Bölüm-14 "Olamaz Yine Mi"

45 7 2
                                    

Arkadaşlar okunma düşük olduğu için yeni bölümü geç yazdım. Eğer artarsa yb erken gelir. İyi Okumalarr.. Multimedya Selinin elbisesi.

Barışla aramızda olan uyum gerçekten inanılmaz. Pınar olayını anlattıktan sonra çok değişti. Belki de hiç değişmemiştir hep böyledir. Bilmiyorum. Şu anda sahildeyiz.

 Sağımda Barış solumda Çağla var yani hep beraberiz. Aslında Çağlayla Barış iyi anlaşamazlar ama olsun şu anda yanımdalar.

 "Hadi denize girelim hep böyle mi oturacağız" dedim artık dayanamayarak. "Tamam hadi girelim" dedi Çağla hemen.

 Biz beraber denize doğru yürürken Barış'ın birisine doğru gittiğini gördüm ve hemen arkasından yumruk seslerini duymaya başladım. O tarafa doğru baktığımda Barış'ın bir adamı dövdüğünü fark ettim.

 Offf bu çocuk şimdi niye kavga ediyor ki şimdi diye düşünerek o tarafa doğru gitmeye başladım. Tam yanlarına geldiğimde Barış'ın konuşmasıyla durdum.

 "Sen kimsin de benim nişanlıma bakıyorsun lan" demek ki kavganın amacı buymuş. Barış'a "Barış canım hadi bırak adamı lütfen bak yeterince dövdün zaten hadi adamı komaya sokmana gerek yok hadi" dememle durdu bir iki saniye sonra elimi tutarak yürümeye başladı.

 Elimi çekmeye çalıştım ama bırakmadı. "Ya Barış bırak elimi ya niye tutuyorsun ki şimdi elimi ayrıca nereye gidiyoruz biz??" dedim.

 "Elini bırakmayı düşünmüyorum canım ayrıca eve gidiyoruz." demesiyle neden elimi bırakmadığını anladım ona daha önce hiç canım dememiştim ama eğer öyle demeseydim kesinlikle adamdan ayrılmayacaktı.

 "Peki evde ne yapacağız?? Sayende Çağla orada tek kaldı. Madem eve dönecektik kıza haber verseydik." dememle "Ya ne Çağlaymış, bir şey olmaz ona evin yolunu biliyor ayrıca eve gidip biraz oturup dinlendikten sonra akşam dışarı çıkıyoruz." demesiyle heyecanla "Nereye??" dedim hemen.

 "Gecelere akmaya" demesiyle içimden sevinç çığlıkları attım.

               Üç saat sonra

Sonunda hazırlanmıştım. Bu gece için kalp şeklinde omuzlar ve sırtı dantelli bir elbise giymiştim (multimedyada var) ve çok yakışmıştı.

 Turuncu kutu şeklinde bir çanta ve su yeşili stiletto ayakkabıyla güzel olmuştum. Aşağıya indiğimde Barış'ın kot bir pantolon ve kot bir gömlek giydiğini gördüm.

 Gayet şık gözüküyordu. Barış'ın da bana hayran bir şekilde bakması bir anda korkunç bir ifadeye dönünce hemen konuşmaya başladım.

 "Ne oldu niye öyle bakıyorsun??" dememle göz göze geldik. "Kızım sen beni katil mi etmek istiyorsun ne bu hal? Tamam yakışmış ama tüm erkeklerin sana bakmasına gerek yok." demesiyle sorunu anladım.

 "Yaa ama Barış lütfen lütfen ayrıca kıyafetim çok kısa değil. Bi de sen böyle şeylere takılmazdın ne oldu." dedim aslında kıyafetim kısaydı ama her zaman ben haklıyım.

 "Tamam neyse hadi gidelim." demesiyle yola çıktık. Sonunda geldiğimiz yere baktım. Deep Bar yazısını gördüm. İçeri girdiğimizde çok fazla sigara dumanı yoktu bu yüzden derin bir nefes aldım.

 Barış'la köşede bizim için ayarlanılan masaya oturduk. Bir kaç bardak içki içtikten sonra Barış'ın daha kendinde olduğunu anladım. Şu anda zihnimi kullanamıyorum sanırım.

 Masalara göz gezdirirken eski bir arkadaşım Berk'in oturduğunu gördüm. Bir iki dakika daha oturduktan sonra Berk'in yanına gitmek için ayağa kalktığımda tam düşecektim ki birinin beni tutmasıyla düşmekten kurtuldum.

 Kimin beni tuttuğunu görmek için kafamı kaldırdığımda bu kişinin az önce yanına gideceğim kişi Berk olduğunu anladım. Olamaz Barış Berk'i öldürecek. Barış'ın sesiyle buna emin oldum. 

"Sen kimin nişanlısını tutuyorsun lan" demesi kavganın başlayacağını anlayarak hemen koltuklardan birine oturduğum gibi Barış'ın Berk'i dövmeye başlaması bir oldu.

 "Olamaz yine mi" 



Senin İçindiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin