Üçüncü Bölüm

130 4 4
                                    

"Elinde kaybedecek hiçbir şeyin yoksa, kaybedecek neyin olabilir ki?"

3

İşte bugün terapi günümdü. Cumartesi günlerini hep Pamir'in odasında beraber geçirirdik neredeyse. Koskoca bir haftayı geride bırakmıştım.

Arabaya atlayarak Pamir'in ofisinin önünde durdum. Bugün ona tam olarak her şeyi anlatacaktım. Başımdan geçenleri, fakat Miray'ı neden öldürdüğümü söylememiştim. Bunu söylemek için onu tam olarak tanımayı bekliyordum.

Kapıyı hafifçe iki kez tıklattım ve içeriden gelen "Geel.." sesiyle kapıyı açarak içeri girdim. Pamir'in yüzünde kocaman bir gülümseme olduğunu görmüştüm.

"Hoşgeldin."

"Hoşbulduk."

"Başlayalım istersen ama bugün seninle başka yerde konuşacağız."

"Nasıl yani?"

"Beni tanımak istediğini düşünmüştüm. Yanılıyor muyum?"

"H-hayır yanılmıyorsun da.."

"Tamam işte bugün hem beni tanıyacaksın hem de konuşacağız."

Oturduğu sandalyeden kalkarak masanın üzerindeki anahtarlarını aldı.

"Hadi gidelim."

Dışarı çıktığızda kendi arabama doğru ilerlerken kolumun tutulmasıyla arkama döndüğümde beklediğim şey kesinlikle Pamir'le burun buruna gelmek değildi. Nefesi yüzüme çarpıyordu ve gözlerimin içine bakıyordu.

"Benim arabamla gitsek daha iyi olur." Sonuçta bugün rehberim o olacaktı. Sanırım ona katılmak en doğru olandı. Başımı sallayarak onayladım ve arabasına doğru ilerledim.

Sanki başından beri bu anı bekliyor gibiydim. Birilerinin bana bu kadar güvenmesine aç mıydım? Peki kalbimin bu kadar hızlı atmasının sebebi birinin hayatını öğrenmem miydi bilmiyordum. Fakat öyle bir heyecandı ki bu gözlerimi bir an bile kırpmak istemiyordum. Ta ki Pamir gözlerimi siyah bir bezle kapatana dek.

"Buna gerçekten gerek var mı?"

"Sadece biraz gizemli olsun istiyorum." Eğlendiği sesinden belliydi. Bunu herkes anlayabilirdi.

"Ne kadar kaldı?"

Artık sabırsızdım. Yaklaşık 15 dakikadır yoldaydık ve beni gözlerimdeki karanlık boğuyordu.

Karanlıktan korktuğum söylenemezdi. Aksine sevdiğimi iddia edebilirdim. Ruhum bir karanlıkken, karanlıktan korkmam saçmalıktan bir şey olmazdı. Bu barizdi. Ben İldem Soydan 4 yılını başında bir 'Miray' la geçirmiş insan. Şuan gözümdeki siyahlıktan etkileniyordum.

Miray nasıldı acaba? Gözlerim kapanınca Miray'ı da görmüyordum. Gerçekten tuhaftı Miray'ın yanımda olmaması olasılığı.

Araba durduğunda kapım açıldı ve bir el yavaşça kolundan tutup dışarı çıkmamda yardımcı oldu. Gerçekten neler olacağını merak ediyordum.

"Açabilirsin İldem."

Gözlerimdeki siyahlığı hızla yere atmıştım. Neden bu kadar kötü hissettiğim hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu fakat bu öyle bir duyguydu ki bir daha asla yaşamak istemiyordum.

Gözlerimi açtığımda endişeli bir Pamir ile karşılaşmıştım.

"Yüzün.." dedi ve ellerini yüzüme koyarak "kızarmış sorun ne?"

Sanırım az önceki duygularım kızarıklık olarak kendini belli etmeyi seçmişti. Beyaz tenli olmamama rağmen kızarma konusunda oldukça şansızdım. Buğdayın en koyu tonlarında olmam bile bunu gizlemiyordu.

PARANOİDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin