?" başımı iki yana salladım. Gözlerim dolmuştu ve onu kaybetme düşüncesine katlanamıyordum.
Ne ara yanıma geldiğini bilmiyordum. Ancak karşımda durduğunu hissedebiliyordum. Balkon kapısından sızan rüzgarın gelişi engellenmişti. Kapı kapama sesi duymadığıma göre karşımda olmalıydı. Tahminlerim beni yanıltmadı. Çok geçmeden ellerimi sıkıca kavradı. "Bu yüzden hayatında biri olmalı Clei. Senin için çabalıyorum ve eğer bir gün pes edersen... Seni asla affetmem tamam mı? "
Yutkundum. "Beatrice, anlamıyorsun... Bak-" lafımı keserek itiraz edercesine konuştu. "Hayır, anlıyorum Clémentine. Kendini bana borçlu hissediyorsun ama değilsin tamam mı? Sen benim her şeyimsin. En yakın arkadaşımsın aptal. Bana nasıl borçlu olabilirsin ki? Sen beni mutlu eden tek şeysin. Hayatımı boşa harcadığımı düşünme lütfen. Eğer bana fazlalık olduğunu düşünseydim uzun süre önce giderdim. Ama öyle değil. " yanağıma bir öpücük bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blind Love || z.m
Fanfiction"Onu öpmek ve güzel fotoğraflar çekilmek hem de bana bunları hissettirdiği için onu öldürmek istiyordum. Çünkü köşe başında rastgele çarpışarak tanıştığım bu tuhaf gözlü adam hayatımın tam merkezine oturmuştu."