- 4 -

90 20 5
                                    

Annemi hasteneden çıkarmış ve eve gelmiştik. Emirler de bir süre kalıp gitmişti.

-Kızım bu son senen zaten bari bu sene biraz rahat dur ve bir kavgaya karışma.

-Tamam annem. Bu son olucak. Eee uykun yok mu senin, odana çıkarayım seni de dinlen.

-İyi olur aslında.

-Hadi koluma tutun öyleyse.

Merdivenlerden yavaşça çıkıp odasına götürdüm onu. Yatağına yatırdıktan sonra da odasından çıktım.
Telefonum da tam o anda çaldı. Arayan Emir'di . Aşağı inip açtım.

-Maviş ben hastanedeyim.

-Ne oldu iyi misin sen?

-Ben iyiyim de...

-Ne oldu Emir söylesene? Yoksa ona bişey mi oldu?

-Az önce kalbi durdu...

-Ne diyosun Emir sen ben hemen geliyorum!

-Aslı sakin o-

Telefonu kapatıp anahtarımı aldım ve dışarı çıktım. Evin biraz ilerisindeki taksi durağına gidip ilk taksiye bindim.

-Nereye gidiyoruz ablacım?

-... Hastanesi. Lütfen hızlı gidebilir miyiz?

-Siz hiç merak etmeyin birazdan oradayız.

Değer verdiğiniz , hatta aşık olduğunuz birini kaybetmekten daha kötü bişey varsa o da ikinci kez deger verdiğiniz birini kaybetmektir heralde. Babamı kaybettiğimde on beş yaşındaydım. Üç sene oldu ve onun yokluğuna bile daha alışamamışken ...

Hastanenin önüne geldiğimizde parayı ödeyip hızlıca hastaneye yöneldim. Yoğun bakımın bulunduğu yere koştum. Çaresizce ve ne yaptığımı bilmeden koşuyordum. Onun bulunduğu odaya girip kapıyı kapattım.
Oradaydı yaşıyordu hala bırakmamıştı beni. Yanındaki sandalyeye oturup elini tuttum.

-Umut ben geldim. Bak, yanındayım. Aç artık gözlerini. Bu soğukluk sana yakışmıyor. Solgun yüzün, kapalı gözlerin,gülmeyen yüzün canımı acıtıyor. Yaşayan bir ölü gibiyim sen yokken. Babamdan sonra sende beni bırakamazsın! Sana sarılmayı özledim, seninle kavga etmeyi özledim, herşeyime karışmanı özledim, ben seni özledim Umut. Aç gözlerini! Aç artık,aç!

-Maviş çıkalım artık doktorlar gelmeden.

-Bırak beni Emir! Ben onu bırakamam bensiz sıkılır o.

-Tamam gel bir su iç söz bir daha getireceğim seni.

Beraber dışarı çıkıp kantine indik.

-Bişeyler yemek ister misin?

-Hayır ,acele et.

Su demişti ama heralde ayılmamız için iki tane kahve alıp gelmişti yanıma.

-Al şunu iç. Ayılırsın.

Uzattığı kahveyi alıp içmeye başladım.

-Sen ne zaman geldin odaya?

-Sen gelmeden öncede oradaydım ama sen direk Umut'un yanına gidince beni görmedin. Dışarı çıkalım mı? Biraz hava alırsın.

-İyi olur.

Hastanenin bahçesindeki banklardan birine yöneldik. Dışarısı serin olsa bile hastane kokusundan iyi gelmişti.

-Yaz tatiliydi. Beraber arabaya atlayıp deniz kenarına gelmiştik. Ehliyeti olmamasına rağmen Umut arabayı kullanmıştı. Biraz yüzdükten sonra akşam saatlerinde bir bara gittik. Eğleniyorduk. Umut da bende ne kadar içtik bilmiyorum ama sarhoş olmuştuk. Taksiyle gidelim dedim inatla hayır dedi. Ama ben onu dinlemedim ve onu yalnız birakıp taksiyle eve geldim. Onu yalnız bıraktım diye bana kızmıştır arayıp da kavga etmiyelim diye aramadım. Sabaha doğru saat 04:26 da bir telefon geldi. Umut 'un kaza yaptığı ve durumunun kritik olduğunu söylediler. Evden nasıl çıktığımı bilmeden hastaneye gittim. Hayatımın en büyük hatasını yapmıştım onu yalnız bırakarak. Kendimi hep suçladım bu yüzden ve hala da suçluyorum. Lanet olsun neden onu yalnız bıraktım ki!

-Şşş sen suçlu değilsin tamam mı? Şunu aklından çıkar artık. Umut da iyileşecek.

-Ben onun yanına gidiyorum.

-Ben de ge-

-Yalnız gitmek istiyorum, lütfen.

Hastaneden içeri girip onun odasına gittim. Tam kapıyı açacakken içeriden sesler geldiğini farkettim. Kapının yanındaki pencereden içeri baktım ve gördüklerime inanamadım.

Senin ne işin var burda? Sen kimsin?

Erkek İşte Ne Olacak!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin