. . .
Aradan 2 hafta geçmesine rağmen bir iş bulamamıştım, çalışmaya alıştığımdan olacak ki boş kalamıyordum. Bir şeyler ile uğraşmam gerekti.
Aynanın karşısına geçip kendimi inceledim evden 10 gündür adımımı dahi atmamıştım. Buna bir son vermem lazımdı. Hava ne çok sıcaktı, ne de çok soğuk, arada bir kış ayında olduğumuzu unutmamamız için esiyordu sadece. Altıma siyah ince bir kilotlu çorap üzerine dizimin 2 karış yukarısında biten bir şort giydim. Üzerime de siyah uzun kollu bir bluz ve asker yeşili kaban giydim ayakkabı olarak' da siyah deri botlarımı giyip tekrar aynanın önüne geçtim. Güzel görünüyordum, ya da öyle hissediyordum. Sırtıma çantamı alıp çıktım. Beynimde nereye gideceğimi tam kararlaştırmamıştım ama ayaklarım sahil tarafına gidiyordu.
İnsanların düşüncelerini okumayı seviyordum. Bunu yapmaya barda başlamıştım, boş kaldığım zamanlar tek eğlencemdi. Şimdi de aynısını yapıyordum, hem yürüyor, hem inceliyordum.. Çok geçmeden varmıştım sahile, bankın yanında duran simitçiden bir simit alıp oturdum. Arkamdan gelen alkış sesleri merak uyandırmıştı, belki bakmamam gerekiyordu ama merakıma yenilip çevirdim kafamı. Bir grup insan bir şeyin başında toplanmıştı çoğunun yüzü de gülüyordu. Tekrar kafamı çevirdim. Bu sefer bir gitardan çıkan bir sesle döndüm arkamı, ve dayanamayıp toplaşan grubun yanına gittim.
''Acımasızsın isyankârsın
Vefasızsın riyakârsın
Hem günahsız hem günahkârsın
Hayat gibi''
. . .
Onların üstüne dinleyenlerden bir kaçı' da söylemişti, gerçekten eğleniyor gibilerdi. Şaşkın, bir o kadar da hayran gözlerle bakıyordum. Gitar çalan çocuk yanıma gelip
''İstersen sende bir parça söyleyebilirsin''
''Şey.. bilmiyorum ki''
''Sesin iyi mi''
''Yani dinlenmeyecek gibi değil''
''O zaman hadi, ne söylemek istersin''
''Bilmiyorum''
''Bu aralar en çok hangi müziği dinliyorsun''
''Zeynep bastık, fırça''
''Giriyorum fona hadi o zaman''
Sessiz şekilde yutkunup etrafıma göz gezdirdim. Her kez bana bakıyordu. Ama başarabilirdim, yapabilirdim. Sadece bir parça...
''Yanımda tedirgin eski bir fırça
Boyanmaz yeni bir sayfa
Resimden nasıl bir saf olduğumu anla...
Neyse sen deftere şimdilik eksi yazma
Zamanla iyileşirim hayırlısıyla
Malum alışmak zor sürtük,
Yaşanmışlıklarına
Pişmanlıklarına
Alışmak zor...
Eski renklerin bir yudum hatırı hala
Hep vurur yüzüme dur dokunma
Günahkar hayal çıkmaz sesi kalbimden
Yani soluk soluk bu kez yaş bu tahta
Sarılacaksam sana yarın sabah
O zaman bırak kurusun geceden
Neyse sen deftere şimdilik eksi yazma
Zamanla iyileşirim hayırlısıyla
Malum alışmak zor sürtük,
Yaşanmışlıklarına
Pişmanlıklarına
Alışmak zor...
Eski renklerin bir yudum hatırı hala
Hep vurur yüzüme dur dokunma
Günahkar hayal çıkmaz sesi kalbimden
Yani soluk soluk bu kez yaş bu tahta
Sarılacaksam sana yarın sabah
O zaman bırak kurusun geceden''
