"Kenara çek," dedi Louis emniyet kemerini çözerken. "Adres burası."
Zayn Louis'yi başıyla onayladıktan sonra Louis'nin sözünü dinleyip arabayı tam da Jordan'ın tarif ettiği evin kenarına çekti. Elindeki kağıt parçasına bakıp doğru adreste olduklarından emin olunca, Louis hızla kendini arabadan dışarı atıp evin girişine doğru adımlar attığı sırada...Onu gördü.
Harry. Harry, ondan sadece birkaç metre ötede, kanlı canlı dikiliyordu. Yüzündeki şaşkın ve biraz hırpalanmış ifade dışında, bir kılına bile zarar gelmemiş gibi görünüyordu. Louis'yi görür görmez, tıpkı onun gibi kaskatı kesilip olduğu yerde kalmıştı. Elinde bir telefon tutuyordu ve hafif kararmış gözlerini Louis'ye dikmişti.
Louis diyecek hiçbir şey bulamasa da ağzını açtığı anda, Harry hızla onun üzerine atılıp ikisinin dudaklarını birleştirdi. Louis daha ne olduğunu anlayamadan Harry'nin elleri arkasını kavramış, Louis'nin vücudunu kendininkine bastırıyordu.
"Louis," diye inliyordu. "Sonunda,"
Kızgınlık, diye hatırladı Louis. 'Erkek arkadaşın ilk kızgınlığını bir kadının evinde geçiriyor.'
"Hey," diye araya girdi Zayn. İkisinin vücutlarını birbirinden ayırıp Harry'yi ileriye ittirdi. Harry ona öfkeli ve belki de biraz delice bakarken Zayn elini durması için işaret edip gözlerini kıstı."Yaklaşma."
Harry'nin gözleri kararmış ve şok geçiriyormuşcasına açılmıştı. Burun delikleri genişlemiş, Louis'nin kokusunu içine çekiyordu. Louis daha önce onu hiç böyle görmemişti. Harry Louis'ye bir avmış gibi bakıyordu. Bir parça etmiş gibi. Omegasını kızgınlıktayken gören alfa. Louis Harry'nin omegası falan değildi tabii, tek eksik buydu.
"O benim," diye kükredi Harry, aklını kaybetmiş gibiydi. Bu pislik de kim? diye düşündü. Benim omegama sahip olabileceğini mi sanıyor? Harry daha fazla düşünmeden Zayn'in üzerine atıldı. Louis'nin çıkardığı korku dolu sesi son anda duymuştu. Zayn yerde, Harry tarafından aldığı darbenin etkisindeyken Harry bir saniye bırakmadan Zayn'in üzerine tırmandı.
"Harry!" diye bağırdı Louis dehşet içinde. "Onun üzerinden çekil!" Her ne kadar aptalca olduğunu bilse de, Louis Harry'nin Zayn'i yumruklamak için kalkan koluna yapıştı. "Dur, Harry! Yapma!"
Fakat Harry'nin umru bile değildi, kolunu kavrayan ele rağmen Zayn'in suratının ortasına yumruğunu geçirdi. Harry başka bir hareket daha yapamadan, tam diğer yumruğunu kaldıracağı sırada Zayn onu beklenmedik bir şekilde üzerinden fırlattı. Harry şok içinde sırtının yere vurduğunu hissettikten yaklaşık bir saniye sonra Zayn üzerindeydi.
"Zayn, ona bir zarar verme!" diye bağırdı Louis. Bir omega olarak böyle bir durumda bir figürandan farksız olduğunu biliyordu, yine aynı sebepten de kendini çaresiz hissediyordu.
Harry Zayn'in altında debelendiği sırada Zayn Harry'nin ellerini bir çırpıda kavrayıp kemer köprüsünden çıkardığı kelepçelerini bileklerine geçirdi. "Sakin ol," diye mırıldandı Zayn, burnundan dudağına doğru akan kanı elinin tersiyle silerken. "Senin alfan bu mu?" diye sordu dalga geçercesine. Harry Zayn'e dirsek atmaya ve onu üzerinden atmaya çalışırken Zayn etkilenmiş gibi bile görünmüyordu."Etkilendim." Zayn Harry'e küçümseyen bir bakışla sırıttığında Harry suratına tükürdü. "En büyük silahı da bu olmalı," dedi yüzündeki tükürüğü silerken.
Louis derin bir nefes verip onlara yaklaştı. "Bu kadar yeter," diye söylendi. "Artık gidelim."
Harry ona yaklaşmaya yeltenince Louis tedirgince geri çekildi. "Yaklaşma," diye uyardı Zayn onu. "Arabaya bin. Ben onu getiriyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How To Save A Life (Larry Stylinson)
FanfictionHarry insanlara pek güvenen biri değildi aslında. Ara sıra nefret ettiği, çoğu zaman çekemediği erkek arkadaşına bile güvenemediği zamanlar olurdu. Harry'nin güvenini kazanmış birkaç kişi vardı; bunlardan biri de gecenin üçünde, karşısına siyah bi...