"O bitmemiş rüyalarla uyandı."
8
"Bu kadar yeter bence." dedim elimdeki dış fırçasını tezgah üzerine bırakıp. Vicdansız Pamir dış fırçasıyla ovdurmuştu bana. Bunu asla unutmayacaktım. Sonuçta sevmişti arkadaşlarımı neden hala devam ediyordu ki alt tarafı biraz sürpriz gibi olmuştu ama ne var canım bunda?
"Tamam tamam hadi bu kadar yeter." derken pis sırıtışıyla gülüyordu Pamir mutfaktan elinde iki kahveyle çıkarken.
Koltuğa geçip oturduğunda kahveden koca bir yudum aldım. Aklımda onun hakkında hiçbir şey bilmediğim düşüncesi ve hala Mina:nın bakışları vardı. Gözlerimi Pamir'in çekici güzellikteki yeşillerine sabitledim.
"Sevgilin var mı?" şaşkınlıkla yüzüme baktığında devam ettim. "Hakkında hiçbir şey bilmiyorum merak ettim."
"Merak ettin ha?"
Başımla onayladım ve "Mina heykel gibi olduğunu söyledi ve sevgilin olup olmadığını sordu hakkında bir şey bilmediğim o andan beri aklımda."
Gülümsedi. "Ne yanı heykel gibi olduğunu mu söyledi?" alaycı sırıtışı nefis bir gülümsemeye dönüştü öyle ki sabahtan akşama kadar izleyebilirdim.
"Evet."
"Bana olan ilgisini dün anlamıştım."
Neden içimde sızı hissettim. Paylaşamadığımdan mıydı? Elini kahvemi almak için uzattım. Az sonra ellerin kahvenin sıcaklığıyla büyülenmişti. "Cazibeme kimse dayanamıyor."
"Senden etkilenen birini anlayabiliyor musun ki?"
"Hareketlerinden mutlaka anlayabilirsin."
Gözlerimi iri iri açtım. Nasıl yanı birinin sana olan ilgisini anlabilmek mümkün müydü?
"Nasıl?" Tam olarak bana döndü. Gözlerindeki o mükemmel yeşil bakışlar kahvelerimi odak noktası olarak belirlemiş gibiydi. "Gözlerini senden kaçırıyorsa senden hoşlanmıştır demektir.." o sözlerine devam ederken kahvemden bir yudum almıştım. "Yanında heyecanlanmışsa seni beğenmiştir." dedi ve cebinden bir kâğıt çıkardı "..ve telefon numarasını vermişse senden baya hoşlandı demektir." derken dudakları kıvrıldı. Mina kağıda telefon numarasını mı yazmıştı? Sanırım kadın erkek ilişkilerini hiçbir zaman anlamayacaktım. Böylesi daha iyiydi benim için.
"Ondan hoşlandın mı Pamir?" dedim ne kadar sormak istemesem de. Vereceği cevaptan korkuyordum. Mina iyiydi fakat onu paylaşmak istemiyordum. Gözlerine bakmaya devam ettim.
"Belki."
Konuyu değiştirmeliydim.
"Sence Doruk benden hoşlanmış mıdır?"
Bakışlarındaki soğukluğun en yakıcı tonuna rastladım az önce.
"Bu senin neden umrunda?"
"İddia?" hatırlatırcasına söylediğim şeyin ardında duygu bulunmayan sözlerine başladı.
"Kayranın sana davranışından sonraki bakışını gördüm kesinlikle hoşlanmaya başlamış."
O geceye gittim. Kayra'nın bana söylediğini hatırlamaya çalıştım. Fakat hatırladığım tek şey ikisininde aynı ifadeyle Kayra'ya baktığıydı.
"İyi de.." dedim saçlarını karıştırmasını bekledim. "O an sen de aynı şekilde bakmıştın, hoşlandığı falan yok işte senin gibi baktı o da."
"Senin gibi?"
"Arkadaş gibi." cümlemi bitirmekle beraber ayaklanması bir oldu. Neden sinirlendiğini alamamıştım. Hızla adımlar atıyor ve bir şeyler ağzında geveliyor gibiydi.
