8

30 1 0
                                    

Tavan arasında yere uzanmış tavana bakıyordum. Ateşi düşünüyordum. Bu gün olan olayı. Salak salak gülüyordum kendi kendime. Sonra bir ses hayalimin içine etti. Hayıııır! Telefonum çalıyor. Hemen elimle telefonun hoparlörünü kapattım. Tanımadık bir numara arıyordu beni. İçimden bir ses telefonu açmamamı söylüyordu. Ama merakıma yenilemeyip açtım telefonu. Fisıldayarak konuştum.
-Alo?
Tanıdığım bir nefes sesi vardı.
-Alo kızım nolur artık eve gel.
Ne annem mi? Peki bu kimin numarasıydı?
-Bu kimin numarası?
-Imm mehmetin.
-Sen ne zaman o adamı evden kovarsın işte o zaman gelirim.
-Ya yapma işte böyle o artık senin baban.
Arkadan şunu bana versene diye bir ses geldi.
-Yarın buraya geliyorsun yoksa seni bulduğumda fena yaparım!
-Sen benim neyim oluyosunda benimle böyle konuşuyorsun? Ayrıca orası benim evim istediğim zaman gelip istediğim zaman giderim.
Bağırmak istiyordum ama apartmandakiler beni duyacak diye korkuyordum.
-Evet tabii senin evin! Sizin ev sahibinizin adı ne bakalım?
Ev sahibimizin adı Mehmetti. Dur bir dakika ne!? Ev sahibimiz o adammıydı?
-Annemi ver.
-Uff aman al al.
-Anne?
-Efendim?
-O adam bizim ev sahibimiz mi?
-E-evet
-Ahh sana inanamıyorum!
Hemen ağzımı kapattım. Apartmandakilerin beni duymaması lazımdı.
-Ya kızım hemen sinirlenme yarın gel eve lütfen!
-Ne oldu sana böyle bi nazik davranmalar falan.
-Yarın eve gel!
Bağırdı ve aniden telefon kapandı. Herhalde mustakbel kocası kapattırmıştı telefonu. Ahh evet artık evime gitmek istiyordum ama o adamdan nefret ediyordum. Vermesi zor bir karardı bende kendimi hiç zorlamadım ve yarın meteyle konuşup bir karar alacaktım.

* * *
Meteyle birlikte okula giderken konuyu nasıl açacağımı düşünüyordum. İçten içe bana kızacağını da biliyordum. Ama yapmak zorundaydım. Metenin yüzüne bakmadan.
-Mete artık eve gitsem mi?
-Nerden çıktı o?
-Dün gece annem aradı. Sesi üzgün geliyordu.
-Sen bilirsin nerede mutlu olacağını düşünüyorsan oraya git.
Beni bırakmak istemiyor gibiydi. Bende onu üzmek istemiyordum zaten.
-O zaman bu günde kalayım sonra bakarız.
-Tamam.
Okula girmiştik. Konuşurken hiç birşeyin farkında olmuyordum.
-Hadi bu sefer ben ısmarlıyorum.
-Paran varmı?
-Elbette dostum sen beni ne zannettin?
-Peki ozaman bu gün senden.
Göz kırptım ve kantine uçarak gittim.
-Meteye sucuklu bana kaşarlı tost aldım. Bide süt ve ayran aldım. Ayranı pek fazla sevmiyordum çünkü.
Meteye tostunu verdim.
-İyide ben sucuklu yememki.
Bende bozuntuya vermedim.
-Haa pardon onu kendime almıştım zaten. Ama pardon senin tostu ıssırmıştım ben.
Kıkırdadım o da gine kendini felsefe adamı gibi görerek cevap verdi.
-Bir şey olmaz alev hanım. Ağzınız mikroplu değilse sıkıntı değil. Yoksa mikroplu mu?
Koluna bir tane patlattım ve ağzının payını verdim.
-İsterseniz tostun her yerini yalarım ve ikimizde mikroplu oluruz.
Mete kahkahalar içinde boğulurken,
-Yok sağol.
Dedi.
-O zaman az mikroplu tostunu alda ye.
Deyip yukarı çıkmaya başladım. Sınıfa girdiğimde dilan oradaydı. Yanıma yaklaşıp beni öptü.
-İstermisin?
Deyip tostumu bölermiş gibi yaptım.
-Hayır ben evde yiyorum.
Elimle ok işareti yapıp yerime geçtim. Uykum vardı tostumu hoca gelmeden bitirmiştim. Duvara iyice sokulup öğretmenin göremeyeceği bir pozisyona geçtim. Bu hocayı seviyorum çünkü derste hep oturuyor beni görme şansı az bu yüzden. 1 ders boyunca uyudum yarın cumaydı ondan sonra da hafta sonu. Normal bir öğrenci hafta sonu olduğu için sevinirdi ama ben sevinmiyorum. Çünkü tüm hafta sonunu annem ve o adamla geçirmek zorundayım.

   Uyumuştum  gözlerimi hafifçe açtığımda mete bana bakıyordu. Sonra gözlerimi kocaman açtım ve sanki uzun bir süredir bana bakıyormuş gibi çırpındı. Gülmemek için elimle ağzımı kapattığımda zil çaldı. Bu gün meteyle son günümdü. Sonra gidecektim. Aslında pek istemiyordum gitmeyi. Yinede meteye çok fazla yük olmuştum şimdiden.
                              * * *
Tavan arasında uzanmış yarın ne olacağını düşünüyordum. Acaba o adam beni dövermiydi? Bundan sonra evdeki yaşantım nasıl olacaktı? Bütün bunları düşünmekten bunalıyordum. Birden babam geldi aklıma acaba o yanımda olsaydı hayatım nasıl olurdu diye bir an  düşündüm. Yavaşça gözlerim dolmaya başladı. Gözümden bir damla yaş aktıktan sonra bir kapı açılma sesi duydum. Kapı kapandıktan sonra yukarıya çıkan ayak seslerini duydum. İçimi bir korku saldı. Ama koştuğunu duyunca rahatladım.
-Merabaaaa
-Meraba kocagöz de ne işin var senin burda.
-Immm anneme komşuda yatıya kalacağımı söyledim veee senin yanına geldim çünkü bu gün son günün.
-Eeee nerde yatıcan.
-Yanındaaa
-Oldu başka emrin sen git komşunun yanında yat.
-Bişey olmaz sen kay şöyle.
Yattığım yerde beni ittirmeye başladı.
-Napıyosun ki sen.
-Yatıyorum
Ben kısık sesli olmasına dikkat ettiğim bir kahkaha attım.
-Tamam gel
Dediğimde iyice yatağa sokulmuştu. Dirseğimizi yastığa dayayıp kafamızı elimize koyduk birbirimize öylece bakıyorduk. Biraz tuhaftı çünkü beni süzüyordu öyle içten bakıyorduki gülmek yerine utanıyordum fakat bende gözlerimi ondan alamıyordum. Zifiri karanlıkta gözünün beyazı parlıyordu. En sonunda kolum artık kafamı taşıyamadığı için yastığa yattım oda aynısını yaptı.
-Sarılmamda... Sakınca varmı?
Diye sordu. Hayır anlamında kafamı salladım. Biraz daha dibime sokuldu ve beni sanki birdaha hiç bırakmıyacakmışasına kucakladı. Kafamı göğüsüne doğru bastırdım. Artık nefesini saçlarımda hissediyordum. Mete için gerçekten birşeyler hissediyormuydum? Bu duygu da neyin nesiydi? Kokusundan hoşlanıyordum. Yüzüne tekrardan bakmak için kafamı göğüsünden çektim. Şimdi birbirimize bakıyorduk sanki yıllardır özlemini çektiğim birisi gbi bakıyordum ona. Gözü iyice parlamaya başladığında gözlerinin dolduğunu anladım.
-Niçin gözlerin doluyor?
Boğazım düğümlendiği için sesim boğuk ve sessiz çıkmıştı. Meteden cevap alamadım. Yaklaşık 1 dakika sonra aramızda çok az olan mesafeyi yavaşça kapatmaya başladı. Hala bana sarılıyordu. Hala bana bakıyordu. Dudaklarımız nerdeyse birbirine değiyordu. Onu itmediğimi anlayınca beni yavaşça öpmeye başladı. Hiç birşey düşünemiyordum. Yanlızca o ve ben vardık. Soğuk olan bir elimi tuttu ve kafasını yavaşça geri çekti.
-Seni seviyorum.
Dedi. Aklıma birden ateş geldi. Ya ona olan aşkım ne olacaktı. Düşüncelerim arasında boğulurken başımı aşağıya eğdim. Ama mete eliyle tekrar kafamı yukarı kaldırdı ve gözlerine bakmam için beni zorladı.
-Beni sevmiyormusun?
Onunda sesi boğuk çıkıyordu.
Tekrar başımı aşağı eğerek ve dolan gözlerimi ondan kaçırarak:
-Hayır, sadece bu zor bir karar.
Dedim. Kafamın içinde bir sürü düşünceler dönüp duruyordu. Tekrar eliyle başımı yukarı kaldırdı.
-Seni zorlamıyorum. Sadece seni sevdiğimi bil yeter.
Zifiri karanlıkta ona küçük bir gülücük gönderdim. Tekrar başımı göğüsüne yaslayarak:
-İyi geceler.
Dedim. Oda hüzünlü bir sesle:
-İyi geceler.
Diye cevap verdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyah KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin