Sözler sorumluluktu,
Birine yüreğinin bir parçasını bırakıp gitmekti.
Yarım bırakmaktı kendini.
Belki de bu yüzden kimse beceremedi tutmayı.Verilen sözler ağırdı,
Belki de bu yüzden kimse taşıyamadı,
İki tarafta diğerinin tutmasını beklerken,
Kimse tutamadı kayıp gitti ellerinden.
Ya da biri kaçtı gitti,diğeri kalanların ağırlığında ezilirken.Sözler yalandı,
Belki de bu yüzden insanlar kolay inanırdı.
Her istediğimizin olmadığı hayatta,
Duymak istediklerimize kolay inanırdık daima.Sözler umutsuzluktu,
Gerçekleşmeyecek olaylara bağlamalaktı en sevdiğini,
O umuda tutunur devam eder diye belki.
Belki de bu yüzden güven hep zorlar sevgiyi.Sözler zayıflıktı,
Çünkü insanı en çok o yaralardı,
Belki de insan en çok başkasına
güvendiği için güvene olan güvenini yitirirdi
Belki inandığı için kendine olan öfkesiyle kendi güvenini kendi harcar bitirirdiSözler kırıcıydı,
Bir tarafı karşılıksız umuda bağlardı
Sahte bir umudun umutsuzluktan iyi olduğuna inanların palavrasıydı söz,
Önce sahip olup sonra kaybetmenin anlamını bilmeyenlerin en saf inancı.
Iyi bir yalanın gerçeklerden daha az acıtacağına inanların en temiz yalanı.
Gerçek yıkımları hayali mutlulukların arasına gizlemeye çalışanların en büyük silahı.
İşte bu insanlar aslında hep en korumak istediklerinin hayatına en ağır vurdu.
Çünkü yalanların dünyasında güvenmek sevmekten zordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Zamanın Mısraları
PoésieRuhuma hükmetmiş karanlığımın sonsuz geceye mahkum ettiği hayatımda, Gerçeklerle hayallerimi avladın bugün, Şimdi hayatıma sığdıramadığım ümitleri, Bu yaşamın taşıyamayacağı kadar duygusal düşlemleri İçimdeki onları taşıyan mavi kelebekleri, Zaman...