Bölüm-4 Tatile Gidiyorum

97 12 1
                                    

 Arkadaşlar bölümü geç yayınladım yine de  güzel oldu bence ama karar size ait...  Bu arada yorum yapıp oy verirseniz çok mutlu olurum.

     "Bavullarını arabana yerleştirdin mi " diyen anneme "Evet" diyerek cevap verdim ve onlara el sallayıp arabayı çalıştırdım ve Çağlayı aradım. "Selin ben hazırım" demesiyle "Tamam bekle geliyorum" dedim ve Çağlanın evine doğru sürmeye başladım.

 Bu tatil içinde çok güzel şeyler yaşayabilirdim. Yeni arkadaşlar, insanlar ve belki de yeni, gerçek bir aşk neden olmasın ki? Sonunda Çağlaların evine gelebilmiştim. Arabaya Çağlanın da eşyalarını yerleştirdikten sonra yola çıktık.

 "Kesinlikle çok güzel olacak" demesiyle sevincim daha da çoğaldı. "Tabi ki de çok güzel olacak çünkü orada Barış olmayacak" dedim ve yazlık eve ulaştık. Eşyaları içeri yerleştirdikten sonra dışarı çıkmak için hazırlanmaya başladık.

 Ben bol bir üst altına şort ve vazgeçilmezim olan sandaletimi giydim, Çağla ise yazlık bir elbise ile topuklu ayakkabı giymişti. İkimizde hazırlandıktan sonra çantalarımızı alıp çıktık. "Sence nereye gidelim?" diye sordum.

 "Gelirken bir cafe vardı öğlen yemeğini yemek için güzel bir yer gibiydi oraya gidelim bence. " demesiyle o cafeye doğru yürümeye başladık ve sonunda o yere gelmiştik. "Pınar Cafe" dedim. "Evet" dedi ve devam etti "Hatırlıyor musun?"

 "O bizim en yakın arkadaşımızdı nasıl unutabilirim ki? Üzerinden üç yıl geçti sadece" dedim bende ve gözlerim dolmaya başladı. "Hadi içeri girelim" dedim. 

"Çok acıktım" dememle o da kendini toparladı. "Sorma ya bende çok acıktım hadi girelim" dedikten sonra içeri girdik ve siparişlerimizi verdik. "Ya bu ne yavaşlık" diyen Çağlayla dikkatimi ona verdim.

 "Çağla siparişimizi yeni verdik bekle biraz" dememle siparişlerimiz geldi. Yemeklerimizi yerken hiç konuşmamıştık. "Hadi kalkalım" demesiyle hesabı ödeyip çıktık.

 "Eee şimdi napıyoruz" dedim hemen. "Bence biraz dinlenelim çok yorgunum çünkü ben" demesiyle somurtsam da bir şey demedim.

 "Peki. Bugün senin istediğin olduğuna göre yarın ben ne diyorsam o" dedim ve Çağlaya baktım. Başını aşağı yukarı sallarken "Peki. Senin dediğin gibi olsun" dedi.

 Peki ya ben İstanbul'a geri döndüğümde ne olacak? Barışla mı evleneceğim yani? Sonunda eve gelmiştik. İkimizde odalarımıza geçtik ve ben kendimi uykunun kollarına bıraktım.

       Barış Akın'dan

"Niye bana haber verilmiyor" diye bağırmaya başladım annem ve babama. "Selin'i benden habersiz bir yere göndermeye nasıl cesaret edersiniz" diyip yumruğumu duvara geçirdim.

 Aslında sinirli bir kişi değilimdir ama sinirlendim mi kimse beni durduramaz ve şimdide o anlardan birini yaşıyoruz. Hemen Metin'i yani sağ kolumu aradım. "Alo Metin"

"Barış ne oldu" Aslında biz Metinle kardeş gibiydik. Çocukluktan beri arkadaşımdı.

"Selin Bodrumdaki yazlık eve gitmiş oraya adamlardan gönder" dedim hemen.

"Tamam hemen hallediyorum" deyip kapattı. Bakalım yarın başıma ne gelecek. Aslında bir yanım Selinle evlenmememi söylüyor ama ben bencil bir insanım ne de olsa.

 Çünkü bencilliğimi onu sevdiğim için yapıyorum diyip kendimi yatağıma attım. Ne zamandan beri kendi evimde kalıyordum ama Selin'in Bodruma gittiğini öğrendiğimden beri buradaydım.

 Yani öğlenden bu zamana kadar ailemin evindeydim ve çok yorgunum. Bu nedenle kendimi uykunun kollarına bıraktım...

Senin İçindiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin