"Iğıl yeter artık. Açım diyorum kızım anlamıyor musun!? Lan kalk artık!"
Sınıfta oturmuş geometri hocasının tahtaya yazdığı örnekleri defterine geçiriyordu. Ders biteni 20 dakika oldu. Adamlar öğle yemeğinde biz sınıfta! İnek ne olacak! "Az daha dur Mislina. Bitti Mislina. Annenin karnında 9 ay nasıl durdun Mislina" Ebenin boku Mislina! En sonunda notlarınla sevgiler diyip sınıfta çıktım. Güzel Hulusi'nin aç kalmasına dayanamam. Tamam tamam tamam. "Ooooo kim o Hulusi. Anlatta bilelim yani" seslerini duyar gibiyim. Hulusi benim midem. Onun adı Hulusi işte. Küçükken oyuncak köpeğimin adı Hulusi idi. Ama onun kafası koptu. 1 hafta durmadan ağlamıştım. En sonunda saygıdeğer midemin adını Hulusi koymaya karar vermiştim. Ve şuanda tam beş dakika sınıf kapısının önünde durmuş Iğıl ' da öküz gücüyle kapıyı açınca yere düşmüştüm. Benim düştüğümu gören Iğıl var gücüyle koşmaya başlamış sonrada Caneser'in üstüne düşmüştü. Caneser onun sevdiği çocuktu. Liseye başladığımız da görmüş, o günden bugüne kadar seviyordu. Pardon sevmiyordu onun ki bir takıntıydı! Hatta bir ata Efil telefon açmış çocuğun kaçırılmasını sağlamıştı. Çünkü o bir mal! Dana! Öküz!.....
●EFİL'in AĞZINDAN●
Arabamı park edip okul kapısının önünde durmuştum. Güneşe inat siyah giyinmiş "Ben Burdayım" diye bağırıyordum adeta. Beni gören herkes diğerlerine işaret ediyordu. Korkmadan dik bir şekilde kantine doğru yürümeye başlamıştım. Bütün okul işinin gücünün bırakmış beni izliyordu. Öğretmenler bile! Müdür ise korkusundan kaçacak yer arıyordu. Sırıtmıştım. Benden korkmaları çok güzeldi. Nerdeydi bu mallar!? A pardon unuttum özür dilerim. Sevdikleri çocuğa bakıyorlardı. Mislina her ne kadar Iğıl ile dalga geçse de o da bir çocuğa takıntılıydı. 2 gerizekalı çocukları kaçırmam için bana yalvarıyordu. Iğıl ağlayınca mecbur çocuğu bir mağazaya çağırmıştım. Tamam normal bir mağaza değildi. Uyuşturucu ile ilgiliydi. Çocukta korkudan gelmişti. 3 saat onu orada bekletmiş, en sonunda gitmesini söylemiştim. Iğıl malı da önce sevinçten sonra da "Neden ben yoktum" diye üzüntüden ağlamıştı. Bende 1 hafta boyunca onunla dalga geçmiştim. Benden korktuları içinde bir bok diyemediler. Şimdi işte kantinde ben tostu önce bitereceğim kavgası yapıyorlardı. Beni görünce de "EFİL" diye anırmışlardı. Bana tost ısmarlamaya çalışmışlardı. Tamam o kadar güzel bir hareket değil çünkü bu hareketin altında "yazık sen fakirsin tost alacak paran yok ben sana tost alırım" lafı yatar. Kızlar güya daha medeni oldukları için bunu söylemiyorlar ama ben kıl Zeynep'e tost almış verirken de bu cümleyi söylemiştim. O da teşekkür edip almıştı. O kızla nasıl arkadaştim bilmiyordum. Çok gıcıkti. Dünya onun ekseni etrafında dönüyor mübarek! Kendini güzel sanıyordu halbuki ama zayıf ince çelimsiz bir şeydi. Okuldan atılmadan önce onla kavga edip aramızdaki bütün arkadaşlığı bitirmistim. Annem ise "Yetiştirdiğim kıza bak" edasıyla küsme olayını dinlemişti. Çünkü Zeynep'in annesi sevmezdi. Bir balo da sırf aynı elbiseyi giydikleri için. O gündür bugündür babam bile annemin korkusundan o aileyle görüşmedi desem yalan olur. Babası ile görüşür ama annem bilmez. Belki de biliyordur. Çünkü annem MissEinstein. Daha olaylarımi anlatmadan biliyordum derdi. Uyuşturucuya başladıktan sonra bu yükü kaldirmamis ve intihar etmişti. Babam ile hala yakinim. Dolan gözlerime aldırış etmeden etrafa baktım.
VOTE!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızlar Mafya Olursa?
ChickLitHer zaman sevdiği kadınları kaçıran mafya erkekleri okuduk. Peki ya bu sefer sevdiği erkekleri kaçıran mafya kızlar olursa? ~ Kızlar Mafya Olursa? ~