Kendi dünyasında yaşayan bir ruhum ben.
Duyguları seyyar,çığlıkları sessiz.
Kendi eksiğini dışarıdan tamamlamaya çalışırken,
İçindekilerin ağırlığıyla ezilen bir dengesiz.
Yazarken harflerinden hıçkırıklar kaçan,
Konuşurken sözcükleri dilsiz.
Herkesin hayatında başrol oynarken,
Kendi hayatının terk ettiği,sahipsiz.
Sevdiklerini bile sığdıramamış kendi küçük dünyasına,
Kimsesiz.
Hepsi hayattan taşmışlar,
Hayatın ellerinden kaymış nefesleri
Gökyüzünde süzülmüş ömürleri
Benden habersiz.Kendi dünyasında yaşamayı ümit eden bir ruhum ben.
Hayalleri hayatının gri gerçeklerine renklerini teslim etmiş,
Kırılmış,gerçekliğe çarpa çarpa.
Kırıkların kestiği ruhu,kanamaya başlayan
Bir tek hayallerinin kanı geçebilen gerçekliğin ardına.
O da gizlice gözlerine sızan
Şeffaflığıyla süzülüp giden yanaklarından.
O bile beni bırakmıştı işte tek başıma.
Ancak o zaman anladım,nerden aldığını o şeffaf rengini.
İçindeki bütün renkleri kurban etmiş bir ruhtan hangi renk kan akardı ki?Ruhumun kanında boğulan bedenimse bir tiyatro perdesi,
Arkasındaki vahşete rağmen hiç açılmamış, gözükmesin diye hayallerimin cenazesi.(?)Kendi dünyasında yaşamayı ümit etmiş bir ruhtum ben.
Şimdi ise sığamadım,kaçtım bedenimden.
Hiç bir zaman içine giremediğim kendi yalan evrenimden.
Her zaman ellerimi boğazımda hissettiğim gerçeklikten,
Boğazımı saran iple çekildim gerçekten.
Eskiden hayali,şimdiye hayatı eksik olan bir ruhum ben,
Sadece ölü bir beden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Zamanın Mısraları
PoetryRuhuma hükmetmiş karanlığımın sonsuz geceye mahkum ettiği hayatımda, Gerçeklerle hayallerimi avladın bugün, Şimdi hayatıma sığdıramadığım ümitleri, Bu yaşamın taşıyamayacağı kadar duygusal düşlemleri İçimdeki onları taşıyan mavi kelebekleri, Zaman...