Gizemli Telefon

15 0 0
                                    

Uyandığında içinde farklı bir huzur vardı kadının. Dinlenmiş bir şekilde uyanmıştı. Kalkıp penceresini açtı, güneşi içeri davet edercesine. Hala aklı biraz olsun çiçeği veren çocuktaydı ama ne fark eder o küçücük papatya onu mutlu edip içine umulmadık bir huzur serpiştirmişti. Sabah onu Sıntır'ın uyandırmasının da payı büyüktü tabii. Saatine baktı henüz vakti vardı ve küçük kızını da çok özlemişti. Kendine bir sandviç yapıp, Sıntır'ın mama kabına yaş mamasını koyup kendine yere oturdu. "Gel bakalım evin has hatunu bu sabah kahvaltıyı beraber yapalım." Sıntır da ona dönüp sırnaştı, yemeği ve beraberliği için teşekkür edercesine. Sonra yatağın üstüne geçip boğuşmaya başladılar. J Kadınlar arası bir boks maçı vardı adeta ve yatakta ring hattına dönmüştü. İkinci kez telefonunun alarmı çaldığında oyunu bırakmak istemese de kalkıp hazırlanmaya başladı. Evden çıkarken papatyasını da ajandasının sayfaları arasına koydu. Yine her zaman ki gibi bir iş günüydü. Bütün günü çok yoğun geçmişti. Tam gün bitti çıkıyorum derken müdürü bir dosya istediği için işi biraz uzamıştı. Döndüğünde masasının üzerinde tek bir papatya daha buldu. Şaşkınlığını gizleyemedi. Etrafındaki arkadaşlarına sordu. Hiçbiri papatyayı kimin koyduğunu görmemişti. İyiden iyiye aklını kurcalamaya başlamıştı bu çiçek olayı. Bu yeni papatyayı da alıp ajandasına koymuştu. Tuhaf olan kaçırdığı bir şeyler vardı ama ne ? Nerden geliyordu bu çiçekler ? Kim gönderiyordu ? Sürekli aklını bunlar kurcalıyordu.

Terapisttini aramaya karar verdi. Çünkü mazi aklını sürekli kurcalamaya başlamıştı bu son olanlardan sonra. Telefon birkaç çalış ardından açıldı :

-"Merhaba tatlım, bir sorun mu var?"

-"Görüşmemiz mümkün mü ? Tuhaf olan bir şeyler var ve bu benim hayatımı ciddi manada etkilemeye başladı."

-"Tabii, bir saat sonra buluşalım. İstersen kliniğe gelme, hava çok güzel dışarıad bir yerde buluşmaya ne dersin? Hem biz seninle eski bir arkadaş sayılırız, öyle değil mi ?"

-"Olur, nasıl istersen. Bir saat sonra Eyüp'te buluşuruz."

Telefonu kapattı. Eyüp'e doğru yola koyuldu. 45 dakika sonra varmıştı bile.Tam arabasından inecekken telefonuna bir mesaj geldi.

"İnsan elden özür diler, yardan değil. Bunu sakın unutma..."

Buda neydi böyle?!! Birileri muhakkak ki benimle dalga geçiyor diye düşündü. Ama neden ? Ve neden geçmişe ait anılarla çıkıyordu karşısına ? Olamazdı değil mi, o olamazdı...

BAŞIBOŞ SAATLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin