Sabah saat 6'ydı uyandığımda. Hiçbir zorluk hissetmeden yatağımdan kalktım. Gözlerimin altı mosmordu. Dün gece saat kaça kadar ağlamıştım bilmiyordum. Yorgundum ama bir Plan'ım vardı. Hemen üstüme kıyafetlerimi geçiriverdim. Kitaplarımı akşamdan çantama koyma gibi bir adetim yoktu bu yüzden hep sabahları hazırlardım çantamı. Bu sefer hava soğuktu ve üstüme montumu almıştım. Yavaşça dışarıya çıktım kapıyı kapattım ve koşmaya başladım. Saat 7'ye gelmemişti yarım saat sonra okul açılacaktı. Tahmin ettiğim gibi hava cidden soğuktu. Okul bahçesine girdim ve okulun açılmasını bekledim. Kulaklığımı çıkardım ve miley cyrus'ın 23# şarkısını açtım. Resmen dans etmeye başlamıştım. Şarkıyıda dışımdan söylüyordum gözlerim kapalıydı ellerim havada oynuyordu. Tam şarkının rap yerine geldiğimde dışardan bir ses rap'i söylemeye başladı. Gözlerimi yavaşça açtım ve o karşımda duruyordu. Kulaklığı çıkardım ve onun yanına gittim. Miley'in söylemeye başladığı yer gelince ben de söylemeye başladım. Şarkı bitene kadar böyle devam ettik.
-Sesin güzelmiş.
-Sende nefesini uzun süre tutabiliyorsun.
Dedim. O da gülmeye başladı.
-Beni görmek istemediğini zannediyordum.
-Zaten istemiyorum ama wiz khalifa'yı duyunca dayanamadım.
-İstiyorsan gideyim.
Ah istiyorsan gideyim mi? Ne dediğimi bilmiyordum sanırım ama aslında ne cevap vereceğini merak ediyordum.
-Ateş!!
İnanmıyorum onun arkadaşları gelmişti tamda cevap vereceği zaman. Ama adını öğrenmiştim "Ateş". Ne güzel bir isimdi benim ismime benziyor. Ama kendime bir yandan da kızıyordum. Daha dün onunla kavga etmiştim şimdi ise ismi çok güzel diyordum. Ateş arkasına döndü bana el salladı.
-Görüşürüz.
Dedi inanmıyorum tekrar görüşecekmiydik?
-Tamam görüşürüz.
Deyip el salladım. Banka doğru ilerleyip oturdum. Başımı arkaya doğru atıp gökyüzünü izlemeye başladım. 15 20 dakika sonra zil çaldı. Neredeyse tüm okul gelmişti. Sınıfa doğru yürümeye başladım. Neredeyse ışık hızıyla gelip metenin yanına oturdum. Aptal aptal sırıtıyordum anlaşılan. Çünkü Mete bana bakıyodu. Ah o koca gözler bu sefer kahkaha atmama sebep oldu.
-Neyin var.
-Bişey yok.
Dedim. Sonra Mete bana kötü kötü bakmaya başladı.
-Birşeyin var hemde çok eminim.
-Immm. Annem görmeden evden kaçtım ve ona gülüyorum.
Yalan söylemiştim ama doğruyu söyleyemezdim.
-Iyide annen endişelenmezmi?
Birden suratımı astım.
-Onunla aramda başka bir ilişki var.
-Nasıl yani?
-Annemden pek fazla hoşlanmam.
Tam cevap vereceği sırada yolunu kesip.
-Neyse konuyu kapatalım.
Dedim. Ama onunda suratında garip bir ifade vardı.
-Sana karışmak istemem ama bence annene böyle davranmaman lazım.
Kafamı sallayıp yan tarafa döndüm. O benim ne yaşadığımı bilmiyordu ama beni yinede sinir ediyordu. Ama şu an Meteyi değil Ateşi düşünmek istiyordum. Aklıma geldikçe şapşal şapşal gülüyordum. Birden aklıma Dilan geldi. Sırasına doğru baktığımda onu göremedim. Metenin kulağına yaklaşıp.
-Dilan nerde?
Dedim. Metede benim üzerime doğru gelip cevap verdi.
-Bilmemki hiç okula gelmedi, sanırım bu gün gelmeyecek.
Gelmesini isterdim. Ateşi sevdiğimi birisinin bilmesini istiyordum. Ama bu kişi Mete olamazdı çünkü o erkekti kızların psikolojisinden anlamazdı.
Hatta dalga bile geçebilirdi " sen geçen sefer onunla kavga ettin ve şimdi onu sevdiğinimi söylüyorsun" falan. Gerçi Meteden beklemezdim böyle bir şey ama sonuçta erkek değilmiydi? Karnım ağrıyordu açlıktan. Dördüncü dersin teneffüsünde çantamda bulduğum 50 kuruşla bir simit aldım. Karnım doymuştu alışkındım pek fazla şey yememeye. Okul bittiğinde bir Plan'ım vardı. Wiz khalifa'nın tüm düetlerini ezberleyecektim. Eve girip odama gittim. Her zaman oturduğum yere oturup sırtımı duvara yasladım. Üst kattaki komşumuzun Wifi şifresini gizlice almıştım. Ne piçim ama. Google'a wiz khalifa'nın adını yazdım ve tüm şarkılarının olduğu bir siteye girdim. Sonra birden aklıma dank etti. Bu gün eve salak bir misafir gelicekti. Aklma geldiğinde çoktan bir şarkı indirmiştim. Kafamı dizlerime gömdüm ve garip bir inilti çıkardım. Sonra çok yorgunmuşum gibi kalkıp annemin odasından bilmem kaç senelik elektirik süpürgesini çıkardım. Aslında ev küçük olduğu için şanslıydım. Tamam belki bir salonumuz yoktu ama zaten gerek yoktu. İlk defa misafir geliyordu bize. Bizde zaten annemle sadece yemeklerde görüşüyorduk. 2 odayıda süpürmüştüm. Mutfağa doğru ilerledim. Allahım bu ne koku. Tabii annem gerizekalısı sabah yediği muzun kabuğunu çöpe atmıştı o kokuyordu. Çöpün ağzını iğrene iğrene bağladım. Kendimden 10 metre uzak tuttuğum poşeti dışarıya çıkardım ve attım. En nefret ettiğim şey çöp atmaktı. Eve girdiğimde hala o koku vardı. Tezgaha akan o iğrenç suyu sildim ve oda parfümü sıktım. Sonunda kurtulmuştum o kokudan.tezgahta duran birkaç bulaşığı alıp elimde yıkadım. Sonra yer silme suyu hazırlayıp her tarafı iyice sildim. Saat 5'ti annemin gelmesine 1 saat vardı. Odama geçip tekrar aynı yerime oturdum ve wiz khalifa'nın şarkılarına bakmaya devam ettim. Neredeyse tüm şarkılarını indirdim. Tabii uzun sürmüştü annem gelmişti. Allah kahretsin!! Fasulyeyi pişirmeyi unutmuştum. Annem odasındayken hemen hazırlayıp ocağa koydum. Sonra farkettimki annem yarım saat erken gelmişti. İçim rahat bir nefes aldı. Annemin kapısını tıklattım.
-Anne hangi tabakları koyayım siyah desenli olanları mı yoksa desensizlerimi?
-Tabiiki desenlileri biraz aklını kullansanda şunu bir akıl etsen!
Cevap vermedim daha doğrusu vermek istemedim. Her zamanki tembel hlimle mutfağa gidip dolabı açtım. Desenli porselen tabaklardan iki tane çıkardım. Onlarla birlikte yemek yemek istemiyordum. Annem kola almıştı iki bardak ve çatal kaşık aldım. Annem yanıma geldiğinde çok güzel giyinmişti makyaj bile yapmıştı. Vay canına bu benim annemmiydi? Şimdi babamı daha iyi anlıyordum.
-Bu masanın hali ne?
Kızgın gözüküyordu.
-İstediğin gibi hazırladım işte!
-Hani burdaki tabak!
-Sizinle yemiycem!
-Hayır hanım efendi bal gibide yiyeceksiniz.
Dedikten sonra dolaptan bir porselen tabak daha alıp.
-Bu yemek senin için düzenlendi şimdi git üstüne başına doğru dürüst bir şeyler giyin.
-Kim gelecek ha! Kim gelecekte ben onun için hazırlanıyorum!
-Gelince görürsün!
Deyip mutfaktan çıktı. Masaya bir bardak, çatal ve kaşık koyduktan sonra odama gittim. Hiç giymediğim bordo eteğimi ve beyaz sade bluzumu aldım. Etek sandığımdan daha çok yakışmıştı. Kapı çaldı tam kapıyı açacağım sırada annem beni arkasına ittirip kapıyı açtı. Ne!! Iyide bu erkekti. Ağzım açık bir şekilde adamı izliyordum. Ta ki annem beni cimcikleyene kadar.