~16~"GELECEĞİMİZ İKİMİZİN"

8.6K 309 23
                                    

Bol yorum ve voteli bölüm olur inşallah :)
Multi Gülru'nun yemekteki kıyafeti :)

Ben ne yapıyordum böyle ? Öpüşünce çocuk olacağı hayaline mi kapıldın Gülru ? Düşüncelerimde boğuşurken alt dudağımda bi acı farkettim.Isırdı!

Geri çekilip yüzüne bakakaldım.

"B-ben" konuşamıyordum.
"Yağız,özür dilerim ?"

Gülmeye başlayınca anlamsızca yüzüne baktım.
"Ne oldu ?"
"Kocanı öptüğün için özür mü diliyorsun sahiden ?" Derken hâlâ yüzünde sırıtış vardı.
Gözlerimi devirmiştim bu dediğine.
"Sanki her dakika öpüyorumda."
"Öp güzelim,sorun değil."

Derin bir nefes verip odadan çıktım.Hemen arkamdan Yağızda gelmişti.

"Bu akşam yemeği dışarda yemek ister misin ?"

Reşat Ağanın suratına çekmediğim bir akşam yemeği kulağa çok hoş gelmişti.

"Biliyomusun,harika olur."
"Biliyorum" diyip güldü ve konuşmasına devam etti.

"O zaman ben şimdi şirkete gidiyim,gelmeme yakın ararım hazırlanırsın."
Başımla onayladıktan sonra avluya doğru gitti. Aklıma gelen fikirle bende peşinden gittim.
Babasına birkaç şey söyledikten sonra kapıya yöneldi.
Hazır ol Gülru,hadi.

"Hayatım" diye bağırdım arkasından.
Reşat ağa kaşlarını kaldırarak baktı,Ayşe annede anlamadığım bi surat vardı.

Yağız elinle kendini göstererek

"Ben mi ?" Diyince gülmüştüm. Şaşırılcak bişeydi tabii.

"Komikkeşme canım,uğurlayayım seni hadi."

Yağız hâlâ gözleri açık bana bakıyordu.
Keşke babasının inadına yaptığımı anlasa.
Yanına ulaştığımda ceketinin göğüs kısımlarına ellerimi yerleştirip yanağına bir buse kondurdum.
O sırada kulağıma fısıldadı.

"Çok alıştın sen öpmeye gelin hanım."
"Sende çok alışma o zaman bunlara Ağam,hadi hayırlı işler."

Yağız gittikten sonra bende odaya çıkıp akşam için giyeceklerimi hazırlamaya koyuldum. Dolabımın önüne geçip kapaklarını açtım. Şık olmak istiyordum. Mezuniyette giydiğim elbiseme bakındım. İnceledikten sonra biraz abartı kaçacağını düşünüp yerine koydum.
Gözüm en baştaki elbiseye kayınca içim burkuldu.Yine hüzün gelmişti.
Geçen sene abimin doğum günümde aldığı elbiseydi. Elime verirken

'Abisinin Prensesine çok yakışacak' demişti. Gözümden düşen damlaları silip toparlanmaya çalıştım. Bunu giyecektim.Her zaman hoşuma giden bir elbiseydi ve özel günlerde giyerdim.
Peki ya bugün benim için özel miydi ?
...
Telefonumun arama sesinle gözlerimi açtım.
Kim olduğuna bakmadan direk açtım.
"Alo ?"
"Uykucu." Yağız.
"Hım"
"Ayıl hadi ayıl.Bir saate ordayım."
"Pekii."
"Hadi öptüm karıcığım." dedi gülerek. Gözlerimi devirdim.
"Anca ordan öpersin kocacığım."
Bişey demesine fırsat vermeden telefonu kapattım.

Önce güzel bir duş aldım. Saçlarıma maşa yaptıktan sonra önden iki tutam alıp arkalara ayakkabımın renginde olan tokalarla tamamladım.Dudak rengi bir ruj ve göz makyajımı tamamladıktan sonra elbiseyi giydim. Daha sonra ayakkabı giyerek ve çantayıda takarak hazır bir şekilde aşağıya indim. 10 dakika sonra burda olurdu.

Sedire oturunca Ayşe anne beni gördü ve yanıma geldi.Önce süzdü sonra konuştu.

"Hayırdır gelin hanım nereye böyle?"
Davranışlarında bir tuhaflık vardı gibime geliyordu.
"A şey,söylemeyi unuttum.Bu akşam Yağızla yemeği dışarda yiyeceğiz."
"Burda fazlalıkmı vardı sanki,boş işler."
Hafif kaşlarımı çattım.
"Canım sıkkın olduğu için biraz dışarı çıkmak istedik,bir rahatsızlığımız yok."

Aslında var,Kocan.
"Bak kızı-"
cümlesini tamamlayamadan Yağız bana seslenmişti.
"Gülru,hadi!"
"Size afiyet olsun,hoşçakalın."diyerek yanından ayrıldım. Dışarı çıktığımda Yağız arabaya yaslanmıştı.
Beni görünce yaklaşık 10 saniye baktı.

"Çok güzel olmuşsun."
Yanaklarım hafiften ateş almıştı bile.
"Teşekkürler.Gidelim artık."

Arabaya bindikten sonra yolun uzun olup olmadığını sordum. Yaklaşık yirmi dakika demişti. Radyoyu açtığımda dünden beri aklımda olan şarkı çalıyordu.

Bu saatten sonra fark etmez
Doğrusu yordamıyla çözeriz biz artık
Geçmişindeki hikaye beni üzmez,nasılsa yenisini yazıyoruz artık.
Gözümün önünde binbir gece masalları
İnandığım aşklar geri vermez mi hüdaları ?
Sen bir yaz yeterki akılda kalanları
Tamamlarız eksiğini gediğini ayrı ayrı
Ve herşeye tepkili dünyaya gelmişsin
Nasıl zerafet Allahım çok güzelsin.
Biraz kusur be bari
Olan var olmayan var,
Ayarı yok harbi,kırk yılda bir gibisin.

Yağız kısa bi süre bana bakıp tekrar önüne döndü.
Geldiğimizde arabadan indikten sonra Yağız yanıma geldi önce gözlerime bakıp sonra elimi tuttu.

"Güzel olmanın cezası,hayatım"
Hayatımı bastırarak söylemişti. Hafif gülümseyerek başımı salladım .
Ceza mıydı ödül müydü acaba,hayatım.
Bi an aklımdan geçen cümleme takıldım.Ne diyordum ben ?

Masaya oturduktan sonra yiyeceklerimizi sipariş ettik.

"Daha iyi misin ?"
"Daha iyiyim,konaktan çıkmak rahatlattı."
Küçük bir gülümseme yolladıktan sonra etrafa göz attı.İçimdeki merağı bastıramadım ve sormak istediğim soruyu sordum.

"Yağız,evlenmeden ne kadar önce bi sevgilin oldu ?"
Gözlerini kıstı.
"İlla Sevgilim olması zorunlu mu Gülru hanım."
"Olmuştur illaki. Allah için yakışıklı adamsın." dedim gözlerimi kaçırarak.
"Orası öyle tabi,belki kendime göre güzeli evlenince bulmuşumdur ?"

Düşündürücü bişey demişti.Bına iki anlam yükleyebilirdim.

"K-kimmiş o?" Lanet olsun neden kekeledimki.

"Bunu anlayacak kadar zekisin sen."
Ben mi oluyorum yani ?

"E ama yani hiç mi olmadı ?" Dedim ısrarla.

"Of Gülru,bunaltma.Nerden çıktı şimdi bu.Biz evliyiz öncemiz yok,geleceğimiz ikimizin."

Önce verdiği tepkiyi beklemiyordum doğrusu.

"Peki."

Yemekten sonra dışarıda yürürken birden yanağımdan sıkıca öpüp "ben seni heryerde öperim,hatun" demişti.Ufak bi gıcık krizimden sonra konağa dönmüştük.
Odaya girince ben boy aynasının karşısına dikilip makyajımı silmeye başladım. Aynadan yatağa doğru baktığımda Yağız oturuyodu.Öylece yerdeki halıya odaklanmış bakıyordu.Canı sıkkın,bu belliydi. Halbuki bu akşamda birşey dememiştim. Yanına gidip yatağa oturdum ve elimle kolunu tuttum.

"Neyin var ?"
"Hiç,birşeyim yok."
"Yemezler.Şu surata bak.Anlat hadi."

"Şimdiye kadar benden birşey istedin oda burdan gitmek.Ama ben bu tek birşeyi babamın torun inadı yüzünden yapamıyorum ve seni gerçekten mutlu etmek istiyorum Gülru.Ben babama direnirim aslında ama biliyorum onu,tek lafını es geçersem ölene kadar uğraşır benimle,bizimle. Seni bir kere mutlu etmek için bunu yapsam ilerde bin kere mutsuz eder.Tek çözüm bizden bir parça olması ama gerçekten karım olmayıda sen istemiyosun.Sanırım hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim."

Cümlelerini kafamda tarttım ilk önce. Beni bu kadar mutlu etmek istemesi bile beni mutlu etmişti.Şimdi kabullendiğim birşey vardı,ben eninde sonunda onun olacaktım zaten.Yağızı böyle çaresiz duruma düşürmek beni huzursuz etmişti.Kararımdan dönmemeliydim ve Reşat ağadan 1-0 önde olmak istiyordum.

"İstiyorum." dedim
Anlamazca baktı bana.
"Ne ?"
"Gerçekten karın olmayı.Çocuğumuzun olmasını,burdan gitmeyi mutlı olmayı istiyorum Ağam."

Bakışlarını suratımın heryerinde gezdirdikten sonra yavaşça dudaklarıma kapandı.

Yapabilirsin Gülru.

REŞAT AĞAYI SÖNDÜRME VAKİTLERİ HA :) YENİ BÖLÜMÜ BU BÖLÜM 35 VOTE VE 10 YORUM OLUNCA YAZMAYA BAŞLAYACAĞIM.LÜTFEN YORUMLARDA DÜŞÜNCELERİNİZİ BELİRTİN CANLAR MERAK EDİYORUM :)

TÖRELİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin