GK-1- DORUK YARDIM ET!...

114 14 5
                                    


"Hikaye, 01 Ağustos 2015'te yazılmaya başlanmıştır. "

Medya - Sia - Breathe Me

------------------------------ 


-Onları da şuraya bırakırsanız sevinirim.

-Buraya mı?

-Evet, evet.

-Başka bir isteğiniz var mı?

-Hayır, her şey için çok teşekkürler.

-Ne demek, işimiz bu bizim. İyi günler efendim.

-İyi günler.

Yanıma gelen Ömer amca omzuma elini koyup güven verircesine sıktı.

-Kızım bir şeye ihtiyacın olursa çekinmeden ara olur mu?

-Olur Ömer amca merak etme sen.

-İyi günler kızım, kendine iyi bak. Benim işlerim var gitmem lazım.

-İyi günler Ömer amca. Sen geç kalma, ben bakarım kendime, merak etme sen.

Arkalarından kapıyı kapatıp, boş salonu dolduran kolilere göz gezdirdim. Burayı toparlamak zorlayacaktı beni. Ama bir yerden başlamak gerekir diye kolileri açmaya başladım.

İnsanlar hayatlarına yeni bir başlangıç yapmak için başka bir yere taşınır, ben başıma gelenlerin acısını yaşamak için taşınmıştım.

Hayat herkese otuz iki diş gülmüyor bazen. Bana en kötü olanını yaptı. Gülüşü, hayatta olduğun her saniye için lanet okuyacaksın. tarzındaydı. Layığıyla da yerine getirdi, hayatta olduğum dışında başka bir şey yok elimde. Ne bir umut, ne bir aile, ne de bir arkadaş...

Kim varsa terk etti beni. Yalnız başıma daha ne kadar devam edebilirim diye taşındım. Kimseyi suçlamıyorum, çünkü en büyük suçlu ben oluyorum. Hayatım beni her nefesimde ölüme iten kabustan ibaret. Her yeni bir güne korkarak başlıyorum. Başıma daha ne kadar kötü şey gelebilir bekleyişindeyim.

Kendi eşyalarımın olduğu koliyi odama taşımaya başladım. Herhalde yanlışlıkla buraya bırakmışlardır. Çünkü bana zorluk olmasın diye Ömer amca eşyaları konulacak odalara göre taşıttırıyordu. Yalnız kaldığımdan onun da haberi vardı. Babamın eski arkadaşlarından biriydi Ömer amca. Nakliye şirketinin sahibiydi ama benimle beraber çalışanlarının başında olmayı istemişti, ufak da olsa yardımı olsun diye.

Odama girdiğimde diğer odalara nazaran daha küçüktü, ama yalnız biri için ideal büyüklükteydi. Hava kararmaya başlıyordu, balkon pencere sayesinde içerisi yeteri ışık aldığından ışık açmaya ihtiyaç duymadım. Diğer penecerelerde balkon pencere tarzında duvarı boylu boyuna kaplıyordu. Bu benim için fırsattı. Çünkü karanlığa alışmış biriydim ve geceleri ışık açmak yerine perdeleri çekip şehrin ışığını evimin içini doldurması benim için idealdi. Apartman dairesinde kalmam benim için sorun oluşturmuyordu aksine her yere uyum sağlayabildiğimden ve küçük yerlere alışık olduğumdan rahat edebileceğim yerdi.

Kapının çalınmasıyla elimdeki işi bırakıp kapıya koştum. Gelen, perde siparişini verdiğim yerin çalışanıydı. Elindeki koliyi alıp salona bıraktım. Eski evimin perdeleri buraya küçük kalacağından yenilerini sipariş etmiştim. Sadece pudra renginde yere kadar inen tül perde istemiştim, çünkü en üst katta oturduğum için bir sorun oluşturmazdı. Evin rengi benim içimdeki karanlık ile tezat oluştan krem rengindeydi.

Sevmiştim burayı.

Diğer odaya baktığımda tam da istediğim gibi yapılmıştı. Karşılıklı iki duvarı boylu boyuna kaplayan aynalar vardı. Bu odada pencere yoktu, bu yüzden tiner kokusu yoğun bir şekilde alınabiliyordu. İstediğim gibi yalıtım yapılmış, yeniden beyaz renge boyatılmıştı. Ufak bir grubumuz vardı. Barlarda dans ediyorduk. Amatör olarak dans ediyorduk bu yüzden bazen yılda bir, bazen ayda bir sayı ve kişiler değişebiliyordu. Belli günlerde birbirimizin evinde çalışmak için bir saatliğine de olsa toplanırdık. Kimi paraya ihtiyacı olduğu için, kimi sadece dans etmek için kalıyordu grupta. Ben her iki sebepten ötürü kalıyordum.

GECE'nin KABUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin